Erişilebilirlik

Erdoğan Ermenistan ve Minsk Grubu'nu Suçladı


Azerbaycan ve Ermenistan arasında Dağlık Karabağ'la ilgili anlaşmazlık yüzünden çıkan çatışmalar ikinci gününe girerken Türkiye’nin Bakü yönetimine verdiği destek devam ediyor.

İstanbul’da bugün düzenlenen ‘‘Tarih, Siyaset ve Ülkelerarası İlişkiler Bakımından Uluslararası Deniz Hukuku ve Doğu Akdeniz Sempozyumu’’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ermenistan’ı kınarken Türkiye'nin tüm imkanları ve kalbiyle Azerbaycan’ın yanında olmayı sürdüreceğini söyledi.

Azerbaycan ve Ermenistan Arasında Çatışma
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:02:04 0:00

Erdoğan: ‘‘Fransa, ABD ve Rusya otuz yıldır sorunu çözmemek için elinden geleni yaptı’’

Cumhurbaşkanı, ‘‘Dağlık Karabağ’ın işgaliyle başlayan krize artık bir son verilmesi vakti gelmiştir. Ermenistan’ın işgal ettiği toprakları terk etmesiyle bölge yeniden barışa ve huzura kavuşacaktır. Bunun dışında tüm dayatma teklifler sadece haksız ve hukuksuz olmakla kalamayacak, Ermenistan’ı şımartmaya devam edecektir. Yaşanan tüm gelişmeler bölgedeki nüfuz sahibi tüm ülkelere gerçekçi ve adil çözüm sunmaları konusunda bir fırsat tanımıştır. Bu fırsatın en iyi şekilde değerlendirilmesini umuyoruz. Özelikle Minsk üçlüsü denilen Amerika, Rusya ve Fransa, bugüne kadar yaklaşık 30 yıldır bu sorunu çözmemişlerdir. Adeta bu sorunu çözmemek için de ellerinden geleni yapmışlardır’’ dedi.

Başta Ermenistan Dışişleri Bakanlığı ve Ermenistan’ın Moskova Büyükelçisi olmak üzere bazı çevreler Türk askeri uzmanların ve Suriye’de savaşan bazı cihatçı grupların Türkiye tarafından Azerbaycan’a gönderildiğini iddia ediyor. Azerbaycan bu iddiaları reddederken Türkiye’den şu ana kadar bu konuda açıklama yapılmadı.

Erdoğan: ‘‘Türk askeri burada mı? Türkiye silah naklediyor mu? Bu soruları soranlar koalisyon güçleriyle Suriye’de cirit atanlardır’’

Türkiye’nin bu konuda tehdit edici sorularla karşı karşıya kaldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisinin de dile getirdiği bu sorulara açık bir yanıt vermezken Suriye üzerinden isim vermeden ABD’yi eleştirdi.

Cumhurbaşkanı, ‘‘Zaman zaman tehdit ediyorlar. Nedir bu tehdit? Türkiye burada mı? Türk askeri burada var mı? Bunu söyleyenler güneyimize Suriye’nin kuzeyine binlerce TIR silahı oraya taşıyanlardır. Bunu söyleyenler, Suriye’nin kuzeyini parselleyen orada üsleri kuranlardır. Bunu söyleyenler koalisyon güçleri ile Suriye’de cirit atanlardır. Bunlar şimdi gelmişler, Türkiye burada var mı? Türkiye buraya silah naklediyor mu? Şu akla bakın. Adeta İlham Aliyev kardeşimiz bunlara hesap verecek. Zaten 30 yıla yakındır size hep hesap verdiler ‘Bu işi çözelim’ dediler. İşgale uğrayan topraklar, kimin toprakları? Azerbaycan toprakları. Bunu hepiniz kabul ediyorsunuz. Dağlık Karabağ’ı kabul ediyorsunuz. 1 milyonu aşkın insan, topraklarından uzak, Azerbaycan’da yaşıyor. İşgalciler ise oralarda. Bunun hesabını kimse sormuyor. ‘Artık hesap vakti geldi’ diyen Azerbaycan ister istemez kendi göbeğini kendi kesmek zorunda kalmıştır’’ diye konuştu.

Erdoğan ve Johnson arasında telefon görüşmesi

Bu arada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İngiltere Başbakanı Boris Johnson’la Doğu Akdeniz’deki gelişmeler ve Ermenistan’la Azerbaycan arasındaki çatışmaların değerlendirildiği bir telefon görüşmesi yaptı. Görüşmenin ardından Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada Erdoğan’ın İngiltere’nin Doğu Akdeniz konusundaki tutumunun dengeli ve tarafsız olmasının önemine vurgu yaptığı ve diyalog ile işbirliği çabalarını desteklemesinin ortak menfaat olduğunu vurguladığı belirtildi.

Açıklamada Erdoğan’ın bölgenin barış ve istikrarı için Ermenistan’ın Yukarı Karabağ ve çevresinde işgal ettiği topraklardan çekilmesi gerektiğini vurguladığı da kaydedildi.

İki liderin ayrıca karşılıklı ticaret ve yatırımların artırılması ile 20 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefine ulaşılması konusunda kararlılıklarını yineledikleri belirtildi.

Johnson’un ofisinden yapılan açıklamadaysa İngiltere Başbakanı’nın Erdoğan’a Doğu Akdeniz’deki gerilimle ilgili kaygısını dile getirdiği, bununla birlikte Türkiye ve Yunanistan’ın konuyu görüşme kararı almalarından duyduğu memnuniyeti aktardığı belirtildi.

Hulusi Akar: Ermenistan paralı askerleri, teröristleri geri göndermeli ve işgal ettiği Azerbaycan topraklarını boşaltmalı’’

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, başta Rusya ve ABD olmak üzere birçok devletin ateşkes çağrılarını eleştirirken Ermenistan’a kendi safında kullandığı paralı askerleri geri göndermesi ve işgal ettiği Dağlık Karabağ’dan çekilmesi çağrısında bulundu.

Akar, ‘‘Barışçı yollarla şu anda çözüm diyenler, ‘derhal ateşkes’ isteyenler, şimdi diyaloğu hatırlayanlar; Dağlık Karabağ ile Azerbaycan’ın yüzde 20’si işgal altındayken, Hocalı’da barbarlıkla, hak hukuk tanımadan çocuk, kadın, yaşlı demeden binlerce masum insan katledilirken, milyonlarca insan evinden, yurdundan edilmişken 30 sene boyunca bu kişiler neredeydiler? Türkiye-Azerbaycan arasındaki münasebet ‘iki devlet tek millet’ münasebetidir. Bunu herkes böyle bilmelidir. Bugün de Azerbaycanlı kardeşlerimizin öz topraklarını savunmasında yanlarındayız. Ermenistan derhal saldırılarını durdurmalı. Yurt dışından getirdikleri paralı askerleri, teröristleri geri göndermeli ve işgal ettikleri Azerbaycan topraklarını boşaltmalıdır. Böylece ateşkesin, barışın, istikrarın önü açılmalıdır’’ dedi.

TBMM Başkanı: ‘‘Minsk grubu kifayetsiz, 2. Dünya Savaşı sonrası kurulan adaletsiz düzen iflas etti’’

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop da Azerbaycan ve Ermenistan arasında çatışma hakkında yaptığı değerlendirmede Erivan yönetimini devlet terörü uygulamakla suçlarken başta Minsk grubu olmak üzere uluslararası kurum ve kuruluşların iflas ettiğini dile getirdi.

Şentop, ‘‘Ermenistan’ın yönettiği terör çeteleri eliyle kardeş Azerbaycan’a saldırıları Doğu Akdeniz’deki çıkar çatışmaları ve Türkiye’nin duruşu ve varlığı ile doğrudan alakalıdır. Ermenistan’ın devlet terörüne destek verenlerin bilmesi gereken şudur; Azerbaycan, Türkiye için gönül ve kader coğrafyasıdır. Her saldırıyı Türkiye’ye yapılmış saymamız içi boş hamaset değildir. Azerbaycan ve Türkiye’de sık sık kullandığımız ‘iki devlet bir millet’ sözü bir türkü değildir. Türkiye maddi ve manevi bütün gücü ve kudreti ile olarak Azerbaycan’ın yanındadır. AGİT bünyesindeki Minsk grubunun 30 yıldan fazladır süren kifayetsizliği meselenin özüne işaret etmiştir. Uluslararası kurum ve kuruluşlar, adeta dünyadaki sorunları çözümsüz kılmak, zamanı geldiğinde o ihtilafları istismara hazır bir şekilde bir kenarda bekletmek niyetiyle hareket etmektedir. Doğu Karabağ sorunu bunun açık örneğidir. İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan bu adaletsiz düzen iflas etmiştir. Her yeni uluslararası sorun bu iflasın tekrarından başka bir gerçeği ifade etmiyor’’ dedi.

CHP’li Öztrak: ‘‘Ermenistan daha önce işgal ettiği bölgelerden askerlerini geri çekmelidir’’

Ana muhalefet partisi de iktidar cephesiyle hemen hemen aynı görüşte.

Bugün toplanan CHP Merkez Yönetim Kurulu toplantısı sonrası konuşan parti sözcüsü Faik Öztrak, ‘‘CHP olarak Azerbaycanlı kardeşlerimizin yanında olacağız. Uluslararası hukuka aykırı olarak Azerbaycan ile ateşkesi bir kez daha bozdu. Sivilleri hedef aldı. Ermenistan'ın bu tutumunu kabul edemeyiz. Bu uluslararası hukukun açık ihlalidir, bu terördür. Azerbaycan'a her türlü desteği vermek zorundayız. Ermenistan daha önce işgal ettiği bölgelerden askerlerini geri çekmelidir’’ diye konuştu.

HDP: ‘‘Türkiye hükümetini arabulucu ve barışçı bir diplomasi yürütmeye çağırıyoruz’’

Bir başka muhalefet partisi HDP ise Azerbaycan ile Ermenistan arasında başlayan çatışmaların giderek yayılması ve bir savaşa dönüşmesi ihtimalinden endişe duyarken hükümeti yangına körükle gitmekle suçladı.

HDP’den yapılan açıklamada ‘‘Bu savaşın bir kazananı olmayacak, savaş her iki tarafı da derinden tahrip edecektir. Bu sebeple her iki ülke hükümetini acilen ateşkes ilan etmeye ve öncelikle sivilleri koruyacak önlemler almaya çağırıyoruz. Doğu Akdeniz’deki savaş ve gerilim politikalarının başarısızlığı orta yerde dururken, AKP hükümeti şimdi de Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki tarihsel problemleri “soydaşlık” üzerinden değerlendirip Azeri hükûmetini savaşa teşvik eden milliyetçi söylemlerde bulunuyor, yangının üzerine körükle gidiyor. Bu bağlamda AKP-MHP koalisyonu tabanını konsolide etmek ve iktidarda kalmak için hem içte hem de dışta çatışma, gerilim ve savaş politikalarına hız vermiş durumda. Türkiye hükümetini arabulucu ve barışçı bir diplomasi yürütmeye çağırıyoruz’’ ifadelerine yer verildi.

STÜDYO VOA

ABD üniversitelerinde Gazze protestoları yayılıyor - 24 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:22 0:00
XS
SM
MD
LG