Erişilebilirlik

Türk ve Suriyeli Çocukların 'Ortak Rüyası' Paris'te


Türkiyeli ve Suriyeli 60 genç, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ve Gençlik ve Spor Bakanlığı çatısı altındaki bir fotoğraf projesinde bir araya geldi. Gençlerin, İran asıllı fotoğraf sanatçısı Reza Deghati'den aldıkları dersler sonunda ortaya çıkardığı eserler, Paris'te "Geleceğin rüyaları" adıyla sergilenmeye başladı.

UNICEF Türkiye ve Fransa ofisleri ile Türkiye Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın ortak projesine Avrupa Birliği de destek verdi. UNICEF Fransa'nın ev sahipliğinde, Ekonomik ve Sosyal Konsey binasının sergi salonunda düzenlenen açılış törenine, 11 ve 18 yaşları arasındaki 60 çocuğu temsilen kurslara katılan 3'ü Suriyeli, 6 çocuk da Paris'e geldi. Açılışa Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Halis Yunus Ersöz ile UNICEF Fransa ve Türkiye temsilcilikleri de katıldı.

VOA Türkçe'ye söyleşi veren Reza Deghati, UNICEF Türkiye bürosu tarafından seçilen 30'u Suriyeli, 30'u Türk, toplam 60 çocuğa 4 ay boyunca belli aralıklarla ders vermiş:

"Eğitim 4 ay sürdü. İstanbul, İzmir ve Gaziantep'ten ikişer çocuğa formasyon vererek başladım. Bu ikişer öğrenci, diğer çocuklara aktardı. Diğer fotoğraf sanatçıları da eğitime katıldı. Ardından internet sayesinde bana eserlerini gönderdiler. Onlar üzerinden konuşarak formasyona devam ettik. Ve 4 ay boyunca hem yüz yüze hem de internet aracılığıyla ilerledik."

Fotoğraf dünyasında 'Reza' imzasıyla tanınan sanatçı, 40 yılı aşkın süredir savaş meydanları da dahil pek çok alanda fotoğrafçılık yaptığını belirterek, savaş ve trajedi mekanlarında hep bir umut arayışıyla fotoğraf çekmeye çalıştığını, bunu da özellikle Suriye'den gelen, bu trajediyi yaşayan çocuklara aktarmaya çalıştığını söyledi:

"Evet, uzun yıllar fotoğrafçılık yapıyorum ama bu hikayelerin içinden gelen gençleri eğitmek de benim için önemli. Yaşadıklarını yansıtabilmelerine olanak vermek, bunu fotoğraf aracılığıyla yapmalarını sağlamak istiyorum. Aslında ben onlara fotoğraf tekniğini öğretmedim. Onlara nasıl bakılması gerektiğini, duyguları nasıl fotoğraflaştırabileceklerini, hayatın doğallıkla nasıl yansıtılabileceğini anlattım."

Türk ve Suriyeli Çocukların 'Ortak Rüyası' Paris'te
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:02:27 0:00

"Geleceğin rüyası onların uykularında"

Reza, Suriye'deki savaş nedeniyle ülkelerini terk eden göçmen çocuklara nasıl bir Ortadoğu anlattığını da, "Ben 40 yıl boyunca, kan, savaş, göçmen, yıkım, çok sayıda trajedi gördüm. Ve bütün bu yıkıntıların arasında bir fotoğraf sanatçısı olarak hep gelecek için umudu aradım. Ve bu çocuklar bugün gelecek için bir umut. Yeni bir nesil, internet, sosyal medya ile birbirine bağlı bir gençlik. Ve bu gençler bizim bölgemizin, Ortadoğu'nun geleceğini değiştirecekler. Gelecek için umut onlar, sergiye verdiğimiz isim gibi 'geleceğin rüyası' onların uykularında" sözleriyle ifade etti.

Türkiye'ye 'ev sahipliği' övgüsü

Serginin açılışına katılan UNICEF Fransa Temsilcisi Jean-Marie Dru, Türkiye'deki kampları gördüğünde yapılanlar karşısında çok etkilendiğini dile getirdi. UNICEF Türkiye temsilcisi Philippe Duamelle ise, Türkiye'nin 4 milyon mülteciye ev sahipliği yaptığının altını çizerek, "Türkiye, dünyada bu kadar büyük sayıda mültecinin bulunduğu tek ülkedir. Ülkede 3,6 milyonu Suriyeli, toplam 4 milyon sığınmacı var. Bu 4 milyon mültecinin 1,7 milyonunu çocuklar oluşturuyor. Türkiye'de mültecilerin iyi şartlarda yaşayabilmesi ve hayata atılabilmeleri için son derece önemli çalışmalar yapılıyor. Biz de buna destek olmak için çalışıyoruz" diye konuştu.

Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Halis Yunus Ersöz ise, Türkiye'nin zor bir görev üstlendiğini belirttiği konuşmasında, hiçbir yardım beklentisi olmadan sınırları göçmenlere açtıklarını söyledi:

"Türkiye bugün 4 milyon sığınmacıya ev sahipliği yapıyor. Türkiye ev sahipliği yapmaya başladığında gerçekten çok zor bir süreçti. Ya Aylin bebeklerin denizlerde boğulmasına müsaade edecektik ya da soframızı ve ekmeğimizi onlarla paylaşacaktık. Türkiye Suriyeli sığınmacıları ülkeye almaya başladığında, böyle bir yardım taahhüdü ve bugüne kadar yaptığımız 35 milyar doları aşan yardım konusunda bir destek söz konusu değil."

Reza Deghati ile birlikte kürsüye çıkan 6 öğrenci ise, fotoğraf kursu sayesinde "hayata daha farklı ve umutlu baktıklarını" söylediler. Bu projenin isim babası ve hocası Reza da, kendisini, Tebriz'de çocukluğunda okuduğu bir hikayede olduğu gibi, '25 yıl sonraki nesiller için ceviz ağacı diken yaşlı adama' benzettiğini söyledi.

Reza Deghati, çocukların ve katılanların alkışları arasında, konuşmasını, kursta çocuklara söylediği ilk cümle ile bitirdi: "Gelecek, rüyalarının güzelliğine inananlara aittir."

Reza Deghati kim?

Fotoğraf dünyasında "Reza" imzasıyla tanınan Reza Deghati 1952 Tebriz doğumlu. Reza, 14 yaşında fotoğrafa başladı, Tahran Üniversitesi Mimarlık eğitimi sırasında da fotoğrafçılığa devam etti. Militan fotoğrafçı olduğu gerekçesiyle 22 yaşında tutuklanarak 3 yıl hapis yattı. Çıktıktan sonra mimarlığı bırakıp fotoğrafçı olmaya karar verdi. İran Devrimi'nin patlak verdiği 1979'da, olayları SIPA Ajansı ve Newsweek için görüntüledi. Devrimden sonra politik atmosfer nedeniyle ülkeyi terketmek zounda kalan Reza, 1981 yılında Paris'e yerleşerek fotoğrafçılığa devam etti. Ardından, 1991 yılında başladığı National Geographic dergisi için çektiği savaş fotoğraflarıyla dünyada tanındı. Irak, Ruanda ve Afganistan gibi pek çok savaşı yansıtan Reza, bir taraftan da BM ve UNICEF ile birlikte gönüllü insani yardım çalışmalarını yürüttü. National Geographic TV tarafından Reza'nın eseri olan çok sayıda film belgesel olarak yayınlandı, 2002 yılında yayınlanan "Frontline Dairies/Sınır günlükleri" adlı belgesel Emmy Ödülü aldı. Halen Paris'te fotoğraf çekmeye devam eden sanatçının çok sayıda ödülü var.

STÜDYO VOA

EKOTÜRK Stüdyo VOA
lütfen bekleyin
Embed

No media source currently available

0:00 0:29:22 0:00
XS
SM
MD
LG