Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve beraberindeki Türk heyeti dört gün önce görevine başlayan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından kabul edildi.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres’in makamında gerçekleşen görüşmeye katılan heyette, Türkiye’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Feridun Sinirlioğlu ve Türk misyonundan diplomatlar yer aldı.
Çavuşoğlu, görüşme sonrası yaptığı açıklamada, “BM yeni Genel Sekreteri Guterres ile New York'taki Birleşmiş Milletler binasında bir araya gelerek Suriye ve Kıbrıs başta olmak üzere güncel konuları ele aldık. Medeniyetler ittifakı, her türlü ayrımcılıkla mücadele, arabuluculuk konularında Birleşmiş Milletler ile beraber çalışma kararlılığımızı dile getirdik” dedi.
Çavuşoğlu, görüşme sonrasında gazetecilerin gündemle ilgili çeşitli sorularını da yanıtladı.
Görüşmenin içeriğiyle ilgili bir soruya Çavuşoğlu, “BM Genel Sekreteri Gutarres ile Kıbrıs ve Suriye konularını ele aldık. Astana görüşmelerini Cenevre ile bağlantılı hale getirme çabalarını genel sekretere anlattık. Bu süreçte Birleşmiş Milletlerin ve genel sekreterin rolünü konuştuk” dedi.
Astana görüşmelerine Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’nın da katılacağını sözlerine ekledi.
‘DAEŞ'e karşı destek vermeyeceklerse İncirlik'te işiniz ne?’
Bir gazetecinin İncirlik üssünün kapatılma ihtimalinin gündeme gelip geldiği sorusunu, Çavuşoğlu şöyle yanıtladı: “NATO çerçevesinde İncirlik üssünde ABD ve müttefiklerimiz var. Gayet iyi de bir işbirliğimiz de oldu. Fakat özellikle DAEŞ'e karşı oluşturulan koalisyon çerçevesinde her ülkenin askeri personeli ve uçaklarının gelmesine müsaade ettik. Şimdi biz DAEŞ’e karşı önemli bir mücadele veriyoruz. Fakat son zamanlarda koalisyonun hava desteğini görmüyoruz. Madem DAEŞ ile mücadele etmek için bir koalisyon oluşturduk. Türkiye’de fiziki imkanlar sağladık. Peki niye destek vermiyorsunuz? Amaç ne? Ne istiyorsunuz? Rakka’dan El Bab’a gelen ilave güç olarak gelen DAEŞ unsurları var.
O güzergahlarda koordinatlarını veriyoruz niye vurmuyorsunuz?. Bunu beklemek bizim en doğal hakkımız değil mi? Şimdi bunlar olmayınca da bu sefer halkımız da soruyor, madem destek vermeyecekler İncirlik üssünü niye kullanıyorlar. Bu da son derece haklı bir soru ya da sorgulama. Şu anda İncirlik'in kapatılması gündemde değil. Ama özellikle buraya DAEŞ için gelen bu ülkeler, bu desteği vermeyecekseler burada kalmasının da bir de anlamı yok. Halkımız bana göre haklı. Halkımızın ferasetine biz her zaman inanıyoruz. Sağduyulu bir şekilde sorguluyor. Biz burada şehit veriyoruz. Mücadele veriyoruz. Niye geldin niye destek vermiyorsun? Son derece haklı bir soru.”
‘El Bab operasyonuna NATO ve koalisyon destek vermeli’
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu'na, Genel Sekreter Guterres ile görüşmesinde El Bab konusunun gündeme gelip gelmediği soruldu. Çavuşoğlu, soruyu şöyle yanıtladı; "Bu konunun Birleşmiş Milletler ile bir ilgisi yok. El Bab operasyonu DAEŞ'e karşıdır. Dolayısıyla bugüne kadar tüm Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarında da gördüğünüz gibi, DAEŞ ve El Nusra gibi terör örgütleri bu anlaşmaların dışında. Bu yüzden ateşkesin de dışında. Bu operasyon DAEŞ'e karşıdır. El Bab burada görüşülecek bir konu değil. Bu bizim yürüttüğümüz, burada koalisyonun, NATO üyelerinin ve diğer ülkelerin destek vermesi gereken bir operasyon. DAEŞ' a karşı koalisyonun içinde olan herkesin destek vermesi gereken bir operasyon. Biz kararlılıkla bu operasyonu yerel güçlerle devam ettireceğiz."
‘Suriye’de çözüme ateşkes ihlalleri engel’
Bakan Çavuşoğlu, Astana görüşmeleriyle ilgili bir soruyu, Astana görüşmelerinin önündeki temel engelin Suriye'deki ateşkes ihlalleri olduğunu dile getirdi. Çavuşoğlu, Suriye'deki rejim yanlısı farklı gruplar tarafından yapılan ateşkes ihlallerine karşı mutlaka yaptırım uygulanması gerektiğini savundu.
Çavuşoğlu, ateşkes ihlallerinin sürmesi durumunda, Astana ve Cenevre'deki siyasi süreci başlatılamayacağını belirtti.
Çavuşoğlu, tüm ateşkes ihlallerinin rejim ve destekçileri tarafından gerçekleştirildiğini, muhaliflerden tek bir ihlal bile gelmediğini öne sürdü.
‘Kıbrıs’ta çözüme ulaşılması konusunda kararlıyız’
BM Genel Sekreteri Guterres ile Kıbrıs konusunu da görüştüklerini belirten Çavuşoğlu, "Kıbrıs konusunu da konuştuk. İki taraf ve Birleşmiş Milletler yapıcı bir şekilde çalışıyor. Hala sorunlar var. Cenevre'de 9-11 Ocak tarihlerindeki toplantı öncesi iki taraf bu konuları görüşmeye devam ediyor. 12 Ocak'taki toplantıda, iki taraf, üç garantör ülke ve Avrupa Birliği yer alacak. Bu toplantıda tüm konuları görüşeceğiz. Türkiye bu süreci en başından beri destekliyor.”
Kıbrıs sorunun çözümü konusunda her zamankinden şahsen daha iyimser olduğunu belirten Çavuşoğlu, Kıbrıs'ta çözüme ulaşabiliriz. Sadece Türkiye değil, Yunanistan, Kıbrıs'ın ve bölgemizin böyle olumlu bir gelişmeye ihtiyacı var. Çözüme ulaşılması konusunda kararlıyız."
Bakan Çavuşoğlu, şimdiye kadar resmi ve gayrı resmi olarak çok defa bir araya geldiği Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kotzias'la yarın sabah kahvaltısında bir araya gelip Kıbrıs konusunu görüşeceklerini de sözlerine ekledi.
Gülen’in iadesi
Bakan Çavuşoğlu, "Donald Trump'ın ekibiyle temasları olup olmadığı ve eğer olursa Fethullah Gülen'in iadesini gündeme gelecek mi?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"Resmi bir şekilde göreve başladıkları zaman görüşeceğiz. Şimdi bir mevcut yönetim var, bu yönetim görevi 20 Ocak'ta devrediyor. Trump yönetimi de 20 Ocak'ta iş başına geliyor. Gayrı resmi görüşmelerimiz her zaman oluyor. Cumhurbaşkanımızın Trump ile telefon görüşmesi oldu. Ekibin içinde bizim de tanıdık arkadaşlarımız var ve görüşüyoruz. Elbette terörist başı Fethullah Gülen'in iadesini istemek en doğal hakkımızdır. Zaten bu talebi biz çoktan ilettik. Delilleri, dosyaları aynı şekilde verdik. Yeni yönetime de tabii ki bu taleplerimizi dile getireceğiz ve iadesini isteyeceğiz.”
