Almanya'daki federal seçimlerin hemen ardından Pazar günü de AB'nin bir diğer güçlü ülkesi Avusturya’da 6 milyona yakın seçmen, yeni parlamento ve yeni hükümeti belirlemek için sandık başına gitti.
Kesin olmayan sonuçlara göre, iktidardaki Sosyal Demokrat Parti SPÖ oyların yaklaşık yüzde 26'sını alarak birinci parti konumunu sürdürdü. Koalisyon ortağı Avusturya Halk Partisi ÖVP yüzde 24 oranında oy alırken, seçimin en yankı bulan sonucu Avusturya Özgürlükçü Partisi FPÖ'nün oy oranındaki patlama oldu.
SPÖ ve ÖVP'nin oylarında yüzde 2'şer azalma olurken, oy oranını yüzde 4 oranında arttıran FPÖ yüzde 22'ye yükseldi. Seçim politikalarını tamamıyla 'yabancı ve İslam karşıtı' söylemler üzerine kuran FPÖ, AB dışından gelerek Avusturya'da yaşayan göçmenlerin sosyal yardım, sosyal konutlar ve çocuk yardımından faydalanmasına karşı çıkıyor. Ayrıca bir yıldan fazla işsiz kalan yabancıların da sınır dışı edilmesini talep ediyor.
Seçimde Yeşiller yüzde 11 oranında oy alırken, uzun yıllar Kanada'da yaşadıktan sonra ülkesine geri dönen 81 yaşındaki milyarder Frank Stronach'ın kurduğu ve kendi adını taşıyan AB karşıtı parti de yüzde 6 ile Viyana'daki parlamentoya girmeyi başardı.
Liberal eğilimli Neos Partisi de yüzde 4,7 oy oranı ile yüzde dörtlük barajı aşabilen beşinci parti oldu. Seçimde parlamentonun 183 yeni üyesi belirlenirken, yapılan ilk tahminlere göre 2008 yılından bu yana süren SPÖ ile ÖVP arasındaki koalisyon hükümetinin bundan sonraki dört yılda da devam etmesi bekleniyor.
8 milyon nüfuslu ve Türkiye – Avrupa Birliği ilişkilerinde Türkiye'nin tam üyeliğine karşı çıkan siyasal tavrı ile Türkiye kamuoyunda yakından tanınan, aynı zamanda 400 bine yakın Türkiye kökenlinin yaşadığı ülkede 100 bin Türkiye kökenli seçmen yaşında Avusturya vatandaşı var.
Federal Meclis seçimlerine 13 Türkiye kökenli politikacı çeşitli partilerden milletvekili adayı gösterildi. Türkiye kökenli adayların çoğunluğu partilerinin listelerinde seçilmesi garanti olan sıralarda gösterilmeseler de, Sosyal Demokratlardan Nurten Yılmaz ve Yeşiller'den Alev Korun parlamentoya seçilirken, diğer partilerden aday ve seçilme şansı olanların durumu oy sayımı devam ettiği için daha netleşmedi.
Avusturya'daki seçim sonuçları ile ilgili yorumlarda aşırı sağcı FPÖ'nün aldğı sonuç demokrasi için olumsuz bir işaret olarak tanımlanırken, ekonomik krizden etkilenmeyen ve işsizliğin AB çapında yüzde 3,5'la en düşük olduğu ülkede yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının zemin bulması şaşırtıcı bir durum olarak nitelendi.
Öte yandan şu andaki koalisyon hükümetinin devam etmesi durumunda Avusturya'nın Türkiye'nin AB üyeliğine olan sert tavrının da sürmesi bekleniyor. Koalisyon hükümetindeki Sosyal Demokrat Parti ve Halk Partisi Türkiye'nin AB'ye katılımı konusunda müzakerelerin ucu açık bırakılacak şekilde yapılmasını ve ileride Türkiye'nin AB'ne üyeliği söz konusu olduğunda da bir halk oylaması düzenlenmesini öngörüyor.
Kesin olmayan sonuçlara göre, iktidardaki Sosyal Demokrat Parti SPÖ oyların yaklaşık yüzde 26'sını alarak birinci parti konumunu sürdürdü. Koalisyon ortağı Avusturya Halk Partisi ÖVP yüzde 24 oranında oy alırken, seçimin en yankı bulan sonucu Avusturya Özgürlükçü Partisi FPÖ'nün oy oranındaki patlama oldu.
SPÖ ve ÖVP'nin oylarında yüzde 2'şer azalma olurken, oy oranını yüzde 4 oranında arttıran FPÖ yüzde 22'ye yükseldi. Seçim politikalarını tamamıyla 'yabancı ve İslam karşıtı' söylemler üzerine kuran FPÖ, AB dışından gelerek Avusturya'da yaşayan göçmenlerin sosyal yardım, sosyal konutlar ve çocuk yardımından faydalanmasına karşı çıkıyor. Ayrıca bir yıldan fazla işsiz kalan yabancıların da sınır dışı edilmesini talep ediyor.
Seçimde Yeşiller yüzde 11 oranında oy alırken, uzun yıllar Kanada'da yaşadıktan sonra ülkesine geri dönen 81 yaşındaki milyarder Frank Stronach'ın kurduğu ve kendi adını taşıyan AB karşıtı parti de yüzde 6 ile Viyana'daki parlamentoya girmeyi başardı.
Liberal eğilimli Neos Partisi de yüzde 4,7 oy oranı ile yüzde dörtlük barajı aşabilen beşinci parti oldu. Seçimde parlamentonun 183 yeni üyesi belirlenirken, yapılan ilk tahminlere göre 2008 yılından bu yana süren SPÖ ile ÖVP arasındaki koalisyon hükümetinin bundan sonraki dört yılda da devam etmesi bekleniyor.
8 milyon nüfuslu ve Türkiye – Avrupa Birliği ilişkilerinde Türkiye'nin tam üyeliğine karşı çıkan siyasal tavrı ile Türkiye kamuoyunda yakından tanınan, aynı zamanda 400 bine yakın Türkiye kökenlinin yaşadığı ülkede 100 bin Türkiye kökenli seçmen yaşında Avusturya vatandaşı var.
Federal Meclis seçimlerine 13 Türkiye kökenli politikacı çeşitli partilerden milletvekili adayı gösterildi. Türkiye kökenli adayların çoğunluğu partilerinin listelerinde seçilmesi garanti olan sıralarda gösterilmeseler de, Sosyal Demokratlardan Nurten Yılmaz ve Yeşiller'den Alev Korun parlamentoya seçilirken, diğer partilerden aday ve seçilme şansı olanların durumu oy sayımı devam ettiği için daha netleşmedi.
Avusturya'daki seçim sonuçları ile ilgili yorumlarda aşırı sağcı FPÖ'nün aldğı sonuç demokrasi için olumsuz bir işaret olarak tanımlanırken, ekonomik krizden etkilenmeyen ve işsizliğin AB çapında yüzde 3,5'la en düşük olduğu ülkede yabancı düşmanlığı ve İslam karşıtlığının zemin bulması şaşırtıcı bir durum olarak nitelendi.
Öte yandan şu andaki koalisyon hükümetinin devam etmesi durumunda Avusturya'nın Türkiye'nin AB üyeliğine olan sert tavrının da sürmesi bekleniyor. Koalisyon hükümetindeki Sosyal Demokrat Parti ve Halk Partisi Türkiye'nin AB'ye katılımı konusunda müzakerelerin ucu açık bırakılacak şekilde yapılmasını ve ileride Türkiye'nin AB'ne üyeliği söz konusu olduğunda da bir halk oylaması düzenlenmesini öngörüyor.
