Erişilebilirlik

Yaman Akdeniz: “Sansür Artıyor Hedef Sosyal Medya”


Yaman Akdeniz: “Sansür Artıyor Hedef Sosyal Medya”
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:12:36 0:00

Türkiye’de Corona virüsü salgını gerekçesiyle ekonomik önlemlerle ilgili hazırlanan torba yasa taslağındaki düzenlemeleri uzmanlar “internet ortamına yeni sansür” olarak yorumluyor. Bu düzenlemelerle Twitter, Youtube gibi sitelerin kullanılamaz hale gelebileceği uyarısı yapılıyor.

Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz, hükümetçe işveren örgütlerine gönderilmiş yasa taslağında internet ortamıyla ilgili “sosyal ağ sağlayıcı” tanımlamasıyla birlikte gündemdeki yeni düzenlemelerin ifade özgürlüğüyle bağdaşmadığını söyledi.

“Sansür artıyor, hedef sosyal medya” görüşünü paylaşan Akdeniz, taslakta “sosyal ağ sağlayıcı” tanımıyla yurtdışı kaynaklı Twitter, YouTube, Instagram, Facebook gibi pek çok sosyal paylaşım ağı için Türkiye’nin kontrol çabası söz konusu olduğunu vurguladı.

VOA Türkçe’ye konuşan Akdeniz, Türkiye’de Corona virüsü salgını gündemdeyken ve bu salgın dolayısıyla iktidar tarafından alınan sağlık, ekonomik gibi alanlardaki önlemlerin yetersizliği gibi pek çok mesele internet aracılığıyla sosyal paylaşım ağlarıyla tartışılırken böylesi bir taslak hazırlığını manidar gördüğünü işaret etti.

Akdeniz, internet ortamı önemli ölçüde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) denetimine alınmasını hedefleyen ve böylece muhalif görüşleri daha sınırlamayı amaçlayan bir taslak düzenleme olduğunu söyledi.

Taslak itibariyle öncelikle bu “sosyal ağ sağlayıcı” olarak tanımlanan yurtdışı merkezli internet ağ şirketleri için Türkiye’de temsilci/temsilcilik bulundurma zorunluluğu getirildiğini anımsatan Akdeniz, “Türkiye, çok uzun süredir Twitter, Youtube, Instagram gibi şirketlere Türkiye’de yaptırım yapmaları, temsilcilik oluşturmaları yönünde davet yapıyordu. Şimdi ise Türkiye’de kullanıcıları olan sosyal medya platformları için zorunlu olarak temsilci bulundurmaları şartı getiriliyor. Twitter, YouTube, Instagram, Facebook ve diğer sosyal medya ağları Türkiye’de sorumlu temsilci belirleyerek bunu BTK’ya bildirmek zorunda olacak. Eğer yasa yayınlandıktan sonra 30 gün içerisinde söz konusu sosyal ağ şirketleri, Türkiye’de temsilci belirlemezlerse bu ağlar için ‘internet trafiği bant genişliğinde yüzde 50 oranında daraltma’ uygulanacak. Bunun ardından ikinci 30 gün içerisinde de Türkiye’de temsilci bildirimi yapmazlarsa yüzde 95 oranında internet trafiği kullanımları daraltılacak. Bu sosyal ağlar, kullanılamaz hale getirilecek” diye anlattı.

Türkiye’nin yasal zorunluluk haline getirdiği temsilci bulundurma şartını kabul etmeleri durumunda ise YouTube ve Twitter gibi sosyal medya platformları için “daha fazla baskı, sansür, içerik kaldırmak” gibi bir tablo ortaya çıkacağını söyleyen Akdeniz, “Türkiye’de temsilci bulundurmalarıyla birlikte taslağa göre ikinci aşamada Türkiye’deki tüm kullanıcı bilgilerini de savcılık gibi devlet kurumlarıyla paylaşmak zorunda olacaklar. Dolayısıyla örneğin sosyal medya aracılığıyla eleştirilerini ifade etme şansına sahip pek çok kişi zaten hali hazırda pek çok yargılamaya maruz iken daha fazla adli süreçlerle muhatap olacak ya da hesaplarını kapatma yoluna gidecekler. Bunun belki trol hesaplar için de yararlı olacağı görüşü var. Ancak Türkiye’de bağımsız yargıdan söz edemediğimiz bu dönemde bunun özellikle muhalefet kesimlerini etkileyeceği açıktır” ifadelerini kullandı.

Bu noktada Türkiye’deki kullanıcılara VPN’in çözüm olmadığını ve bu konuda ciddi erişim engellemeleri yapıldığını anımsatan Akdeniz, ansiklopedik bilgi paylaşım sitesi Wikipedia’nın uzun süre kapalı olduktan sonra Anayasa Mahkemesi kararıyla açılması ve en son OdaTV’nin erişime kapatılması gibi gelişmelerle gözüktüğü üzere, Türkiye’de zaten ifade özgürlüğü bağlamında özgür olmayan bir internet ortamı olduğunu söyledi. Akdeniz, eğer bu taslak bu haliyle yasalaşırsa internet özgürlüğünden pek fazla söz edilemeyeceğini işaret etti.

Whatspp, Telegram ve benzerleri için de kontrol kapıda

Taslakta, Elektronik Haberleşme Kanunu’nda değişiklikler öngörüldüğünü hatırlatan Akdeniz, “Bu kanuna da müdahale edilerek, şebekeler üstü hizmetlere de yani ‘OTT - over the top’ niteliğindeki haberleşme ağları için BTK’ya muğlak bir ifadeyle oldukça ciddi bir müdahale yetkisi veriliyor. BTK ‘kamu yararı’ gerekçesiyle Whatsapp, Telegram, Signal gibi haberleşme ağlarını ve hizmet sunumlarını engelleyebilecek. Yani BTK, ‘Ağ Tarafsızlığı’na (Net Neutrality) müdahale edebilecek. Bu şekilde BTK hangi şebekeler üstü hizmetin kullanılmasında kamu yararı var ve yok meselesinde tek söz sahibi olabilecek. Yani kullanıcı karar veremeyecek” diye konuştu.

Alternatif Bilişim Derneği de itiraz etti: ‘’Salgın fırsat olarak kullanılıyor’’

Alternatif Bilişim Derneği’nden taslak düzenlemeye ilişkin yapılan yazılı açıklamada, “Türkiye’ de Covid-19 salgını fırsat olarak kullanılıp, yeni bir internet ve sosyal medya sansürü getirilmeye çalışılıyor. İnternet modern demokrasilerde başta ifade özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin kullanılması bakımından önemli bir araçsal değere sahiptir. Binlerce kullanıcısı bulunan ve kullanıcılarının bilgi ve düşüncelerini açıklama, karşılıklı paylaşma ve yaymalarına engel olunan sosyal medya platformlarına erişim engeli getirilmesi açık olarak sansürdür. Teklif edilen yasa değişikliği demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırıdır” tepkisi gösterildi.

Taslakta “Sosyal medyada yer alan hukuka aykırı içeriğin kaldırılması veya içeriğe erişimin engellenmesi hususunda içerik veya yer sağlayıcılar bakımından yetkili bir muhatap bulamamak ya da çok geç bulmak, yurtdışı kaynaklı internet aktörlerine Türkiye Cumhuriyeti kurum ve kuruluşlarının tebligat, bildirim ve taleplerinin aktarılması konusunda sorunlar yaşandığı” gerekçesi ile yeni düzenlemeler öngörüldüğü anımsatıldı.

Alternatif Bilişim Derneği, taslaktaki yaklaşıma ve gerekçelere ilişkin “Öncelikle yasa teklifinin gerekçesinde belirtilen ‘milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması’ gerekçeleri ile teklif edilen düzenleme arasında hiçbir bağ bulunmamaktadır. Tüm dünyanın salgın ile mücadele için olağanüstü bir çaba sarf ettiği dönemde, sosyal medya platformlarına engelleme ve sansür getirilmesi tam aksine kamu düzenini ve genel sağlığı daha fazla tehlikeye sokacaktır” değerlendirmesi yaptı.

Alternatif Bilişim Derneği, “Türkiye’nin de üyesi olduğu BM İnsan Hakları Komisyonu açıklamasına göre ‘internet erişimi kriz anında kritiktir. Hükümetlerin internet erişimini engellemekten kaçınmaları esastır; İnternetin engellendiği durumlarda, hükümetler, öncelikli olarak, mümkün olan en hızlı ve en geniş internet hizmetine anında erişim sağlamalıdır” görüşünü vurguladı.

Türkiye’deki kamuoyuna ise, “Tüm İnternet ve sosyal medya kullanıcılarını ve aktörlerini, sansürsüz bir internet ve sosyal medyaya ülkemizden özgürce erişilebilmesi için ses çıkarmaya çağırıyoruz” diye seslenildi.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG