NATO’nun Norveç’te düzenlediği tatbikatta Atatürk’ün “düşman liderler” arasında gösterilmesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan adına sahte paylaşımlar yayınlanması olaylarına ilişkin olarak Türkiye, 'FETÖ/PDY' şüphesini ve ittifak üyeliğini sorgulayıcı mesajlar veriyor.
Stavanger kentindeki tatbikat sırasında Türk askerlerince Atatürk ve Erdoğan’ın aleyhine uygulamalar olduğunun tespit edilmesiyle yaşanan gerilim sürüyor.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kez NATO bünyesindeki bir askeri tatbikattan askeri personelini geri çekme kararı aldığı olayın ardından NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg özür mesajı yayınlayarak Norveç’te olaylara neden olan personel hakkında cezai işlem süreci başlattı. Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetin yanısıra Türkiye’deki muhalefetten de NATO’ya tepkiler dinmedi.
Bunun üzerine NATO Genel Sekreteri Stoltenberg önceki gün Kanada’daki Halifax Uluslararası Güvenlik Forumu’nda Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’la görüşmesinin ardından Türkiye’den özür diledi. Stoltenberg, Erdoğan’ı telefonla aradı ve Norveç’te yaşananlardan dolayı özür dilediğini bildirdi.
NATO’nun özür dileme yaklaşımı, Ankara’nın tepkisini yumuşatmadı. İktidarla muhalefetten Türkiye’nin NATO’ya üyeliğini sorgulayan eleştiriler gelmeye devam ediyor. NATO’nun içinde tatbikattaki olayları gerçekleştiren ve destekleyenlerin, ‘Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) / Paralel Devlet Yapısı (PDY)’ üyeleri olup olmadığı da irdeleniyor.
NATO meselesi, Erdoğan başkanlığında saat 11.30’da başlayan Bakanlar Kurulu’nun gündem maddelerinden de biri oldu. Saray’daki 2 saat 10 dakikalık toplantının ardından Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, NATO’ya olaylara ilişkin kapsamlı soruşturma yürütme çağrısı yaptı. Türkiye’nin NATO üyeliği konusunda olumsuz bir ifade kullanmadığı gözlemlenen Bozdağ, ancak NATO’dan özür dışında kapsamlı şekilde tavır alınmasını beklediklerini işaret etti.
Türkiye’nin NATO’nun saygın bir üyesi olduğunu ve ittifaka katkı vermeye devam edeceğini söyleyen Bozdağ, “Bu NATO tarihinin en büyük skandallarından biridir. Açık bir had bilmezliktir, kabul edilemez bir durumdur. Türkiye gerekli onurlu duruşunu ortaya koymuştur ve askerlerini derhal tatbikattan geri çekmiştir. Bu saldırı sadece ilk Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve son Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan beyefendiye dönük bir saldırı, saygısızlık değildir. 80 milyon Türk milletine ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne dönük açık bir saygısızlıktır. Haklarında idari tahkikat başlatmalarını, özür dilemelerini olumlu karşılıyoruz ama bu sadece şahıslarla izah edilebilir bir durum gibi gözükmemektedir. Üst amirler, komutanlar kimse onlarla ilgili de işlem yapılmasını, sorumlulukları olup olmadığının tespit edilmesini istiyoruz. Üstü örtülmemesi gerekiyor” dedi.
Türkiye karşıtı çevrelerce NATO’ya sızılması ihtimaline dikkati çeken Bozdağ, NATO’nun bu çevrelere izin vermemesi gerektiğini söyledi. Terör örgütleriyle bağlantılı kişilerce NATO gibi uluslararası örgütlerde etki kurma çabası olabileceğine dikkat çeken Bozdağ, eğer böyle olursa Türkiye’nin birçok olumsuzluklarla karşı karşıya kalabileceğini de ifade etti. Bozdağ, muhalefetten de NATO’ya tepki gösterilmesini memnuniyetle karşıladıklarını da sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanlığı’ndan NATO üyeliğinden çekilme mesajı
Bozdağ’ın yanısıra Avrupa Birliği (AB) Bakanı Ömer Çelik'le Genelkurmay Başkanı Akar da, Kanada’da “Halifax Uluslararası Güvenlik Forumu”nda konuşmalarında Türkiye’nin NATO’ya üyeliğinden yana mesajlar verdi.
Türk Hükümeti’nin yaklaşımına karşın Cumhurbaşkanlığı’ndan da tam tersi mesaj geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başdanışmanı Yalçın Topçu, NATO üyeliğinden çekilme konusunda TBMM’yi adres gösterdi.
Yalçın, DHA’ya yaptığı açıklamada, “Bu hayasız ve şerefsiz davranış NATO'nun ülkemizle ilgili tutumuna tüy dikmiş, büyük Türk milletince bu kurumdaki varlığımız artık sorgulanır hale gelmiştir. Mesele 2019'dur. Millet olarak her zamankinden daha kararlı bir şekilde Cumhurbaşkanımızın yanında saf tutacağız ki; bu edepsiz ve hayasız akınlar, bu terbiyesiz saldırılar istikbalimize bir daha gölge düşüremesin. Bütün darbelerin ve savunma sanayinde bağımlılığın arkasında NATO vardır. NATO üyeliğimizi gözden geçirmemizin zamanı gelmiştir. Üyesine her türlü düşmanca tavır içinde olan bu kurum bizim için olmazsa olmaz değildir. Bu kurumdaki varlığımız TBMM tarafından acilen ele alınmalı.” dedi.
Çelik ve Akar açıkça 'FETÖ’yu suçladı
Bakan Çelik ve Orgeneral Akar, ayrıca Norveç’teki tatbikatta yaşananlardan dolayı açıkça 'FETÖ’yü işaret etti.
Bakan Çelik, Kanada’da görüştükleri Stoltenberg’in her seferinde kendilerinden özür dilediğini ama yine de olayları kabul edilemez gördüklerini dile getirdi. Çelik, özetle, “Olayı gerçekleştiren sivil memur cezalandırılmalıdır. Bunun emir komuta zinciri yok mudur? Bunun amirleri yok mudur? Olaylar yöntemi itibariyle FETÖ’ye benziyor. Bağlantılarını araştıracağız. Bütün varlıklarını Türkiye’ye zarar vermek, Türkiye’de bir takım olumsuz gelişmeler oluşturmak üzerine kuruyorlar” diye konuştu.
Orgeneral Hulusi Akar da, özetle, “Yakın zamanda NATO'nun düzenlendiği askeri tatbikatların birinde söylenenlere göre, bireysel olarak ve belki de FETÖ tarafından desteklenmiş kişiler tarafından gerçekleştirilmiş çirkin ve kabul edilemez bir olay yaşandı. NATO idarecileri, zamanında ve gereğine uygun bir şekilde tepki gösterdi. Kimsenin müttefikliğimizi ve dayanışmamızı baltalamasına izin vermemeliyiz” dedi.
Türkiye’nin, NATO'nun Doğu ve Güneydoğu kanadını koruduğunu vurgulayan Akar, Türkiye’nin NATO içinde en çok askere sahip ülkelerden biri olduğunu ve 11 farklı ülkedeki 14 NATO misyonuna destek verdiğini de hatırlattı.
Muhalefet NATO’ya tepki yanında Erdoğan’a da tepkili
Ana muhalefet partisi CHP de, olaylar nedeniyle NATO’ya sert tepki gösterdi. Erdoğan’ın Pazar günkü açıklamasında NATO meselesinde CHP’yi hedef alan sözleri de polemik yarattı. Erdoğan’ın, “Bugüne kadar bize yapılan saldırıları, gizleyemedikleri bir sevinçle karşılayanların işin içine Atatürk de dahil edilince meselenin gerçek yüzünü de anlamış olduklarını ümit ediyorum. Bu çerçevede yapılan açıklamaları da olumlu buluyorum. Mesele şahıs meselesi, parti meselesi değildir. Hedef Türkiye’dir, Türk milletidir. Biz her şeye hazırlıklıyız” sözleri CHP’lileri rahatsız etti.
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Erdoğan’ın konuyu çarpıttığını kaydetti ve “Bizim derdimiz Erdoğan değil. Erdoğan, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı olduğu için ve Türkiye Cumhuriyeti Erdoğan'dan daha büyük ve kıymetli olduğu için biz bu konuda AK Parti'den daha yüksek refleks göstermeye devam edeceğiz. Ama bu olayın bir özürle geçiştirilmesi ve kapanması halinde aklımıza şu gelir. Acaba yıpranmış, tükenmiş Erdoğan'a bir can suyumu lazımdı da böyle NATO tarihinde görülmemiş bir olayla karşılaştık. Erdoğan her sıkıştığında 'bir uluslararası kompleyle karşıyım' diyerek milletten güven tazeleyeceğini zannediyorsa büyük yanılgı içerisindedir. Biz Türkiye niye hedef oluyor, elbette Türkiye'yi hedefe koyan herkese karşı 80 milyon hep birlikte refleks veririz. Bu bizim karakterimizin gereğidir ama milletin aklıyla çok alay etmemek lazım" dedi. Altay da, NATO’nun yaşananları aydınlatmasını ve söz konusu teknisyen şahısların bağlantılarının ortaya çıkmasını istedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz da, “Bugüne kadar Atatürk'e burada yapılan saldırıları gizleyemedikleri bir sevinçle karşılayanların işin içine yüzde 50 + 1 gerçeği girince, gerçeği daha iyi anladıklarını bende ümit ediyorum. Atatürk'e sahip çıkmak sadece konjektürel yaşanan saldırılar ve çirkinliklerle sınırlı kalmamalı. Atatürk, kurduğu ülkenin evlatları tarafından hakarete uğradığında ses çıkarmayanlar bugün farklı bir tonda ses çıkarıyorlar” diye konuştu.
İyi Parti Genel Sekreteri ve Sözcüsü Aytun Çıray da, Erdoğan’ı hedef alarak, “Skandal 4 gün gecikmeyle, bir 'one minute' edasıyla açıklandı. Tatbikat, 8-17 Kasım 2017 tarihleri arasında düzenlenmiş, Skandal 12 Kasım'da ortaya çıkmıştır. Sayın Erdoğan ise tatbikatın son günü olan 17 Kasım'da, 4 günlük gecikmeyle skandalı öğrenmiştir. Bu durumda Türkiye kamuoyu merak ediyor. Skandalın bilgisi Erdoğan'a 4 gün sonra mı getirildi yoksa o mu açıklama yapmak için 4 gün bekledi?” dedi.
Akar’ın fotoğrafı da tepki çekti
Buarada Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın, Kanada'da düzenlenen 9. Halifax Uluslararası Güvenlik Forumu’ndaki konuşmasıyla ilgili olarak Twitter’da yayınlanan fotoğraf Türkiye’de tepki yarattı.
Akar, AB Bakanı Ömer Çelik'le birlikte katıldığı 9. Uluslararası Güvenlik Forumu’nda, Türkiye’nin ulusal savunma yaklaşımıyla ilgili bir konuşma yaptı. Bu konuşma öncesinde 18 Kasım günü foruma ait resmi Twitter hesabından paylaşılan fotoğrafsa tartışmaya neden oldu.
Fotoğraf, Türkiye’deki darbe girişimi hemen ertesinde Akar’ın rehin tutulmaktan kurtarılması sonrasında Çankaya Köşkü’nde çekilmiş bir kare. Çankaya Köşkü’ne askeri helikopterle getirilen Akar’ın, o gün yani geçen yıl 16 Temmuz günü çekilmiş fotoğraf karesinde, iplerle bağlı şekilde rehin tutulmasından dolayı boyun bölgesinin tahriş olmuş hali görünüyor. Foruma ait resmi Twitter hesabındansa, Akar’ın rehin tutulmasını anımsatan bu fotoğrafın paylaşılmış olması Türkiye’de medyada tepkilere yol açtı. Akar’ın fotoğrafı üzerinden Türkiye’ye mesaj verildiği iddia edildi.
Söz konusu forum hesabından ise, Akar’ın kürsüde yaptığı konuşmaya ilişkin iki ayrı paylaşım daha yapıldığı görüldü. Bu paylaşımlarda Akar’ın forumdaki konuşmasından çekilmiş fotoğraf kareleri de vardı.
