Uluslararası Para Fonu (IMF) küresel ekonomideki büyümenin yavaşladığı uyarısında bulundu. IMF Baş Ekonomisti Olivier Blanchard tarafından genel sunumu yapılan görünüm raporuna göre küresel ekonomi bu yıl %3,5, gelecek yıl ise % 3,9 oranlarında büyüyecek. 2013 yılı için daha önce açıklanan oran %4,1 düzeyindeydi.
Son küresel görünüm raporunu bir basın toplantısıyla açıklayan IMF yetkilileri, hem gelişmiş ülkelere hem de gelişmekte olan ülkelere uyarı ve tavsiyelerde bulundu.
IMF yetkililerini kaygılandıran konuların başında Avrupa’daki kriz, bu krizin gelişmekte olan ülkelere etkileri, gelişmekte olan ülkelerin kendi dinamiklerinden kaynaklanan sorunlar ve Amerika’da mali politikalar konusunda yaşanan siyasi kilitlenme geliyor.
IMF yetkilileri Avrupa’da Merkez Bankası’nın politikalarının son aylarda etkisini yitirdiğini, bankaların yapısal sorunlarının artık sektörel bir sorun olmaktan çıkıp, özel şirketlerin finans kaynaklarını olumsuz etkilemeye başladığını belirtti. Yetkililer, bu nedenlerle Avrupa’da politikacılardan daha kararlı adımlar atmalarını, Avrupa İstikrar Fonu dahil çeşitli kaynaklarla bankaları güçlendirmelerini ve yapısal reformları sürdürmelerini istedi.
“Amerika mali uçuruma sürüklenir”
IMF yetkilileri, geçen hafta Christine Lagarde’ın Amerika için dile getirdiği mali uçurum uyarısını da yineledi. Baş ekonomist Olivier Blanchard, “Eğer Washington ‘mali uçuruma’ sürüklenmekten kurtulamazsa bunun olumsuz etkileri hem Amerika hem de diğer gelişmiş ülkelerde hissedilir,” dedi.
Geçen yıl Ağustos ayında Amerikan Kongresi’ndeki Demokratlarla Cumhuriyetçiler arasında varılan anlaşma gereğince yılbaşında 1 milyar 200 milyon Dolar tutarında otomatik harcama kesintileri yürürlüğe girecek ve Bush döneminde getirilen vergi indirimleri son bulacak. Bazı çevreler, bu iki unsurun Amerikan ekonomisini olumsuz yönde etkileyeceği için durumu “mali uçurum” olarak tanımlıyor.
Gelişmekte olan ülkelerde gelişen tehlike
IMF yetkilileri küresel görünüm raporunda Avrupa’daki mali kriz kadar gelişmekte olan ülkelerde gelişen olumsuz koşullara da dikkat çektiler. Bu ülkelere ilişkin temel kaygı Avrupa krizinin bu ülkelere yapacağı yan etkiler, büyümenin yavaşlaması ve sıcak paranın bu ülkeleri terk etme tehlikesi.
Çin gibi gelişmekte olan ülkelerin büyümeyi yüksek tutmak için kredi musluklarını şu anda açmış olmasının ileride batık kredi miktarını yükseltebileceği bu kaygılar arasında. Yine Hindistan’da finans sistemindeki yapısal sıkıntılar ve Brezilya’nın döviz kuru konusundaki kırılganlığı, gelişmekte olan ülkelere atfedilen riskler arasında sıralamak mümkün.
IMF yetkilileri gelişmekte olan ülkelerdeki yavaşlamanın ileride yaratacağı olumsuz etkileri aşmak için bu ülke liderlerinden şimdiden kararlı adımlar atmalarını da istiyor. Aynı kararlılığı Avrupalı liderlerden de bekliyor.
Son küresel görünüm raporunu bir basın toplantısıyla açıklayan IMF yetkilileri, hem gelişmiş ülkelere hem de gelişmekte olan ülkelere uyarı ve tavsiyelerde bulundu.
IMF yetkililerini kaygılandıran konuların başında Avrupa’daki kriz, bu krizin gelişmekte olan ülkelere etkileri, gelişmekte olan ülkelerin kendi dinamiklerinden kaynaklanan sorunlar ve Amerika’da mali politikalar konusunda yaşanan siyasi kilitlenme geliyor.
IMF yetkilileri Avrupa’da Merkez Bankası’nın politikalarının son aylarda etkisini yitirdiğini, bankaların yapısal sorunlarının artık sektörel bir sorun olmaktan çıkıp, özel şirketlerin finans kaynaklarını olumsuz etkilemeye başladığını belirtti. Yetkililer, bu nedenlerle Avrupa’da politikacılardan daha kararlı adımlar atmalarını, Avrupa İstikrar Fonu dahil çeşitli kaynaklarla bankaları güçlendirmelerini ve yapısal reformları sürdürmelerini istedi.
“Amerika mali uçuruma sürüklenir”
IMF yetkilileri, geçen hafta Christine Lagarde’ın Amerika için dile getirdiği mali uçurum uyarısını da yineledi. Baş ekonomist Olivier Blanchard, “Eğer Washington ‘mali uçuruma’ sürüklenmekten kurtulamazsa bunun olumsuz etkileri hem Amerika hem de diğer gelişmiş ülkelerde hissedilir,” dedi.
Geçen yıl Ağustos ayında Amerikan Kongresi’ndeki Demokratlarla Cumhuriyetçiler arasında varılan anlaşma gereğince yılbaşında 1 milyar 200 milyon Dolar tutarında otomatik harcama kesintileri yürürlüğe girecek ve Bush döneminde getirilen vergi indirimleri son bulacak. Bazı çevreler, bu iki unsurun Amerikan ekonomisini olumsuz yönde etkileyeceği için durumu “mali uçurum” olarak tanımlıyor.
Gelişmekte olan ülkelerde gelişen tehlike
IMF yetkilileri küresel görünüm raporunda Avrupa’daki mali kriz kadar gelişmekte olan ülkelerde gelişen olumsuz koşullara da dikkat çektiler. Bu ülkelere ilişkin temel kaygı Avrupa krizinin bu ülkelere yapacağı yan etkiler, büyümenin yavaşlaması ve sıcak paranın bu ülkeleri terk etme tehlikesi.
Çin gibi gelişmekte olan ülkelerin büyümeyi yüksek tutmak için kredi musluklarını şu anda açmış olmasının ileride batık kredi miktarını yükseltebileceği bu kaygılar arasında. Yine Hindistan’da finans sistemindeki yapısal sıkıntılar ve Brezilya’nın döviz kuru konusundaki kırılganlığı, gelişmekte olan ülkelere atfedilen riskler arasında sıralamak mümkün.
IMF yetkilileri gelişmekte olan ülkelerdeki yavaşlamanın ileride yaratacağı olumsuz etkileri aşmak için bu ülke liderlerinden şimdiden kararlı adımlar atmalarını da istiyor. Aynı kararlılığı Avrupalı liderlerden de bekliyor.
