Erişilebilirlik

Ankara'yla Bakü Arasındaki Güven Krizi Aşılabilecek mi?


Türkiye’yle Ermenistan arasında ilişkilerin normalleştirilmesi için atılan adımların ardından Ankara ve Bakü arasında yaşanan soğukluğun nasıl aşılacağı sorusu yanıt buldu. Başbakan Erdoğan’ın 12 Mayıs’ta Bakü’ye gideceği açıklandı. Erdoğan’ın Azerbaycan’da Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’le görüşeceği bildiriliyor. Yeni dışişleri bakanı Ahmet Davutoğlu da Ankara’yı ziyaret eden Azerbaycan Dışişleri Bakan Yardımcısı Araz Azimov ile Bakü’nün Türkiye-Ermenistan yakınlaşmasından duyduğu kaygıları gidermeye çalıştı.

Türkiye ile Ermenistan arasında geçtiğimiz haftalarda açıklanan yol haritası iki ülke ilişkilerinin normalleşmesi sürecini başlatırken Bakü-Ankara ilişkilerinde gerginliğe yol açtı. Azeri yetkililer çeşitli şekillerde, bu yakınlaşmanın Bakü’yle Erivan arasında yıllardır süregelen Dağlık Karabağ sorununda Azerbaycan’ın elini zayıflatacağını savunuyor. Eski dışişleri bakanı Ali Babacan’ın “Sadece Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin değil Ermenistan-Azerbaycan ilişkilerinin de normalleşmesini hedefliyoruz. Önümüzdeki günlerde bir siyasi istişare süreci başlatacağız” şeklindeki açıklaması suların bir süre durulmasına katkıda bulundu.

Babacan’ın sözünü ettiği istişare sürecinin ilk adımı yeni dışişleri bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Pazartesi günü Azerbaycan Dışişleri Bakan Yardımcısı Araz Azimov ile Ankara’da bir araya gelmesiyle atıldı.

Ankara-Bakü arasındaki güven krizinin aşılabilmesi için bir diğer önemli adım başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 12 Mayıs’ta yapacağı Bakü ziyareti olacak. Erdoğan, Azerbaycan’da Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’le bir araya gelecek. 1996-1998 yılları arasına Türkiye’nin Bakü büyükelçisi olan emekli büyükelçi Faruk Loğoğlu, ziyareti, Ankara’nın Bakü ile ilişkilerini tehlikeye atmak istememesinin bir göstergesi olarak yorumluyor. Loğoğlu şöyle konuşuyor:

"Türkiye için Azerbaycan vazgeçilmez bir ülke. Türkiye hiçbir şekilde Azerbaycan'ı Ermenistan'a feda etmez. Ankara Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ ve işgal edilmiş diğer toprakları bakımından çıkarlarını korumaya kararlıdır."

Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Logoglu, Ermenistan’la yakınlaşmanın Azerbaycan’ın da çıkarına olacağı görüşünde.

Loğoğlu, "Bu düzelme süreci Azeri-Ermeni ilişkilerinin düzelmesine paralel gidecektir. Aksini düşünemeyiz. Ermenistan hiçbir ön koşul yok diyor. Evet, Dağlık Karabağ bir önkoşul olarak mutabakatta yer almayabilir ancak müzakereler sırasında bu konunun tartışılmış olduğuna benim şüphem yok" diyor.

Gözlemciler Ermenistan’la yakınlaşmanın Türkiye’ye Dağlık Karabağ sorunu konusunda Ermenistan’a baskı yapmak için güç vereceği görüşünde birleşiyor. Erdoğan’ın Bakü’den sonra Rusya’ya yapacağı ziyaretse Ankara’nın Güney Kafkasya’da oynamak istedği rolü güçlendirmek için planlanan açılımın bir parçası olarak yorumlanıyor. Uzmanlara göre, Azerbaycan-Türkiye ve Ermenistan üçgenindeki ilişkilerin şekillenmesinde Rusya’yla koordinasyon büyük önem taşıyor.

Peki bütün bu gelişmeler Washington’da nasıl karşılanıyor? Kısa süre önce Ermenistan’la Türkiye arasında atılan adımların kendisini cesaretlendirdiğini söyleyen Dışişleri Bakanı Clinton’ın Washington’da önce Ermenistan dışişleri bakanı Edward Nalbandyan’la, bugün ise Azeri Dışişleri Bakanı Elmar Memmedyarov’la görüşecek olması Washington'un Kafkaslar’da daha aktif bir rol oynayacağının bir göstergesi. Clinton, Perşembe günü de Prag’da Azeri ve Ermeni devlet başkanlarıyla bir araya gelecek.

Konuya ilişkin haberi sesli dinlemek için sağ üst köşedeki bağlantıyı kullanabilirsiniz.




XS
SM
MD
LG