Erişilebilirlik

Yüksekova ve Cizre İl Oluyor Kürtler Tepkili


Hakkari'nin “Çölemerik”, Şırnak'ın "Nuh" adıyla ilçeye dönüştürülmesi, Yüksekova ve Cizre'nin il yapılması için meclise yasa tasarısı sunuldu. Ancak HDP ve Kürt siyasetinin yereldeki partisi DBP tasarıya tepki gösterdi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile bazı kanun ve KHK'lerde değişiklik yapılmasına ilişkin yasa tasarısına yeni illerin oluşturulmasıyla ilgili bir madde de eklendi. Buna göre Hakkari ve Şırnak’ın il statüleri kaldırılarak, Yüksekova ve Cizre’nin il yapılması teklif edildi. Tasarıya göre Hakkari il merkezi Çölemerik adıyla ilçeye dönüştürülürken, Derecik Beldesi merkez olmak üzere Yüksekova’da da Derecek adıyla yeni bir ilçe ve belediye kurulacak. Yüksekova’ya Çölemerik, Çukurca, Derecik ve Şemdinli ilçeleri bağlanırken, diğer ilçelere bağlı belediye ve köylerin bağlılık durumları ve sınırları korunacak. Şırnak il merkezinde ise Nuh adıyla ilçe kurulurken, Cizre iline Beytüşşebap, Güçlükonak, İdil, Nuh, Silopi ve Uludere ilçeleri bağlanacak.

Tasarının bugün gündemine gelmesi beklenirken, her iki ilde önemli bir tabana sahip olan Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, kararın bir çok olumsuz sonucunun olacağını söyledi. Beştaş, “OHAL ilan edilmişken, daha Şırnak’ta sokağa çıkma yasağı devam ederken, Yüksekova’daki yıkım ve ölümler ortadayken bu karar niye bu dönemde alındı? Bunun ciddi bir şekilde sorgulanması lazım. Bu alelacele yapılan, daha önce gündeme getirilip geri çekilen bir görüşmeydi. Şimdi görüşmeye başlayacağımız torba kanuna ek madde olarak getirilmiş. Bu torba kanun yatırımcılarla ilgili, hiçbir ilgisi alakası yok söz konusu meseleyle. Hükümetin bu politikası kesinlikle kabul edilemez bir politikadır. Hakkari kadim bir il, Şırnak’ta 26 yıldır il. Bu açıkçası kendi yaptıklarını gizleme çabasından başka bir şey değil. Şırnak Hakkâri ve ilçeleri aylardır büyük ablukalar altında, büyük bir yıkım altında vatandaşın, halkın büyük zarar gördüğü illerin başında geliyor. Tartışılması gereken, bu yıkımın nasıl telafi edileceği, vatandaşın zararları, can kayıpları ve bu illerin sokağa çıkma yasaklarıyla birlikte geldikleri aşamadır. Bunların giderilmesi gündeme getirilmeden il olarak gündemleştirilmesi sadece güvenlik perspektifiyle ilgilidir. Hükümet kendi güvenlik politikalarına uygun bir şekilde, kendilerine göre istediklerini il yapıyor, istediklerin il olmaktan çıkarıyor. Bu ne siyaseten, ne hukuken, ne de yerleşim hakkı ve il olmanın verdiği statülerle ilgili böyle bir hakka sahip değil. İl olmaktan çıkarılması halinde birçok sonucu var. En basitinden memurlar; Hakkari’de 7-8 bin memur var, Şırnak’ta yine öyle. Bunların hepsinin başka yere gitmesi gerek.Aileleriyle birlikte en az 30 bin insana tekabül ediyor. Ekonomik kayıplar orada yaşayan halk açısından önemlidir. Aynı zamanda iki yoksul kent olduğunu hatırlatmak isterim. En çok mahrum bırakılan iller olması açısından mahrumiyet giderilmeden bu kararı doğru bulmuyoruz. Arap kemeri oluşturma, vatandaşlık verme, kendi seçmen profilini geliştirme bizim oylarımızı parçalama olabilir bu, hiç sürpriz olmaz. Çünkü iktidar partisini attığı adımların arkasında gerekçe ve amaç asla halk değil ”dedi.

Kürt siyasetinin yerel yönetimleri kapsayan partisi Demokratik Bölgeler Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Tunç, Kürt siyasetinin kuşatılmasının hedeflendiğini söyledi. Tunç şöyle konuştu; “Son bir yıllık süreçte Kürdistan’da yoğun bir savaş süreci yaşandı, bu yoğun savaş sürecinde özellikle Ekim 2014 tarihindeki MGK kararları büyük rol oynadı. Cumhuriyet tarihinin en uzun MGK’sında alınan kararların başat önceliği Kürt siyasi hareketine yönelik bir eylem başlatmaktı. Bu eylem savaş olarak kendini ortaya çıkarttı. Savaş sürecinde birçok şehir yıkıldı. Cizre, Silopi, Sur, Yüksekova Şırnak, bunlara baktığınızda Kürt siyasi hareketinin en çok oy aldığı ve 90’lı yıllardan itibaren sürekli Kürt siyasi hareketinin arkasında durduğu, yoğun katılımların olduğu yerlerdir. Türkiye tarihine baktığınızda il yapma, il seçilen yerler çeşitli önceliklere göre il yapıldıklarını biliyoruz. 90’lı yıllarda Kürdistan illeri güvenlik eksenli olarak bunu değerlendirdiklerini ve güvenlik perspektifinde yaptıklarını söyleyebiliriz. Cizre Osmanlı’da eyaletti Kürtlerin yoğun yaşadığı bir merkezdi. Sonra güvenlik perspektifiyle ilçeye dönüştürüldü. Şırnak il, Cizre ilçe oldu. Bunu yapmaktaki amaç oradaki demografik yapıyla oynayıp, siyasi hareketi kırmaktı. Günümüze dönecek olursak son bir yıllık süreçte ortaya çıkan savaş durumu siyasi yapının durumu, Kürt hareketinin yoğunluğunu kırmak için 2 yönlü ablukadan söz edebiliriz. Birincisi savaş, ikincisi savaş sonrası demografik değişiklik. Demografik değişiklik ve şehir merkezlerinin değişimi Kürt siyasetine yönelik halkın teveccühünü değiştirmez ama il yapma durumundan sonra özellikle yıkılan şehirlere, Suriye’den gelen mültecilere vatandaşlık verilerek yerleştirilmesi ki yakın zamanda Bursa’dan 70 aile getirildi ve Varto’ya yerleştirildi. Suriye mültecilerini ve çeşitli yerlerden Türkmenleri yerleştirilirse daha büyük karmaşa olacağını tahmin etmek zor değil. Bu karmaşa bizi de etkiler. Devlet sadece bölgeye güvenlik eksenli bakıyor ve bütün politikaları güvenlik ekseninde yapıyor. Bu politikaları kendi lehine çevirebilmesi için kendi istediğini ortaya koyabilmesi için demografik değişikliğe ihtiyacı var. Bunu yapabilme kudretini gösterirse ki çok zor görünüyor, DBP ve Kürt siyaseti, yerel yönetimler olarak buna karşı direnç göstereceğiz” diye konuştu.

STÜDYO VOA

IMF Avrupa Dairesi Direktörü Kammer: “Türkiye’deki ekonomik programı destekliyoruz” – 19 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:51 0:00
XS
SM
MD
LG