Erişilebilirlik

Başkan Obama  Türkiye'den Ayrıldı



ABD Başkanı Barack Obama, ziyaretinin İstanbul bölümünü de tamamladıktan sonra Türkiye'den ayrıldı.

Başkan önce Fener Rum Patriği Barthelemeos ile görüştü. Daha sonra İstanbul müftüsü, Türkiye Hahambaşısı, Ermeni Patriği Vekili ve Süryani Cemaati Kadimi ile bir araya gelen Obama, daha sonra, Ayasofya Müzesi ve Sultanahmet Camii'ni gezdi.

Obama daha sonra Tophane-i Amire'de Türkiye'deki çeşitli üniversitelerden öğrencilerle yuvarlak masa toplantısında buluştu.

Seda Çoban, Obama'nın bugünkü faaliyetleri hakkında İstanbul'da bulunan arkadaşımız Barış Ornarlı'dan bilgi aldı.

Dinlemek için sağ üst köşedeki linki tıklayınız.

Başkan, daha önce, Ankara'da yaptığı açıklamalarda, Amerika ve Türkiye’nin iki laik ülke olarak Müslüman ülkelerle Batı arasındaki bölünmeyi birleştirebilecek örnek bir ortaklık oluşturabileceğini söyledi.

Ankara’da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşen Obama, Amerika’nın nüfus çoğunluğu Hristiyan olmasına rağmen kendisini vatandaşlardan oluşan bir ülke olarak gördüğünü, modern Türkiye’nin de halkı müslüman olmasına rağmen aynı ilkeler üzerine kurulduğunu belirtti.

Obama,Washington ve Ankara’nın terörle mücadele, İran ve Orta doğu barışı için işbirliği yapması gerektiğini söyledi. İki NATO ülkesi arasındaki ilişkiler Irak savaşı nedeniyle son yıllarda gerginleşmişti.

Daha sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde konuşan Obama, iki ülkenin ekonomik kriz, aşırı akımlar ve silahların yayılması gibi sorunlarla karşı karşıya olduğunu, tek başına hiçbir ülkenin bu sorunları çözemeyeceğini vurguladı.

Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğine güçlü destek veren Obama, Ankara’yı trans-Atlantik ve Avrupa kurumlarının “kararlı müttefiği ve sorumlu ortağı” olarak tanımladı. Obama, "Türkiye kritik öneme sahip bir müttefiktir. Türkiye Avrupa'nın önemli bir parçasıdır. Türkiye ve ABD, günümüzün sorunlarını aşmak için birlikte hareket etmeli ve çalışmalıdır" diye konuştu.

Bu sabah Anıtkabir'e yaptığı ziyaretten sözederken Obama, "Cumhuriyetinizin kurucusu, olağanüstü liderin anıtını ziyaret etmek benim için büyük bir ayrıcalıktı" dedi ve "Tarihin gidişini etkileyen bir insan için yapılan anıt son derece etkileyiciydi. Ancak şurası açık ki, Atatürk'ün yaşamı için en büyük anıt taş ve mermerle inşa edilemez. Onun en büyük mirası, Türkiye'nin güçlü ve canlı, laik demokrasisidir. Ve bu Meclis bugün bu demokrasinin yaşadığı yerdir" diyerek devam etti.

Konuşmasında Türkiye ile Amerika'nın kuruluş deneyimleri arasında benzerlik kuran ABD Başkanı, Amerika'nın kurucusu George Washington'un da bir general olduğunu ve onun adına Washington'da, 150 yılı aşkın bir süre önce, her yerden görülebilen bir anıt inşa edildiğini anlattı. Obama, bu anıtın iç duvarında, Osmanlı Padişahı Abdülmecid tarafından gönderilmiş ve üzerinde iki ülke arasındaki dostluğu dile getiren ifadelerin bulunduğu bir taş kitabenin yeraldığını hatırlattı.

O tarihtenberi her iki ülkenin değiştiğini ancak ikili dostluğun İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra giderek güçlendiğini belirten ABD Başkanı, Türk ve Amerikan askerlerinin Kore'den Kosova'ya, Afganistan'a kadar birçok yerde birlikte görev yaptığını, ikili ticaretin, bilim ve araştırma alanında işbirliğinin giderek güçlendiğini söyledi. Halklar arasındaki bağların da güçlendiğini söyleyen Obama'nın, bir basketbolsever olarak Amerika'da profesyonel basketbol oynayan iki Türk'un, Hidayet Türkoğlu ve Mehmet Okur'un adlarını anması, milletvekillerinin alkışlarıyla karşılandı.

Obama konuşmasında Türkiye'nin gündemindeki birçok konuya değindi. Bunlar arasında terör, PKK'yla mücadele, Kıbrıs sorunu, Ermenistan'la ilişkiler, Orta Doğu sorunu, dünya çapındaki ekonomik sorunlar, Avrupa Birliği'ne girme çabası ve Irak vardı.

Türkiye’ye PKK'yla mücadelesinde destek sözü verdi ve Ankara’nın Kürtçe eğitim ve yayın yasağını kaldırma çabalarını övdü.

Obama, Meclis'teki konuşmasında ABD Kongresi'nin gündemindeki Ermeni soykırımı tasarısına değinmedi, sadece Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkileri geliştirme yönünde atılan adımları memnunlukla karşıladığını söyledi. ABD Başkanı Türkiye'nin Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki Yukarı Karabağ sorununun çözümü yönünde yapıcı rol oynayabileceğini belirtti. Obama daha önce, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le birlikte düzenlediği basın toplantısında bu konudaki görüşünün değişmediğini ancak Washington’un Ankara ile Erivan arasındaki “verimli” olarak tanımladığı görüşmelere karışmasını istemediğini söyledi. Gül ise soykırım deyimini reddederek bunun hukuksal ya da siyasi değil tarihi bir konu olduğunu belirtti ve Türk arşivlerini ortak bir komisyon bünyesinde olayı soruşturmak isteyen herkese açmayı önerdi. Gül, Türkiye’nin çıkacak sonucu kabul edeceğini de sözlerine ekledi.

ABD Başkanı, Kıbrıs'ta iki bölgeli ve iki toplumlu federasyon yönünde yapılan görüşmelerin ülkesi tarafından desteklendiğini söyledi.

Barack Obama, konuşmasında ABD'nin, Türkiye'nin AB üyeliği yönündeki çabasını kuvvetle desteklediğini söyledi ve bu sözle de üyelerin alkışlarıyla karşılandı. Obama, "bu sözleri söylerken AB üyesi olarak değil ama hem Türkiye'nin hem de Avrupa'nın yakın dostları olarak söylüyoruz" dedi. Türkiye'nin Avrupa'ya sadece İstanbul Boğazı üzerindeki köprülerle bağlı olmadığını belirten ABD Başkanı, bu bağların yüzyıllardır süren ortak tarih, kültür ve ticarete dayandığını söyledi. Avrupa'nın, inanç, gelenek ve etnik köken çeşitliliğinden zarar görmeyeceğini sadece güç kazanacağını belirten Obama, "Türkiye'nin üyeliği Avrupa'nın temellerini bir kez daha genişletip güçlendirecekti" dedi.

Bu yönde Türkiye'nin de sorumlulukları olduğunu hatırlatan Obama, Türkiye'nin üyelik yönünde önemli reform adımları attığını belirtti ve Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin kaldırılmasını, Ceza Yasası'nda, basın ve ifade özgürlükleriyle ilgili yasalarda yapılan değişiklikleri, Kürtçe dil öğrenimi ve yayın yasağının kaldırılmasını, Kürtçe yayın yapan bir devlet televizyon kanalı kurulmasını bu adımlar arasında saydı.

Obama, bu adımların devam etmesi gerektiğini söylerken, Heybeliada Ruhban Okulu'nun yeniden açılmasının, Türkiye'de canlı ve güçlü bir sivil toplum yapısı olduğu yönünde önemli bir mesaj teşkil edeceğini belirtti.

Barack Obama, Müslüman dünyasıyla ilişkilere de değindi ve Amerika'nın, nüfusu içindeki Müslümanlar sayesinde daha "zengin" bir ülke olduğunu, birçok Amerikalının ya ailesinde Müslümlar bulunduğunu ya da Müslüman bir ülkede yaşadığını söyledi ve kendisinin de böyle bir geçmişi olduğunu hatırlattı. Obama, Amerika'nın Müslüman dünyasıyla, anlaşamadığı durumlarda bile karşılıklı saygıya dayalı ilişkiler geliştireceğini söyledi. ABD Başkanı, ülkesinin İslam'la bir çatışma içinde olamayacağını belirtti.

Obama Türkiye'nin, uygarlıkların ve farklı kökenden insanların biraraya geldiği bir noktada yeraldığını ve Türkiye'nin büyüklüğünün, Doğu ve Batı'nın ayrıldığı yerde değil, biraraya geldiği yerde yeralması olduğunu söyledi.

ABD Başkanı, konuşmasının sonunda, Meclis'e hitabetmekten gurur duyduğunu ve Amerika'nın, Türkiye'yle güçlü ve kalıcı dostluk bağlarını korumaya kararlı olduğunu bildirdi.


XS
SM
MD
LG