Erişilebilirlik

Türkiye'de Facebook Sansürleniyor mu?


Gezi Parkı eylemleriyle birlikte Türkiye'de sosyal medya, ifade özgürlüğü arayışındaki odak noktası haline gelirken Facebook'a yönelik tepkiler ve soru işaretleri de dikkat çekti. Muhalifler ya da bir başka deyişle iktidardaki AKP politikalarına karşı seslerini yükseltmek isteyenler için araç konumundaki sosyal medyada da sansür yaşanıp yaşanmadığı ise Türkiye'deki güncel tartışma konusu.

Son olarak sosyal medyada kısıtlama veya sansür girişimleri yaşandığı iddiasıyla Ağustos ayında akademisyenlerce başlatılan bir imza kampanyası dikkat çekti. Bu kampanyada doğrudan Türkiye'deki en popüler sosyal medya mecralarından birisi olan Facebook'ta sansür uygulamaları yaşandığı iddiası ciddi örneklerle ortaya konuldu.

İnternette http://academicsprotestfacebookcensorship.blogspot.com/ blog adresinde başlatılan imza kampanyasına öncülük eden isimlerden Koç Üniversitesi öğretim üyesi, Yardımcı Doçent Doktor Erdem Yörük, Amerika'nın Sesi'nin bu konudaki sorularını yanıtladı. Sosyolog Yörük, şu anda 16 ülke ve 101 üniversiteden 225 akademisyen tarafından Facebook'u protesto niteliğindeki ortak metne imza atıldığını açıkladı.

Erdem Yörük
Erdem Yörük
Facebook'a taleplerini ilettiklerini ve öncelikle kapatılmış muhalif nitelikle sayfaların Facebook yönetimince açılmasını beklediklerini kaydeden Yörük, aksi takdirde Facebook'un Türkiye'de kullanıcı kaybedebileceğini vurguladı.

VOA: Bu imza kampanyası nasıl ortaya çıktı?

Yörük: Türkiye'de Gezi Parkı sürecinde yaygın medyada olayların yansıtılmaması nedeniyle sosyal medyaya yönelim ortaya çıktı. Ancak kısa bir süre sonra bazı sivil toplum gruplarına ait Facebook sayfaları kapatılmaya çalışıldı. İlginç olan kapatılma gerekçesi; çünkü bu siteler çoğunlukla porno içerikleri olduğu gerekçesiyle kapatıldı. Diğer kapatılma gerekçesi ise Facebook'un kullanıcı kurallarına uyulmadığıydı. Mesela bu sayfalardan bazıları örneğin BDP'nin resmi Facebook sayfasının takipçi sayısı 180 bindi. 'Ötekilerin Postası' adıyla öncelikle geçen yılki açlık grevleri sürecindeki gelişmeleri paylaşmak için oluşturulmuştu bu Facebook sayfası. Açlık grevlerini destekleyen muhalefet kesimlerini, toplumsal hareketi yansıtan, eylemleri duyurmak amacıyla başlayan tamamiyle sivil insiyatif. Kurucusu da Boğaziçi Üniversitesi'nden bir öğrenci. 'Ötekilerin Postası' daha sonra muhalif kesimlerin, kadınların, LBGT'lerin ve son süreçte Gezi Parkı eylemleri katılımcılarının iletişim kurduğu bir platforma dönüştü. Ama Ötekilerin Postası'nın Facebook sayfası arka arkaya üç kere kapatıldı. Her seferinde de cinsel içerik gerekçe olarak gösterildi. Yine 'Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De' geçtiğimiz Ocak ayında kapatıldı. Aslında bu noktada şunu söyleyebiliriz: Türkiye'de son 1 yıldır yükselen bir toplumsal muhalefet dalgası vardı. Ardından Gezi Parkı dediğimiz olay, bütün bu toplumsal hareketlerin tek bir odakta patlaması oldu. Yoksa son 1 yıldır kadınlar, işçiler, farklı kesimler eylemdeydi.

Kullanıcı sayısı 1 milyonu aşkındı

Gezi Parkı sürecinde, milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder'in, Altan Tan'ın da Facebook sayfaları kapatıldı. Toplamda kullanıcı sayısı 1 milyonu aşan sayfalardan bahsediyoruz. Dolayısıyla bu sayfalar toplumsal eylemlerin ya da bu eylemlere yönelik polis müdahalesinin duyurulmasında işlev gördü. Bu sayfalardaki bilgileri mesela ben görünce paylaşıyorum, paylaşılmasıyla da yaygınlığı daha artıyor. Böylece aynı anda birkaç milyon kişiye ulaşan ve aynı zamanda kişileri aktivizme de çağıran bir süreçti. Bu sayfalar muhalif, aktivist sayfalar dolayısıyla bu sayfaların kapatılması Türkiye'deki muhalif hareketin iletişim kurma ve mobilize olma kapasitesini çok ciddi ölçüde daralttı. Ana akım medyada birkaç tane ulusal gazete dışında haber olma şansı olmayan konular için insanların elinde sadece Twitter kaldı.

Facebook imzalar toplanmadan mesaj attı

VOA: Peki Facebook'tan kampanyanıza herhangi bir tepki var mı?

Yörük: İmza kampanyamızı hazırladığımızda önce blog sayfamızı hazırladık ve imza toplamak için çağrı yaptığımız dönemde yani henüz imzalar gelmeden önce Facebook doğrudan bizimle temasa geçti. 6 Ağustos tarihinde yani biz bu kampanyayı duyurmaya başladığımızda Türkiye'nin de içinde bulunduğu bölgeden sorumlu Richard Allan bizimle temasa geçti. O'nun dediği şu: Facebook olarak bizim bir topluluk kurallarımız var. Burada bir sansür ya da bir politik uygulama yok. Biz de akademisyenler olarak Allan aracılığıyla Facebook'a analitik görüşümüzü ilettik. Şimdi Türkiye'de şöyle bir tablo var, muhafazakar gruplar harekete geçerek belli bir sayfayı ya da sosyal medya hesabını 'spamlıyoruz' diyerek mesela söz konusu sayfada cinsel içerik olduğu iddiasıyla kapatılması için şikayetçi oluyorlar. O zaman da Facebook'un Dublin'deki ofisine bir uyarı ulaşıyor. Biz de akademisyenler olarak Allan'a, Facebook'un Türk Hükümeti ile sansür uygulamak için bir anlaşma içinde olduğuna inanmak istemediğimizi belirttik. Facebook'un küresel düzlemde kendi tanıtımına verdiği önem nedeniyle buna inanmak istemiyoruz. Ancak düşük ihtimal de olsa Ulaştırma, Haberleşme ve Denizcilik Bakanı Binali Yıldırım'ın 'Bizim Facebook ile çok güzel bir işbirliğimiz var' ifadesi nedeniyle Türk Hükümeti ile Facebook'un merkez yönetimi arasında doğrudan bir anlaşma ihtimali olabilir. Ama tabii 'spam' ihbari yöntemiyle de örneğin Türkiye'deki bir siyasi partiye ait Facebook sayfasının kapatılmış olması durumunda ise ortaya şikayet edenlerden çok bu şikayeti değerlerndirmekle görevli Facebook uzmanlarının oryantasyonu. Yani Facebook'taki uzmanlar mı muhafazakar, ya da Kürt haraketi, Gezi Parkı eylemleri karşıtı gibi bir durum ortaya çıkıyor. Şimdi bizim de Allan'a dediğimiz zaten Türk Hükümeti ile bir anlaşma söz konusu ise buna herhalde yapılabilecek birşey yok. Ancak Facebook yönetimi bilgisi dışında Facebook mecrasında bir sansür uygulaması varsa işte bu noktada Facebook birşeyler yapabilir. Mesela uzmanlarına eğitim verebilir veya uzmanlarındaki siyasi eğilimleri kaynaklı bir sıkıntı olmadığı denetlenebilir.

"Twitter'da süreç siyasi işlemiyor"

VOA: Benzer hesap kapatma işlemleri Twitter'da da görülüyor. Facebook'un farklı yönü nedir?

Yörük: Twitter'da siyasi bir süreç yaşanmadığını düşünüyorum. Orada gerçekten teknik bir süreç işletildiğini düşünüyorum. Yani diyelim ki bin 500 kişi benim Twitter hesabımı 'spamlıyor' ve bu gerekçeyle hesap katılıyor. Ama Twitter böyle durumlarda o hesabı birkaç gün içerisinde yeniden açıyor. Can Dündar'ın Twitter hesabı da böyle kapatıldı ama sonra hemen açıldı. Ama Facebook'ta kapatılan sayfa yeniden açılmıyor. Bu noktada görülen şey, Facebook'ta bir sayfayı 'spam' gösterme kampanyası düzenleyenler ile Facebook uzmanları arasında bir işbirliği olasılığı var. Diğer türlü Facebook'un San Francisco'daki merkez yönetimi ile Türk Hükümeti arasında bir işbirliği var diyebiliriz. Ama bunu düşük ihtimal düşünüyoruz çünkü bu böyle bir sansür işbirliği Facebook'u zor durumda bırakır.

Facebook'a 3 talep iletildi

VOA: Peki Allan ile yeniden iletişiminiz oldu mu?

Yörük: Şu anda Richard Allan'dan bir yanıt almadık. En son topladığımız imzaları 4 gün önce kendilerine gönderdik. Bizim belli taleplerimiz oldu. Biz bilgilendirme emaili atmadık. Taleplerimiz şöyle: Birincisi, Facebook'un kapatılmış sayfaları yeniden açmasını istedik. İkincisi, Facebook'un bu sayfaların kapatılma süreciyle ilgili bir iç soruşturma yapması. Üçüncüsü de Facebook'un bu sayfa kapatma süreçleriyle ilgili kamuoyuna bir açıklama yapması.

Aslında biz de Facebook'un itibarının sarsılmasını istemiyoruz. Çünkü Türkiye'de muhalifler Facebook kullanıyor. Dolayısıyla bizim sunduğumuz talepler de etten püften talepler olmadığı için inceleme ve değerlendirme sürecinin sürdüğünü düşünüyoruz. Eğer umursamamış olsalardı, ilk mailin Facebook tarafından, sözcü konumundaki Richard Allan tarafından gönderilmeyeceğini düşünüyorum.

Facebook'un Arap Baharı'nda oynadığı rolden sonra bugün dünyada diktaörlük ile adı anılan Recep Tayyip Erdoğan ile aynı safta görülmek istemeyeceğini düşünüyorum.

VOA: Facebook'un bir adım atacağı konusunda umutlu musunuz?

Yörük: Ben açıklama bekliyorum. Açıklama gelmezse ben çok şaşıracağım. Gerekirse Dublin'e doğrudan giderek yüz yüze de iletişime geçebiliriz. Bunu böyle bırakmaya niyetli değiliz.
  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG