Boykot- yemin krizi ve yeni kurulan kabineye kilitlenen Türk medya kuruluşlarında ilk aşamada çok geniş biçimde yer bulamayan kimi konuların yakın dönemde ciddi tartışmalara neden olması bekleniyor.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’nin “yemin etmeme” eylemi ile merkez medyanın dikkatlerini üzerine çekmiş olması, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP)’nin Diyarbakır merkezli adımlarının şimdilik geri planda kalmasına yol açıyor.
Ancak, özellikle BDP (gayrıresmi) grup toplantısında alınan son kararlardan birisi yakın dönemde çok daha geniş biçimde tartışma yaratacak özellikler taşıyor.
Hatip Dicle ve KCK tutuklusu beş milletvekilinin serbest bırakılmamasını protesto amacıyla Meclis’i boykot eden BDP’li 30 milletvekili “Soruna TBMM bünyesinde çözüm bulunmaması halinde Diyarbakır’da Demokratik Toplum Kongresi (DTK) çatısı altında ‘Kürdistan Meclisi’ oluşturulması” kararı aldı.
Kilit önemdeki bu karar bölgedeki hassasiyetleri yansıttığı kadar BDP’lilerin TBMM çalışmalarına katılmak için beklenti çıtalarını düşürmeye ve pazarlık alanlarını daraltmaya niyetli olmadıklarını da ortaya koyuyor.
Resmi olmayan grup toplantısında alınan karara göre, TBMM’yi boykot eden BDP’li milletvekilleri faaliyetlerini “Kürdistan Meclisi”nin üyeleri olarak sürdürecek.
BDP’liler buna paralel olarak yakın dönemde DTK’nın yeniden yapılandırılması konusunda da çalışacak.
Gözlemciler, yeni kabine düzenlemeleri çerçevesinde “demokratik açılım” başlığı altında kalan konuların Başbakan Yardımcılığı düzeyinde ele alınacak olmasının 61. Hükümetin konuya verdiği önemin bir yansıması olduğuna dikkat çekiyor.
Aynı çevreler, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hükümet programın okunması ve güvenoyu süreçlerinin ardından Kürt meselesi çerçevesinde somut adımlar atmaya çalışabileceğine dikkat çekiyor.
Bu noktada yeni anayasanın hazırlık çalışmaları ile CHP ve özellikle BDP’nin Kürt sorunu bağlamında izleyecekleri tutum merakla bekleniyor.
