Erişilebilirlik

ABD Füze Savunma Sistemi Konusunda Umutlu


Amerikan USS Hopper gemisinden fırlatılan SM-3 önleyici füze (30 Temmuz, 2009)
Amerikan USS Hopper gemisinden fırlatılan SM-3 önleyici füze (30 Temmuz, 2009)

Amerika’nın NATO Büyükelçisi Ivo Daalder, ittifakın balistik füze tehdidine karşı savunma kapasitesini arttırması yönünde yaptıkları çağrıya NATO liderlerinin olumlu yanıt vereceğini beklediklerini söyledi

Amerikalı yetkililer NATO zirvesinde füze savunma sistemi konusunda uzlaşmaya varılacağı konusunda iyimser olduklarını açıkladı. Amerika’nın NATO Büyükelçisi Ivo Daalder, ittifakın balistik füze tehdidine karşı savunma kapasitesini arttırması yönünde yaptıkları çağrıya NATO liderlerinin olumlu yanıt vereceğini beklediklerini söyledi.



Cuma – Cumartesi günü Lizbon’da yapılacak NATO zirvesinde en önemli konulardan biri Avrupa’da kurulması öngörülen füze savunma sisteminin ilke olarak kabul edilmesi – müttefiklerin füze savunma sistemi geliştirilmesi konusunda taahhütte bulunması – yani bir karar alınması.

Amerika’nın NATO Büyükelçisi Ivo Daalder, telekonferans aracılığıyla gazetecilerin sorularını yanıtladı. Büyükelçi Daalder, "balistik füze saldırılarına karşı kendimizi savunacak mıyız sorusuna, NATO liderlerinin olumlu yanıt vermesini beklediklerini" söyledi: "Füze savunma sistemi konusunda karar NATO hükümet ve devlet başkanlarının önündeki en önemli karar. 21. Yüzyılda nükleer başlıklı balistik füze tehdidine karşı NATO topraklarını savunacak mıyız? Müttefik liderlerin bu soruya olumlu yanıt vereceklerini bekliyoruz."

Amerika’nın NATO Büyükelçisi Ivo Daalder, füze savunma sistemi konusunda alınacak kararı, “NATO’nun Avrupa topraklarının ve nüfusunun balistik füze tehdidine karşı savunma kapasitesini oluşturma taahhüdü” olarak nitelendirdi. Amerikalı yetkililer, bunu, ittifakın 21. Yüzyılda canlandırılması olarak anlatıyor; ittifakın sadece füze tehdidine karşı değil örneğin siber-saldırı tehdidine karşı savunmasını da arttırması gereği üzerinde duruyor ve zirvede onaylanacak Stratejik Konsept belgesini bu çerçevede değerlendiriyor.

Türk hükümeti bazı şartlar öne sürmüştü: NATO belgelerinde hiçbir ülkenin adının zikredilmemesi; NATO topraklarının tümünün savunma sistemi dahilinde olması; ve Türkiye’ye yerleştirilecek unsurların komuta ve kontrolünün Türkiye’de olması…

Büyükelçi Daalder, zirvede kararın alınması gerektiğini vurguluyor, detaylar sonra konuşulacak diyor: "Komuta ve kontrol dahil bunun uygulaması konusundaki detaylar daha sonra ele alınacak. Önce temel bir karar alınması gerekiyor. NATO nüfusunu ve topraklarını savunabilecek kapasiteyi elde edebilmeli."

Amerikalı Büyükelçi, komuta ve kontrol sisteminin altyapısının NATO tarafından kurulacağı ve herhangi bir NATO operasyonunda olduğu gibi NATO tarafından kontrol edileceğini söyledi. Ancak Daalder, uyarıcılar ve önleyici füzeler gibi savunma sisteminin esas unsurlarının Amerika dahil üye devletler tarafından kontrol edileceğini kaydetti.

İran gibi tehdit unsurlarının adının ifade edilmesi konusundaysa Daadler şöyle konuştu: "Tehdidin nereden geleceği konusunda, biz, savunmamızı balistik füze saldırısına karşı hazırlıyoruz. Tehdidin bugün veya yarın nereden geleceği konusuna odaklanmaktansa balistik füzelerin yayılma tehdidine karşı kapasitemizi arttırmaya bakıyoruz."

Amerika’nın NATO Büyükelçisi Ivo Daalder balistik füze tehdidinin herhangi bir tek ülkeyi aştığını, birçok ülkenin tehdit oluşturabileceğini belirterek ülke ismi verilmeyeceğine işaret etti.

Washington’da Türkiye’nin füze savunma sistemi ilkesine farklı nedenlerle itiraz etmesi durumunda Türk Amerikan ilişkilerinin ne derece etkileneceği; Türkiye’nin NATO’daki konumu ne derece etkileneceği de tartışılıyor. Uluslararası ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkan Yardımcısı Stephen Flanagan, Türkiye’nin füze savunma sistemine karşı çıkmasının zarar verici etkileri olacağını söyledi.

Amerika'nın Sesi'nin sorularını yanıtlayan Flanagan şöyle konuştu: “Zararlı olur tabi. Türkiye’nin ittifakın ortak savunmasının derinleştirilmesine bağlılığı sorgulanır. Türkiye’nin NATO’daki konumuna zarar verir. İnsanlar bir daha kriz çıktığında Türkiye’nin nerede duracağını sorgulamaya başlarlar. Ancak bu Türkiye için bir fırsat da oluşturuyor. Türkiye’nin toplu savunma taahhüdüne bağlılığını göstermesi, yeni tehditlere karşı üzerine düşeni sorumluluğu üstleneceğini göstermesi açısından bir fırsat var.”

Hafta sonu Lizbon’da yapılacak zirvede üç temel konu var: füze savunma sistemi, Afganistan ve Rusya’yla ilişkiler.

CSIS Başkan Yardımcısı Stephen Flanagan'la Söyleşi
VOA - TGRT Haber Ortak Yayını
(16 Kasım, 2010 TSİ 21:00)

XS
SM
MD
LG