Erişilebilirlik

Paris’teki Cinayetler PKK’yla Barış Görüşmelerini İzliyor


Sakine Yılmaz, Abdullah Öcalan’ın ilk eşi Kesire Yıldırım’la beraber PKK’nın kuruluşunda yer alan iki kadından biriydi

Hükümetin PKK lideri Abdullah Öcalan’la İmralı’da görüşmeler yürüttüğü yolunda haberler alınırken, Paris’te aralarında PKK’nın kurucularından Sakine Yılmaz’ın da bulunduğu 3 Kürt eylemcinin öldürülmesi büyük şaşkınlığa yol açtı. Sakine Yılmaz, Abdullah Öcalan’ın ilk eşi Kesire Yıldırım’la beraber örgütün kuruluşunda yer alan iki kadından biriydi.

Saldırıda öldürülen bir diğer isim olan Fidan Doğan lobi faaliyetlerinde bulunan Brüksel merkezli Kurdistan Ulusal Komitesi’nin Fransa temsilcisiydi. Leyle Sönmez ise genç bir eylemciydi.

Hükümet, saldırının başlatılan barış görüşmelerini baltalama amacı taşıyabileceğini bildirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Paris’te üç PKK’lının öldürülmesini provokasyon olarak niteledi. Senegal’de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, bu cinayetlerin, terörle mücadele çerçevesinde başlatılan görüşmeleri baltalamak amacıyla işlenmiş olabileceğini kaydetti. Başbakan cinayetlerin bir iç hesaplaşma nedeniyle de işlenmiş olabileceğini belirtti, olayın “aydınlatılmasını beklemekte fayda var” dedi.

Görüşme Süreci

Geçen hafta başında çıkan haberlerde Başbakan Tayyip Erdoğan’a yakın isimler, istihbarat görevlilerinin İmralı’da tutuklu bulunan Abdullah Öcalan’la görüştüğünü açıklamıştı.

İki tarafın görüşmelerinde dört aşamalı bir planın şekillenmeye başladığından söz ediliyordu. Bu planın bir ayağı da terör örgütüyle ilişkisi bulunan binlerce kişinin hapishanelerden serbest bırakılması olabileceği söyleniyordu.

Bundan önce Oslo Barış görüşmeleri büyük bir gizlilikle yapılmış ve başarıya ulaşmamıştı.

2011 yazından itibaren artan çatışmalarda 800’den fazla kişi hayatını kaybetti. Bu 1990’lardan bu yana en yoğun kayıpların yaşandığı dönem oldu. Türk ordusu son sekiz ay içinde PKK’ya yönelik bin operasyon düzenledi.

Abdullah Öcalan’ın 1999’da ele geçirilişinden sonraki süreçte Türkiye’nin PKK’nın dış desteğini kesme çalışmalarına karşılık veren örgüt Suriye’de PYD, İran’da PJAK kollarını kurdu. Örgütün itirazlarına rağmen güvenlik uzmanı İhsan Bal, örgütün tüm kollarının PKK tarafından kontrol edildiğini söylüyor. Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Bal, “Kuşkusuz PJAK’ta İran Kürtleri, PYD’de de Suriye Kürtleri var ancak liderlikte etkili konumda olan PKK’dır,” diye konuştu.

Avrupa ve Amerikalı yetkililer örgütün mali kaynaklarının, Türkiye içinden sempatizanlar ve Avrupa’daki Kürt diasporasının katkıları olduğu kadar haraç, uyuşturucu kaçakçılığı ve fidye karşılığı adam kaçırmaya da dayandığını söylüyor.

PKK’nın Kürt diasporasından yılda 25 milyon dolar topladığı ancak asıl kaynağın Türkiye içinden olduğu bildiriliyor. Toplanan para askeri operasyonlar kadar televizyon yayınları ve Avrupa’da lobi faaliyetleri için de kullanılıyor.

Türkiye’nin Talepleri

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Avrupa’dan PKK’ya akan kaynakların kurutulması için uluslararası düzeyde eylem talep ediyor. Erdoğan geçen yılki bir konuşmasında Avrupa’dan bu konuda kararlı bir siyaset beklediklerini ve Batı’nın ayrılıkçı terör örgütüne destek vermemesi gerektiğini belirtmişti.

PKK’nın silahlı kolunun lideri Murat Karayılan örgütün yıllık askeri bütçesinin 140 milyon dolar olduğunu söylemişti. İhsan Bal bazı uzmanların bu rakamın 150 milyon dolara yaklaştığını hesapladıklarını söylüyor.

Ancak belki de Kürtlerin silahlı mücadelesi Kürt hareketi için bir avantaj yerine engel haline gelebilir. Lehigh Üniversitesi’nden uluslararası ilişkiler profesörü Henry Barkey de böyle düşünenlerden. Barkey, “Kuşkusuz PKK Türkiye’de Kürtleri siyasi haritanın bir parçası haline getirdi. Ancak bundan sonra sürdürülen şiddetten kar edeceklerini düşünmüyorum,” diyor.

STÜDYO VOA

Mehmet Şimşek’ten “harcamaları azaltma” mesajı - 18 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG