Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un geçtiğimiz hafta Türkiye aleyhinde sarf ettiği sözlerin ardından Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna, İstanbul ve Ankara'da temaslarda bulunmak üzere Türkiye'ye gidiyor. Bakan Colonna Ankara'dan sonra temaslarda bulunmak üzere Atina'ya geçecek.
"Olumlu arabuluculuk misyonundan dolayı cesaretlendirmek için Türkiye'ye gittiğini" vurgulayan Colonna, ziyaret öncesi, Rusya'ya yaptırım uygulamayan ülkelerin "Rusya'nın yaptırımlardan kaçmasını sağlayacak zeminlere dönüşmemesi gerektiğini" söyledi.
Türkiye'ye hareket etmeden önce Fransız RTL Radyosu'na konuşan Colonna, "Ukrayna'daki savaşa yönelik olumlu eylemini sürdürmesi ve Birleşmiş Milletler’in çabalarıyla tutarlı kalması konusunda teşvik etmek etmek için" Türkiye'ye gittiğini açıkladı.
Bakan Colonna, “Bu öğleden sonra Ankara ve İstanbul'a gideceğim. Bölgede aktif rol oynayan, bazen olumlu rol oynayan Türkiye'yi bu yönde cesaretlendirmeli ve Birleşmiş Milletler'in çabalarıyla tam uyumlu kalmasını sağlamalıyız" diye konuştu.
Türk Dışişleri Bakanlığı'ndan ziyarete ilişkin yapılan açıklamada ise, "Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna, 5 Eylül 2022 tarihinde ülkemize bir çalışma ziyareti gerçekleştirecektir. Ziyaret vesilesiyle yapılacak görüşmelerde ikili ilişkilerimizin yanı sıra AB üyelik sürecimiz ile güncel, bölgesel ve uluslararası konuların ele alınması öngörülmektedir” denildi.
Fransa'da uzun yıllar Dışişleri Bakanlığı yapan Jean Yves Le Drian'ın ardından göreve gelen tecrübeli diplomat Catherine Colonna, Türkiye'deki temasları çerçevesinde bugün Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ortak basın toplantısı düzenleyecek.
Rusya'ya uygulanan yaptırımlar gündemde
Görüşmede Rusya'ya uygulanan yaptırımlar konusunun gündeme geleceğinin işaretlerini veren Colonna, "Avrupa birbiri ardına yaptırım kararları aldı, Amerika Birleşik Devletleri de... Belirli sayıda müttefik ve ortak ülke de buna katıldı. Ancak bazı ülkeler de, örneğin Türkiye, yaptırım politikasını benimsemedi. Bizim için yaptırımları uygulamayan ülkelerin, uluslararası toplumun büyük bir kısmı tarafından benimsenen yaptırımları atlatmak için bir platform olarak kullanılmamasını sağlamak önemlidir" dedi.
Colonna, AB'nin 7 ayrı yaptırım paketinin ardından, Rus ekonomisini zayıflatmak için yeniden "özellikle bireysel yaptırım kararları" alınabileceğini de sözlerine ekledi.
Türkiye'nin denge politikası
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sonrasında bu yaz Odessa limanında engellenen tahılların çıkışına izin vermek için yaptığı arabuluculuğun ardından, Cumartesi günü Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin'e, Ukrayna'da "Rus birliklerinin kontroluna geçen Zaporijya'daki nükleer santral çevresindeki krizin çözümüne yardımcı olması için Türkiye'nin arabuluculuğunu" teklif etti.
Türkiye hem Moskova hem de Kiev ile iyi ilişkiler sürdürüyor. Kiev'e askeri insansız hava araçları sağladıysa, Ukrayna'ya yönelik taarruzunun başlamasından sonra Rusya'ya karşı kararlaştırılan Batı yaptırımlarına katılmayı reddetti.
"Türkiye'nin tek arabulucu olmasını kim ister?"
Fransız Dışişleri'nin yeni patronu Catherine Colonna, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un birbiri ardına yaptığı Türkiye karşıtı açıklamalarının gölgesinde Ankara'ya gidiyor.
Cumhurbaşkanı Macron, geçtiğimiz hafta Cezayir'e yaptığı 3 günlük resmi ziyaret sırasında, Çin ve Rusya ile birlikte, Türkiye'yi de "Kuzey Afrika'da Fransa karşıtı yalan propaganda yapmakla" suçlamıştı.
Türk Dışişleri'nden bu sözlere sert yanıt gelmiş, Ankara da Paris'i "Kendi sömürgecilik hatalarını ve yeni sömürgecilik arzularını, Türkiye'ye saldırarak geçiştirmeye çalışmakla" suçlayınca ilişkiler gerilmişti.
Macron, bu ziyaretin ardından, Elysee Sarayı'nda yapılan Büyükelçiler toplantısında, "Rusya ve Ukrayna arasında tek müzakere eden dünya gücünün, NATO gücünün Türkiye olmasını kim ister?" diyerek, Türkiye'nin tek arabulucu olmasının engellenmesi gerektiğini söylemişti.
Fransa Cumhurbaşkanı aynı toplantıda, AB'nin artık genişlemesi gerektiğini, yeni kurulacak Avrupa Siyasi Topluluğu'na "İngiltere, Norveç, Batı Balkanlar, İsviçre'nin yanı sıra bazı ülkelerin Türkiye'nin de bu gruba girmesini gündeme getirdiğini" söyleyerek, bu görüşün Fransa tarafından savunulmadığının altını çizmişti.
