Cumhuriyet Halk Partisi’nde “hayır” cephesi olarak halk oylamasında resmi sonuçlar itibariyle yenilgi yaşanması ardından, değişim talepleri kapsamında Selin Sayek Böke, Genel Başkan Yardımcılığı ve Parti Sözcülüğü görevinden istifa etti.
CHP, 2010 yılından itibaren Deniz Baykal’ın sonrasında genel başkanlık koltuğundaki isim Kemal Kılıçdaroğlu yönetimine karşı tepkilerle iç tartışma dönemi yaşıyor. CHP’de farklı dönemlerde yaşanan farklı kadrolar arasındaki yönetim modeli ve kadrosu ile ilgili tartışmalar, “sol gelenekteki iç sorgulama” ve “demokrasi” kavramlarıyla açıklanıyor.
Bu dönemki tartışma ise, Türkiye’de Başkanlık Sistemi’ne geçilmesini hedefleyen 18 maddelik anayasa değişikliği paketiyle ilgili 16 Nisan’daki halk oylamasında “evet” oyu çıkmasıyla başladı. Halk oylaması süreci öncesinde Kılıçdaroğlu yönetimini değiştirmek amacıyla parti içi hem ulusalcı hem de sosyalist görüşlerdeki gruplarca girişimler söz konusuydu.
Ancak iktidardaki AKP’nin rejim değişikliğini amaçlayan anayasa paketi gündeme gelince taraflar ‘CHP’de birlik’ tablosu yaratmak üzere adeta geri çekilmişti. Halk oylamasında muhalefet olarak “hayır” sonucu elde edilemeyince mevcut tartışma yeniden gün yüzüne çıktı.
Son olarak Kılıçdaroğlu’nun Deniz Baykal, Fikri Sağlar ve Muharrem İnce gibi isimlerce eleştirilmesi sonrasında CHP'den bugün sürpriz istifa geldi. Selin Sayek Böke, CHP Genel Başkan Yardımcılığı ve Parti Sözcülüğü görevlerinden istifa ettiğini bugün Twitter mesajıyla duyurdu. Böke, “CHP Genel Başkan Yardımcılığı ve Parti Sözcülüğü görevlerimden bugün istifa ettim.Demokratik ve özgür Türkiye için çalışmaya devam” mesajıyla yazılı bir açıklamasını Twitter’dan paylaştı.
Kamuoyu açısından sürpriz niteliği olmakla birlikte Ankara kulislerinde Böke, halk oylaması sonrasında “hayır” oyu kesimindeki rahatsızlık nedeniyle 19 Nisan günü “Meclis’ten çekilebiliriz” açıklaması yapmıştı.
CHP’nin izleyebileceği yol haritası konusunda Parti Sözcüsü sıfatıyla TBMM’den çekilerek muhalefet etme seçeneğini ifade eden Böke’nin açıklaması üzerine parti içinden adeta sözleri aynı gün jet hızıyla yalanlanmıştı.
Böke, CHP’nin sert muhalefet izleyeceği mesajını vermeye çalışırken; aynı gün CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, konu Parti Meclisi’nde görüşülmüş olsa da böyle bir görüşte uzlaşılmadığını anlatarak, “Meclis’ten çekilmeyeceğiz” demişti. Böke’nin, Parti Sözcüsü olarak adeta kendi partisince sözleri hakkında düzeltme tavrı takınılması nedeniyle rahatsız olduğu kulislere yansımıştı.
Böke istifası için ne dedi?
Selin Sayek Böke, bugünkü yönetim görevlerinden istifa ettiğini duyurduğu açıklamasında, 16 Nisan'da Türkiye'de seçmenlerin en az yüzde 50'sinin tek adam rejimine karşı çıktığını ancak gayri hukuki yollarla bu iradenin gasp edildiğini ifade etti. Böke, CHP Yönetimi’nin ise halk oylamasıyla ilgili kararlı adım atmadığını gündeme taşıyarak, açıklamasında özetle şunları dile getirdi.
"Bu görevin gerekleri partinin karar organlarında ısrarla dile getirilmiş olmasına rağmen, atılması gereken adımlar 16 Nisan gecesinden başlayarak gereken siyasi kararlılık ve netlikle atılmamıştır. Öte yandan, 'hayır' iradesini temsil eden en güçlü siyasi aktör olması gereken CHP'ye hakim olan yönetim anlayışı, demokrasi paydası etrafında birleşen milyonların sesini güçlendirmek yerine, parti içi demokrasiyi ve kurumsal yapıyı tartıştıran tutumlar sergilemiştir. Sosyal demokrat bir partide, parti yönetimlerinin görevi parti kurullarına siyasi ve disiplin kararlarını dayatmak değil, partideki farklı fikirleri sağlıklı bir biçimde karar süreçlerine dahil etmek ve parti kurullarını etkin çalıştırmaktır. Katılımcı demokrasiye, sosyal demokrasinin evrensel prensiplerine inanan ve Türkiye'nin özgürlükçü demokrasiye kavuşmasının yolunun bu değerlerden geçtiğini düşünen bir siyasetçi olarak, gelinen noktada mevcut yönetim anlayışının parçası olmayı uygun bulmuyorum. Bu sebeple CHP Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı ve Parti Sözcülüğü görevlerimden istifa ediyorum. Birbirini ezen değil birlikte çoğalan bir CHP siyasetinin, ayrışan değil bütünleşen bir Türkiye'nin de temeli olacağına inancımla seçilerek gelmiş olduğum Parti Meclisi üyeliği ve milletvekilliği görevlerimi layıkıyla yerine getirmeye devam edeceğim.”
