Erişilebilirlik

Ermeni Tasarısı Bugün Oylanacak


30 Ocak 2007 tarihinde Temsilciler Meclisi’ne sunulan 106 sayılı tasarı, Dışişleri Komisyonunun gündemine alındı. 106 sayılı tasarıda, Amerikan yönetiminin 1915 olaylarını “soykırım” olarak nitelemesi ve Amerikan dış politikasının bunu yansıtması isteniyor. Temsilciler Meclisi üyelerinin çoğunluğu tasarıya destek veriyor.

Bu tür tasarıların Genel Kurul’da oylanması için, önce Dışişleri Komisyonu’nda kabul edilmesi gerekiyor. Beklentiler de bu yönde... Tabii bu ilk değil; 2005 yılında aynı çağrıları yapan iki ayrı tasarı, Dışişleri Komisyonu’nda kabul edilmişti. Ancak o yıl, Başkan Bush’un, dönemin Meclis Başkanı Dennis Hastert’i araması üzerine tasarılar Genel Kurul gündemine alınmamıştı.

Bu yılki fark şu: şimdiki Meclis Başkanı Californiali Demokrat Nancy Pelosi Ermeni lobisinin desteklediği bir isim; Meclis Başkanı olmadan önce de, gündeme geldiği takdirde, Ermeni soykırımı iddialarıyla ilgili tasarıları oya sunmayı vadetmişti. Bush yönetimi, her zaman olduğu gibi, yine tasarıların Genel Kurul gündemine alınmaması için Meclis Başkanına baskı yapıyor. Ancak Irak savaşı dahil birçok konu yüzünden Amerika’da oluşan siyasi kutuplaşma nedeniyle, Demokrat Partili Meclis Başkanı Nancy Pelosi’nin, Cumhuriyetçi Partili Başkan Bush’un telkinlerine uymaması kuvvetli bir ihtimal.

106 sayılı tasarıyı hazırlayanlardan, Demokrat Partili New Jersey milletvekili Frank Pallone, Amerika’nın Sesi’ne şu açıklamayı yapmıştı: "Bu tasarının geçeceğine dair genel bir iyimserlik var. Bundan önceki Temsilciler Meclisi Başkanı Ermeni soykırımı tasarısını desteklemeyeceğini söylemişti. Ancak şimdi ki Meclis Başkanı Nancy Pelosi tasarının destekçisidir. Büyük olasılıkla Başkan Bush Kongre’ye tasarıyı kabul etmemesi için bir çağrıda bulunacaktır. Ancak Demokratların çoğunlukta olduğu Kongre’nin onu dinleyeceğini sanmıyorum."

Peki bu tasarılar ne anlama geliyor? Kongre üyeleri tarafından hazırlanan bu tür tasarıların yaptırım gücü yok; Başkan’ın imzasına sunulmuyor ve bağlayıcı nitelik taşımıyor. Zaten Başkan’ın da bu çağrılara uyması beklenmiyor. Özetle, bu tür tasarılar, Konge üyelerinin görüş veya beklentilerini belirtmiş oluyor.

Kuzey Carolina milletvekili Virginia Foxx Amerika'nın Sesi'ne şu açıklamayı yapmıştı: “Biz Kongre olarak, bağlayıcı niteliği olmayan çok sayıda tasarıyı oylayıp kabul ediyoruz. Örneğin, şampiyon olan bir futbol takımını takdir ediyoruz. Veya, hayatını kaybetmiş birinin anısına bir tasarı hazırlıyoruz. Bunlar bağlayıcı değil. Kanun işlevi görmüyor. Bu da öyle. Ancak, bu tasarı olumsuz bir mesaj veriyor. Tasarıyı, çoğu kimse okumayacak – ama Türkiye aleyhinde ifadelerde bulunduğunu bilecekler."

Tasarı bağlayıcı değil, ama buradaki sorun, tasarının Amerika gibi nüfuzlu bir ülkenin meclisinde kabul edilmesiyle bu iddiayı destekleyenlerin güçlenmeleri. Dahası, tasarının kabulünün, Türk - Amerikan ilişkilerine vereceği zararın büyüklüğü...

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Dışişleri Bakanı olarak Washington’da temaslar yaptığı zaman, Türkiye’nin bu konudaki hassasiyetini şöyle dile getirmişti: "Türkiye aleyhinde bir karar tasarısı. Bu, her şeyi berbat edecek bir şey. Bunu büyük bir içtenlikle ve açık bir şekilde muhataplarımla konuştum. Ve herkese dedim ki, böyle bir şey olursa bunun etkisi geçici olmaz."

Tasarıyı destekleyen milletvekilleri, tasarının kabulünün ilişkilere uzun vadeli zarar vereceğine inanmıyor. Ama, Amerikan Yönetimi, Amerikan Silahlı Kuvvetleri, dışpolitika uzmanları ve basının bir kısmı tasarının kabulünün ne gibi tehlikeler yaratabileceğinin farkında.

Cuma günü Başbakan Erdoğan’la bir telefon görüşmesi yapan Başkan Bush, 106 sayılı tasarıya karşı olduğunu söyledi. Savunma Bakanlığı’nın NATO ve Avrupa İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcılarından Dan Fata da, Kongre’de yaptığı konuşmada, şöyle demişti: "Ermeni soykırımı tasarısının kabulü, çok olumsuz etkilere yol açacaktır. Türk halkının göstereceği tepki, hükümetin, Irak ve Afganistan’daki operasyonlarımızı aksatacak adımlar atmasına yol açabilir. Tasarının kabulüne gösterilecek tepki, Türkiye – Ermenistan ilişkilerinin iyileşmesine de zarar verecektir. Daha geniş anlamda, son derece önemli bir NATO üyesi ve bölgesel müttefikimiz olan Türkiye’yle ilişkilerimize çok ciddi bir darbe indirecektir."

7 Mart günü, Amerika Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ve Savunma Bakanı Robert Gates, Meclis Başkanı Nancy Pelosi’ye mektup göndererek tasarının Genel Kurul’un gündemine alınmamasını istemişti. Geçtiğimiz günlerde de Amerika’nın sekiz eski Dışişleri Bakanı Pelosi’ye uyarı niteliği taşıyan benzer bir mektup göndermişti. Bunun yanı sıra, Wall Street Journal ve Washington Times gibi gazeteler, başyazılarında tasarının kabulünün Türk – Amerikan ilişkilerine vereceği zararı vurguluyor; ve tarihin tarihçilere bırakılması gerektiğini yazıyor. Türkiye’nin Washington Büyükelçiliği de Cuma günü Washington Post gazetesine, konuyla ilgili olarak, tam sayfa ilan verdi.

Bu hafta da, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden bir heyet Washington'da temaslarda bulunuyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de, Başkan Bush'a konuyla ilgili olarak mektup gönderdiği bildirildi.

Amerika’da yaşayan Türkler de Kongre üyelerine mektup göndererek, tasarıya karşı çıkmalarını istiyor. Ancak, bütün bu çabalara rağmen, buradaki zorluk şu: bu ülkede 1,4 milyon Ermeni asıllı seçmenin yaşadığı tahmin ediliyor. Tasarıyı sunan Demokrat Partili California milletvekili Adam Shciff’in seçim bölgesinde 80 bin Ermeni asıllı seçmen var.

Washington Post gazetesi yazarı Jackson Diehl, bir yazısında şu ifadeye yer vermişti: “Temsilciler Meclisi’nin 435 üyesini düşünün – ki bazıları Irak’taki Şiiler ve Sünniler arasındaki farkı bile bilmiyor - oturmuş, 92 yıl önce Türkiye’nin kuzey doğu topraklarında meydana gelmiş bir olayın, Schiff’in iddia ettiği gibi olup olmadığı konusunda karar vermeye çalışıyor.”

Yani tasarılar tamamiyle siyasi amaçlı – seçmenleri tatmin etmek için hazırlanmış. Amerika’da güçlü olan Ermeni lobisi de tasarıların kabülü için yoğun bir şekilde çalışıyor. Geçtiğimiz günlerde İstanbul’dan Washington’a gelen Ermeni Patriği Mesrob II. Mutafyan’ın tasarılar aleyhinde konuşması da Ermeni lobisi tarafından engellendi.

106 sayılı tasarı Dışişleri Komisyonunda – daha önceki yıllarda olduğu gibi – kabul edildiği takdirde, sıra Genel Kurul gündemine alınmasına gelecek. Temsilciler Meclisi Çoğunluk Lideri Steny Hoyer, tasarının 22 Kasım'dan önce Genel Kurul gündemine alınacağını umduğunu söylüyor. Bu süre zarfında, taraflar, Meclis Başkanı Nancy Pelosi’nin vereceği kararı etkilemeye çalışacak.

XS
SM
MD
LG