BERLİN —
Türkiye'de Pazartesi günü açıklanan Ergenekon davası kararları Alman basınında büyük yankı buldu. Ajanslar kararları acil haber olarak duyururken, karar ve kararla ilgili yorumlar televizyonlardaki ana haber programlarında ilk sırada yer aldı.
Bugünkü gazetelerde ise Ergenekon davasına ilişkin yorumlar öne çıkıyor. Ülkenin en önemli gazetelerinden Frankfurter Allgemeine Zeitung 'Alaca karanlıkta bir dava' başlıklı yorumunda, Ergenekon davasının beş yıl önce başladığında demokratikleşme sürecinin önemli bir belirtisi olarak algılandığı, ancak yargılama sürecindeki uygulamaların, muammaya dönüşen tutukluluk sürelerinin ve genel olarak kötüleşen siyasi atmosferin kararlara gölge düşürdüğü vurgulandı.
Muhafazakar-liberal Die Welt gazetesi gelişmeleri 'Erdoğan'ın mahkemesinin acımasız hesaplaşması' başlığı altında okuyucusuna yansıtıyor.
Yorum haberde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ergenekon davasını beş yıl süren bir güç gösterisine dönüştürdüğü, ilk dönemde askeri tahakkümü kırma amaçlı olan davanın Fethullah Gülen hareketi ve AKP'nin dahil olduğu İslamcı kesimin, kendisini laik cumhuriyetin koruyucusu olarak algılayan orduya karşı 'büyük bir taarruz haline geldiği' öne sürülüyor.
Açıklanan kararların 'Erdoğan'ın senaryosuna' uyduğunu iddia eden gazete, başbakanın kendisini bu dava sonrasında 'çok güçlü bir entrikanın ve zavallı Müslüman hükümetleri yıkmaya çalışan tanrısız generaller ve batılı zengin güçlerin dahil olduğu uluslararası bir komplonun kurbanı' şeklinde gösterebileceğini savunuyor.
Sol-liberal Süddeutsche Zeitung ise 'Türkiye için yeni düşmanlar' başlıklı yorumuna, 'Bir zamanlar Türk'ün Türk'den başka dostu yoktur denirdi, ancak bu artık doğru değil, Türkiye sürekli kendi içinde düşmanlarını üretiyor' şeklinde başlıyor.
Ergenekon davasının Başbakan Erdoğan'la muhalifleri arasında büyük bir hesaplaşma olarak tanımlanması gerektiğini belirten gazete, AKP hükümetinin derin devlete karşı mücadele için yola çıktığını, ancak Gezi protestocularına da darbeci generaller gibi aynı gözle baktığını ve bunun 'bir güç değil, zayıflık kanıtı' olduğunu savunuyor.
Diğer gazete yorumlarına bakıldığında Alman basınındaki genel kanı mahkemenin verdiği ağır cezaların AKP hükümetinin ordu ile hesaplaşması ve ordu üzerindeki egemenliğini kanıtladığı şeklinde.
Cumhuriyet Halk Partisi Berlin Birliği Başkanı ve avukat Ekrem Özdemir, Ergenekon davasının Alman basınına bu şekilde yansımasını dava sürecindeki garip soruşturma yöntemleri ve davanın bir siyasi hesaplaşmaya dönmesi ile açıklıyor.
Avukat Ekrem Özdemir, Ergenekon davası tarzında bir davanın Almanya'daki hukuk sistemi içinde kabul edilemeyeceğini ve sanıklardan çoğunun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurabileceğini belirtiyor.
Ekrem Özdemir, CHP Almanya örgütü olarak Ergenekon davasının Türkiye'nin demokratikleşme sürecine yardımcı olmayacağına inandıklarını söylüyor.
Bugünkü gazetelerde ise Ergenekon davasına ilişkin yorumlar öne çıkıyor. Ülkenin en önemli gazetelerinden Frankfurter Allgemeine Zeitung 'Alaca karanlıkta bir dava' başlıklı yorumunda, Ergenekon davasının beş yıl önce başladığında demokratikleşme sürecinin önemli bir belirtisi olarak algılandığı, ancak yargılama sürecindeki uygulamaların, muammaya dönüşen tutukluluk sürelerinin ve genel olarak kötüleşen siyasi atmosferin kararlara gölge düşürdüğü vurgulandı.
Muhafazakar-liberal Die Welt gazetesi gelişmeleri 'Erdoğan'ın mahkemesinin acımasız hesaplaşması' başlığı altında okuyucusuna yansıtıyor.
Yorum haberde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Ergenekon davasını beş yıl süren bir güç gösterisine dönüştürdüğü, ilk dönemde askeri tahakkümü kırma amaçlı olan davanın Fethullah Gülen hareketi ve AKP'nin dahil olduğu İslamcı kesimin, kendisini laik cumhuriyetin koruyucusu olarak algılayan orduya karşı 'büyük bir taarruz haline geldiği' öne sürülüyor.
Açıklanan kararların 'Erdoğan'ın senaryosuna' uyduğunu iddia eden gazete, başbakanın kendisini bu dava sonrasında 'çok güçlü bir entrikanın ve zavallı Müslüman hükümetleri yıkmaya çalışan tanrısız generaller ve batılı zengin güçlerin dahil olduğu uluslararası bir komplonun kurbanı' şeklinde gösterebileceğini savunuyor.
Sol-liberal Süddeutsche Zeitung ise 'Türkiye için yeni düşmanlar' başlıklı yorumuna, 'Bir zamanlar Türk'ün Türk'den başka dostu yoktur denirdi, ancak bu artık doğru değil, Türkiye sürekli kendi içinde düşmanlarını üretiyor' şeklinde başlıyor.
Ergenekon davasının Başbakan Erdoğan'la muhalifleri arasında büyük bir hesaplaşma olarak tanımlanması gerektiğini belirten gazete, AKP hükümetinin derin devlete karşı mücadele için yola çıktığını, ancak Gezi protestocularına da darbeci generaller gibi aynı gözle baktığını ve bunun 'bir güç değil, zayıflık kanıtı' olduğunu savunuyor.
Diğer gazete yorumlarına bakıldığında Alman basınındaki genel kanı mahkemenin verdiği ağır cezaların AKP hükümetinin ordu ile hesaplaşması ve ordu üzerindeki egemenliğini kanıtladığı şeklinde.
Cumhuriyet Halk Partisi Berlin Birliği Başkanı ve avukat Ekrem Özdemir, Ergenekon davasının Alman basınına bu şekilde yansımasını dava sürecindeki garip soruşturma yöntemleri ve davanın bir siyasi hesaplaşmaya dönmesi ile açıklıyor.
Avukat Ekrem Özdemir, Ergenekon davası tarzında bir davanın Almanya'daki hukuk sistemi içinde kabul edilemeyeceğini ve sanıklardan çoğunun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurabileceğini belirtiyor.
Ekrem Özdemir, CHP Almanya örgütü olarak Ergenekon davasının Türkiye'nin demokratikleşme sürecine yardımcı olmayacağına inandıklarını söylüyor.
