Erişilebilirlik

Borç Batağındaki Kulüpler İçin Çıkış Aranıyor


Başta üç büyük kulüp olmak üzere Türkiye’deki futbol takımlarının uzun süredir mali kriz içinde olduğu biliniyor.

Araştırmalar, Türkiye’deki kulüplerin profesyonel futbol branşlarından kaynaklanan borç yüklerinin 14 ila 15 milyon Türk Lirası olduğunu ortaya koyuyor.

Kulüplerin içine düştükleri mali sorunlardan kurtulmaları için Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile Türkiye Bankalar Birliği (TBB) 27 Aralık 2018 tarihinde bir mutabakata vardı.

Mutabakatın içeriği, TFF Başkanı Yıldırım Demirören ve TBB Başkanı Hüseyin Aydın’ın altında imzası bulunan açıklamayla kamuoyuna açıklandı.

Açıklamada, “Bu çalışma, kulüplerin mali alt yapılarının güçlendirilmesi, faaliyetlerini kendi gelirleri üzerine kurmaları, gelir/gider dengelerini daha sağlıklı kurarak sürdürülebilir mali performansa sahip olmalarını hedeflemektedir. Ulusal ve uluslararası platformda sportif başarının devamlılığı için söz konusu mali kurallar ile kulüplerin mali yapıları güçlendirilirken daha sağlıklı bilançoya sahip olmaları ve bankacılık sektörü ile daha etkin bir ilişkinin tesisi de amaçlanmaktadır” dendi.

Bu açıklamada imzası bulunan TBB Başkanı Hüseyin Aydın’ın aynı zamanda halka arz edilmemiş tek kamu bankasının genel müdürü olması kamuoyunda kulüplerin bankalara olan borcunu üstleneceği ve 31 Ocak’a kadar hazır edilecek bilançolar üzerinden 5 ila 10 yılda vadeli bir ödeme planı oluşturacağı iddia edildi.

TBB: “Kulüplerin hiçbir kredisi silinmeyecek; kulübe kredi veren bankalar teminatları bölüşecek, bunları vadeye bağlayacak"

Ancak Bankalar Birliği, pazartesi günü saat 20’de TBB Başkanı Hüseyin Aydın ile TFF Başkanı Yıldırım Demirören’in mutabakat çerçevesini kamuoyuna duyurmak için katılacağı A Spor televizyonundaki yayını beklemeden yayınladığı basın açıklamasıyla borçların silineceği ya da Ziraat Bankası tarafından üstlenileceği yönündeki iddiaları reddetti.

A Spor yayınında konuşan Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Hüseyin Aydın, “Daha önce vermiş olduğumuz kredilerin yeniden yapılandırılmasını, bütün diğer sektörlere yaptığımız gibi yapacağız. Kimse bunu çok görmesin. Kulüplere verilen hiçbir kredinin silinmesi söz konusu değil. Diyelim ki bir kulüpte dört banka var. Dört banka sisteme katılacak, teminatlar bölüşülecek ve bunlar vadeye bağlanacak. Son 6 aydır Türkiye’de yoğun bir biçimde kur riski, faiz riski, daralma olduğunda firmaları yeniden yapılandırıyoruz ve onlara hayat suyu veriyoruz. Türk futbolunda yapılan çalışmada Ziraat Bankası veya başka bir banka, kredi riskini alıp başka bir yere taşımayacak. Bütçesi kırmızı çizgi veren var, eksi veren var. Eksi vereni ve diğerini farklı vadeyle yapılandıracağız” dedi.

Kulüplerin gelirlerinin, giderlerini karşılayacak düzeyde olduğunun altını çizen Türkiye Bankalar Birliği Başkanı, Türkiye Futbol Federasyonu’nun liderliğinde, endüstrisinin sürdürülebilir bir performans içinde gelişimini mümkün kılacak sıkı mali kriterler getiren çalışmanın futbol kulüplerine yeni kredi kullandırma anlamına gelmeyeceğini vurguladı.

Demirören: “TFF’den lisans alamayan Avrupa’ya gidemeyecek”

Kulüplerin sürdürülebilir kredibilitesi kalmadığına dikkat çeken Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören ise yeni sistemde en katı kuralları uygulayacağını açıkladı.

Yapılanın kesinlikle dört büyük kulübü kurtarma operasyonu olmadığını da dile getiren Demirören, “Puan silme, küme düşürme ve lisans vermeme cezaları uygulanacak. Kulüp başkanlarımız gerçeğin farkında, proje oldukça olumlu karşılandı. Şu anda Avrupa'ya giden takımlarımızı UEFA, geri kalan takımlarımızı da biz denetliyoruz. Artık tüm takımlarımızın denetimi TFF'de olacak. Yani artık UEFA problemi de bitecek. . Benden lisans alamayan zaten Avrupa'ya gidemeyecek. Ulusal Fair Play uygulanacak. UEFA da bunu bizden istiyor artık zaten. Kulüplerimizin çoğu normalde bankaya gitse kredi alamazlar, bankada kapıdan içeri bile giremezler” dedi.

Geçmişe dönük cezai sorumluluk aranmayacak

Kendisi de Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün eski başkanı olan TFF Başkanı, kulüpleri geçmişte zarara uğratanlara dönük bir yaptırım yapılmayacağının da altını çizdi:

“Geçmişle yaşarsak ileriye bakamayız. Geçmişte yapılanlar yapılmıştır, bitmiştir. Artık ileri bakıp kulüpleri yaşatmak zorundayız. Artık kulüplere herkes başkan olabilecek. Diğer bir taraftan da herkes eşit şartta mücadele edecek. Büyük takımlar camiasını arkasına alarak daha fazla harcama yapamayacak. Artık idare yeteneği olan herkes başkan olabilecek. Çünkü belli bir bütçe içinde hareket edebilecekler. Diğer güzel yanı da, rekabeti herkesin eşit olarak yapabilecek olması. Belli hataları kulüp başkanlığı dönemimde ben de yaptım. Artık bunların hepsi bitecek. Bütçeye göre rekabetçi bir şekilde hareket edilecek.”

En çok şampiyonluğa sahip İstanbul kulüpleri, en borçlu kulüpler

Haziran ayında Fenerbahçe kulübü başkanlığına seçilen Koç Holding Başkan Vekili Ali Koç, 11 Eylül 2018’de kulübünün toplam borcunun 4,5 milyar TL olduğunu açıkladı.

Beşiktaş kulübü ise 17 Kasım’daki divan kurulu toplantısında toplam borcu 2 milyar 495 milyon TL olarak duyururken İstanbul’un bir başka devi Galatasaray’ın toplam borcu ise geçen Eylül ayında 1 milyar 407 milyon TL’ye ulaştı.

Ancak yalnız Türk futbolunun “3 Büyükler” olarak anılan kulüpleri Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş değil neredeyse Süper Lig, 1. Lig hatta 2. Lig’de bulunan tüm takımlar borç batağında.

Tuğrul Aşkar: “Toplam kulüp borçları 14,5 milyar TL”

“Futbolekonomisi” adlı internet sitesinin de kurucusu olan futbol ekonomisti Tuğrul Aşkar, kulüplerinin borçlarının azalmak bir yana arttığını savunuyor.

Aşkar, “Türkiye futbolunun ekonomik büyüklüğü 3,5 milyar TL’dir. Toplam kulüp borçları ise 14.5 milyar TL’ye ulaşmış durumda. Futbol kulüplerimizin birikimli zararları 5,5 milyar TL’yi geçerken, buna bağlı oluşan öz kaynak açıklarıysa 6 milyar TL civarında. Toplam varlıkları borçlarını karşılamakta yetersiz kalan kulüplerin önemli bir kısmı sadece naklen yayın gelirlerine bağlı bir gelir yapısına sahip. Ortalama seyirci sayısı 14 bin dolayında. Son bir yılda artan finansman maliyetleri ve oluşan kur farkları nedeniyle kulüplerin finansal borçları en az yüzde 40 artış kaydetti. Türk futbolunun sorunları palyatif çözümlerle, aspirin tedavileriyle halledilmez. Süper Lig’in takım bonservis değerleri üzerinden konsolide lig değeri son beş yılda %32 azaldı” diyor.

Yıllardır uluslararası arenada başarı yok

Hem milli takım hem de kulüpler düzeyinde uluslararası arenada başarısızlık da dikkat çekici.

Milli takım en son 2002 yılında Dünya Kupası’na katılabilirken son beş yılda hiçbir Türk takımı Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finale kalamadı.

Galatasaray 14 kez mücadele ettiği elit ligde iki kez, Fenerbahçe ise altı defa yer aldığı Şampiyonlar Ligi’nde bir kez çeyrek final oynayabildi. Yine altı kez katılan Beşiktaş ile birer kez katılan Bursaspor ve Trabzonspor ise çeyrek final göremedi.

Türkiye’nin futbolcular için vergi cenneti olması da tepki çekiyor.

Futbolcular, İsveç ve Portekiz’de %57, Fransa ve İtalya’da %48, Almanya ve İngiltere’de %45 vergi öderken Türkiye’de hiç vergi ödemiyor.

Yılmaz: “Yöneticiler borçlardan mesul olsun, kulüpler şirketleşmeli”

Türkiye’deki kulüplerin kötü yönetildiğini söyleyen NoorCM Yurtdışı Piyasalar Satış Müdürü Mert Yılmaz, Türk futbol sisteminin yeniden yapılandırılması gerektiği görüşünde.

Yılmaz, “Yapılması gereken aslında yöneticilerin kendi dönemlerindeki borçlardan mesul olması ve kulüplerin dernek statüsünden çıkarak şirketleşmesi. Bu borç yapılanması kaçınılmaz olarak yapılacaksa bunun denetimini Futbol Federasyonu değil bağımsız bir şirketin yapması lazım. Ceza sistemini de baştan belirlemek gerekir. Transfer yasağı, puan silme, küme düşürme her ne olacaksa o cezalar kesinlikle uygulanmalı” diyor.

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG