Erişilebilirlik

Özdağ'ın ''MİT Kanununu İhlal'' Fezlekesi Meclis'te


Corona virüsü salgını Türkiye’nin gündemine damgasını vurmadan önce Milli İstihbarat Teşkilatı’na mensup iki subayın Libya’da hayatını kaybetmesi ve bunun kamuoyuyla paylaşılması Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden biriydi. Ölen MİT mensuplarından birinin cenaze töreni ile ilgili yaptıkları haber MİT Kanunu’nu ihlal ettiği gerekçesiyle beş gazeteci tutuklanırken İyi Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ hakkında soruşturma başlatılmıştı.

Soruşturmayı tamamlayan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, ‘‘Libya’da şehit olan MİT görevlilerinin isim ve rütbelerini’’ açıkladığı gerekçesiyle “Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu”nu ihlalden Özdağ’ın dokunulmazlığının kaldırılması talebiyle fezleke düzenleyerek Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne gönderdi.

Dokunulmazlık nasıl kalkabilir?

İyi Parti İstanbul milletvekili hakkında hazırlanan dosyanın Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu'na sevk edildiği belirtiliyor. Karma Komisyon Başkanı, önce bir hazırlık komisyonu kuracak, bu komisyon Özdağ’ın sözlü ya da yazılı ifadesine başvuracak ve bir ay içinde rapor hazırlayacak.

Hazırlık komisyonunun raporu ve fezlekeyi inceleyecek olan Karma Komisyon, dokunulmazlığın kaldırılması yönünde karar alırsa rapor TBMM Genel Kurulu'nda okunacak; 10 gün içinde itiraz edilmezse kesinleşecek.

Ancak süreç bununla da bitmiyor.Özdağ’ın dokunulmazlığının kalkması için Genel Kurul’da yapılan oylamada 400 milletvekilinin bu yönde oy kullanması gerekiyor.

Ancak parlamentoda 291 milletvekili ile temsil edilen AKP, birçok konuda birlikte hareket ettiği MHP’nin 49 milletvekilinin oyunu dahi alsa yeter sayıya ulaşamıyor.

Özdağ: ‘‘Benim ağzımdan devleti zora sokacak bilgi çıkmaz’’

VOA Türkçe’nin telefonla ulaşmaya çalıştığı ancak yanıt alamadığı Ümit Özdağ, ‘’haberiniz’’ adlı internet sitesine yaptığı açıklamada, devlet sırrını ifşa etmediğini söyledi.

İyi Parti İstanbul milletvekili“Şehitlerimiz şanlı tarihimizin ve milli vicdanın bir parçasıdır. Birkaç şehit diye geçiştirilemezler. Yüz bin defa dava açsalar yüz bin defa şehitlerimizin ismini rahmetle anarım. TBMM’de de yapmış olduğum konuşmada şehitlerimizin daha önce birçok basın yayın organında çıkmış olan isimlerini anarak rahmet diledim. Ben devlet ciddiyetinin, devlet sırrının ne olduğunu gayet iyi bilirim. Benim ağzımdan devlet sırrı, devleti zarara sokacak bilgi asla çıkmadı, çıkmaz. Devlet sırrının ne olduğunu gayet iyi bilirim, nasıl saklanacağını da. Murat Ağırel, Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu’nun tutuklanmalarının asla, şehitlerimiz isimlerin açıklanması ile ilgisi yok.Yapmış oldukları bilimsel temelli araştırmacı gazetecilik faaliyetlerinin cezalandırılması girişimidir. Esasen MİT eski müsteşar yardımcısı Cevat Öneş, MİT Yasası’nın 27 maddesinin bu konu ile ilgili uygulanamayacağını açıklamıştır” dedi.

Öneş, ‘‘Devletin en yetkili yöneticileri MİT’in Libya’da faaliyet gösterdiğini açıklamıştır’’ demişti

Ümit Özdağ’ın atıfta bulunduğu Cevat Öneş, gazeteciler Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan ve Hülya Kılınç’ın tutuklanmasının ardından Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk’e verdiği röportajda ‘‘MİT mensupları ve ailelerinin kimliklerini, makam, görev ve faaliyetlerini herhangi bir yolla ifşa edenler üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası verilir’’ şeklindeki MİT Yasası’nın 27. Maddesinin söz konusu haberlerle ihlal edilmediğini dile getirmişti.

Öneş söz konusu röportajda, ‘‘ Libya’da MİT’in faaliyet gösterdiği hususu devletin en yetkili yöneticileri ve iktidar yanlısı medya aracılığıyla önceden açıklanmış ve tartışılmıştır. Olay ve MİT mensuplarının isimleri bir milletvekili tarafından açıklanmış kamuoyu bilgi sahibi olmuştur. Manisa’da cenaze töreni açık olarak yapılmış, gizlilik kuralı uygulanmamıştır. MİT Başkanı çelenk göndermiş, olay yerel basında fotoğraflarla incelenmiştir. Kaşif Kozinoğlu ve bazı MİT mensupları cenaze törenleri dikkate alındığında kriterden söz edilemez’’ demişti.

Özdağ ne demişti?

İyi Parti İstanbul milletvekili Ümit Özdağ, dokunulmazlığının kaldırılması istemine neden 26 Şubat tarihli açıklamasında ‘‘Türk ordusu Türkiye’den 2000 kilometre uzaklıkta, Libya’da bir Arap İç Savaşı’na daha müdahil hale getirilmiş ve halen çatışmaların içindedir. Milli İstihbarat Teşkilatı mensubu iki istihbaratçımız Albay O. A. ve S. C. Libya’da limanda bombalanmaya çalışılan bir geminin yanındaki deponun vurularak patlaması sırasında şehit olmuşlardır. Böylece ön cephede çarpışarak şehit olan MİT mensupları arasına onlar da katılmıştır. Erdoğan’ın şehitlerden bahsederken ‘birkaç şehit’ ifadesi ile şehitleri adeta değersizleştirmesi, önemsizleştirmesi de izah edilebilir değildir. Şehitlerimiz milli tarihimizin parçaları, ailelerinin, anne ve babalarının bir taneleridir. Milli bir saygıyı hak ediyorlar” ifadelerine yer vermişti.

STÜDYO VOA

ABD Anayasa Mahkemesi Trump’ın dokunulmazlık iddialarını görüşüyor – 25 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:44 0:00
XS
SM
MD
LG