Yüksek enflasyon artışı ve kur krizi sonrasında hızla yayılan zamlar özellikle sabit gelirlilerin alım gücünü olumsuz yönde etkiledi.
DİSK’e bağlı Birleşik Metal İş Sendikası’nın araştırma merkezinin (BİSAM) hazırladığı “Açlık ve Yoksulluk Sınırı Eylül Ayı Raporu” da bu durumu gözler önüne seriyor.
BİSAM’ın raporuna göre, açlık sınırı 1857 TL’ye, yoksulluk sınırı ise 6424 TL’ye yükseldi.
BİSAM, raporunda “Asgari ücret 2017 Aralık ayında 2018 yılı için 199 TL artışla 1603 TL olarak belirlenmişti. Buna göre yoksulluk sınırındaki artış asgari ücret artış miktarının yaklaşık 6 katı oldu. Açlık sınırı 2003 yılı Eylül ayında 414 TL idi. Buna göre 15 yılda açlık sınırındaki artış 4,5 kat oldu” tespitinde bulunuyor.
Doçent Çelik: “Yüksek enflasyon en çok asgari ücretlileri ve emekliyi etkiledi”
Kocaeli Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü’nden Aziz Çelik, son aylarda baş gösteren enflasyon artışının en çok asgari ücretlilerle emekli aylığı alanları olumsuz etkilediğini söyledi.
Amerika’nın Sesi’ne değerlendirmelerde bulunan Doçent Çelik, “Asgari ücretli %14, diğer ücretliler ise büyük çoğunlukla %8-%10 aralığında ücret zammı aldılar. Bugün enflasyonun geldiği seviyeye bakıldığında %24-%25 kayıpları var. Bütün ücretliler arasında en büyük kayıp ise asgari ücretliler ve emekliler yaşıyor” dedi.
2008 yılında yapılan Sosyal Güvenlik Reformu’nun ardından emekliler arasında da büyük uçurumlar oluştuğuna dikkat çeken Kocaeli Üniversitesi öğretim üyesi, son on yılda emekli olanlara çok daha düşük aylıklar bağlandığını, bu durumun en büyük mağdurunun Bağ-Kur emeklileri olduğunu ifade etti.
Tüm-Emekliler Sendikası: “Emeklilerin %65’i açlık sınırın altında emekli aylığı alıyor”
Yüksek enflasyon altında zor günler geçiren emekliler bugün Türkiye’nin birçok yerinde basın açıklamalarıyla yaşadıkları ücret kaybının telafi edilmesini istediler.
Kadıköy İskele Meydanı’nda düzenlenen eylemde kısa bir konuşma yapan Tüm Emekliler Sendikası Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Vedat Şerifoğlu, krizin faturasının emekliye ve emekçilere çıkarılmasına karşı çıktı.
Şerifoğlu, “Emeklilerin %65’i açlık sınırının altında ücret alıyor. Emeklilerin sıkıntılı durumu, ülkenin genel durumundan ayrı değil. Emek mücadelesini birleştirmek zorundayız. Emekten ve işçiden yana politikaların benimsenmesi için biz de mücadele etmek zorundayız” dedi.
Tüm Emekli Sendikası’nın talepleri arasında “örtülü ödenek ve kanun dışı kaynak kullanımın durdurulması, krizi kim yarattıysa o kesimin krizin faturasını ödemesi ve demokrasinin yeniden tesis edilmesi” de yer alıyor.
Emekli Dönmez: “Krizin faturasını emekliler ödemektedirler”
Eyleme katılan emeklilerden İsmail Dönmez, “Emekliler ne tür sıkıntılar yaşıyor” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Öncelikle ‘Emekliler yaşıyor mu?’ o soruyu sormak gerekir. Ülkemizin yaşamış olduğu ekonomik krizde emeklilerin aldıkları düşük aylıklarla yaşama şansları yok. Devletin açıkladığı açlık ve yoksulluk sınırının çok altına bir rakamla yaşamaya çalışmaktadırlar. Emekliler ödedikleri vergilerin karşılığını alamıyor, emekliler bir bakıma kullanılmış durumdalar. Mevcut krizin faturasını emekliler ödemektedirler. Her gün enflasyon artışları yaşanırken, zamlar arka arkaya gelirken emeklilerin mutlu yaşam sürdürmeleri çok zor.”
Eyleme katılanlar sık sık, “Krizin faturasını emekliler ödemeyecek” ve “Sadaka değil emekliye bütçe” diye slogan attılar.
