Türkiye’de AKP tarafından hazırlanan 3. Yargı Paket niteliğindeki yasa değişikliği taslağında yer alan 10 farklı değişiklik tartışma yarattı.
Nedeni ise, yasa değişikliğiyle, cinsel suç işleyenlere, kadına şiddet uygulayanlara ve uyuşturucu ticaretiyle uğraşanlara, çete üyelerine infaz indirimi öngörülmesi.
Cezaevlerinde darbe girişimi sürecinden bugüne yaşanan kapasite doluluğu nedeniyle yapılacak infaz süreleri değişiklikleriyle tahliyeler planlanıyor. Bu durum Corona virüsü nedeniyle cezaevlerindeki tutuklu yargılamalar dolayısıyla yaşanan duruma son verilmesi ve hükümlü sayısını azaltma çağrılarıyla birlikte tartışılıyor.
Muhalefet partileri CHP ve HDP, gazeteciler, sivil toplum örgütleri temsilcileri ve siyasiler açısından öncelikle tutuklu yargılamalara son verilmesi çağrısında bulunuyor. Ancak AKP’nin taslağında uyuşturucu kaçakçılığı ile kadına şiddet uygulayanlara ve cinsel istismar suçlamalarıyla hüküm giyenlere yönelik ceza infaz indirimi öngörülmesi bilgisi tepki yarattı.
Taslakta, uyuşturucu ve cinsel suçlar ile mükerrer işlenen suçlar infaz indirimi kapsamına alınıyor. Bu suçlar için 3/4 oranındaki koşullu salıverilme oranı, 2/3 oranına düşürülüyor. Dolayısıyla bu suçlardan hüküm giymiş kişiler açısından ceza infaz kurumlarından mahkumiyet sürelerini tamamlamaksızın erken serbest kalma yolu açılıyor. Terör ve örgütlü suçlarda dörtte üç olan infaz oranında ise bir değişiklik öngörülmüyor. Diğer suçlarda ise infaz oranı yarı yarıya düşürülüyor.
Her suç ve hapis cezası için koşullu salıverilme kararıyla 1 yıllık denetimli serbestlik süresi ise adaletsizlik yarattığı gerekçesiyle bunun 1 yıldan 3 yıla değin olabileceği düzenlemesi yapılıyor.
AKP: Teklifi gelecek hafta Meclis gündemine getirmeyi planlıyoruz
Bugün TBMM’de Adalet Bakan Yardımcısı Zekeriye Birkan’ın eşliğinde AKP adına grup başkanvekilleri Mehmet Muş ve Cahit Özkan Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya ve Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç muhalefet cephesine yeni yargı paketi hakkında bilgi verdi.
AKP – CHP görüşmesi, 1 saat 40 dakika sürdü. Görüşmede, CHP tarafında, grup başkanvekilleri Engin Özkoç ve Engin Altay, CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, İstanbul Milletvekili Zeynel Emre, Mersin Milletvekili Alpay Antmen, Ankara Milletvekili Murat Emir yer aldı.
Sonrasında AKP – İyi Parti görüşmesi, 1 saat 10 dakika sürdü. Bu görüşmede İyi Parti grup başkanvekilleri Lütfü Türkkan ve Müsavat Dervişoğlu, Genel Sekreteri Uğur Poyraz, Aksaray Milletvekili Ayhan Erel ile Antalya Milletvekili Feridun Bahşi bulundu.
Son olarak AKP heyeti, HDP’yi ziyaret etti. HDP grubunda 1 saat 10 dakikalık görüşmede, HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Tunceli Milletvekili Alican Önlü ile HDP Ağrı Milletvekili Abdullah Koç da yer aldı.
Görüşmeler sonrasında AKP’li Özkan “Siyasi partilerle görüşmeleri tamamladıktan sonra kanun teklifini en kısa sürede vereceğiz. Teklifi, bu hafta Meclis’e sunmayı, gelecek hafta da gündeme getirmeyi planlıyoruz” dedi.
Bu arada muhalefet cephesi ve kamuoyundaki tepkiler üzerine AKParti Grup Başkanı Naci Bostancı da, “Hazırladığımız infaz taslağı adı üstünde sadece bir taslak. Tüm partilerin yaklaşımını görmek istediğiniz bir zemin. Nihai teklif görüşmelerin ve son değerlendirmenin ardından belli olacak. Taslak üzerine spekülasyon yapmak kesinlikle yanlıştır, sürece zarar vericidir” açıklaması yaptı.
CHP cinsel suçlar, kadına şiddet ve uyuşturucu ticaretine indirime karşı
AKP’yle görüşme sonrasında CHP’li Engin Özkoç, Türk Ceza Kanunu (TCK) 188 kapsamındaki uyuşturucu ticareti, cinsel suçlar ve kadına şiddet indirime itiraz ettiklerini ve tutuklu gazeteciler, akademisyenler ve muhaliflere yönelik de düzenleme yapılmasını istediklerini söyledi.
Özkoç, TBMM’deki basın toplantısında, “TCK Madde 188 kapsamındaki uyuşturucu ticareti, ayrıca cinsel suçlar ve kadına şiddet konulardaki hassasiyetlerimizi ifade ettik. Ayrıca Terörle Mücadele Yasasında ortaya çıkan sorunlar nedeniyle terör örgütü üyesi olmadığı halde yardım yataklık adı altında haksızlığa uğrayan çok sayıda kişinin bulunduğu, bu haksızlıkların giderilmesini kapsayacak bir adıma da ihtiyaç olduğunu belirttik. Şu anda dile getirdikleri düşünceleri, kaleme aldıkları görüşleri, yazıları, kitapları nedeniyle tutuklu bulunan gazeteciler, akademisyenler ve iktidar muhaliflerine yönelik de düzenleme olması gerektiği görüşümüzü ilettik. Hukukçu arkadaşlarımız çalışmalarına devam ediyor. Önerilerimizi içeren bir çalışmayı kendilerine ileteceğiz. Hafta içinde karşılıklı görüşmeler devam edecek”” dedi.
İyi Parti Grup Başkanvekili Türkkan da, AKP’yle yaptıkları görüşmeye ilişkin “Teklifin üzerinde iki gün çalışacağımızı, çekincelerimizi ve iştirak ettiklerimizi bizatihi kendilerine yazılı olarak en geç Perşembe günü ileteceğimizi söyledik” dedi.
HDP Erdoğan’a seslendi: Devlet kendine karşı suçları affetmeli
HDP’li Meral Danış Beştaş ise, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önce defalarca dile getirdiği “Devlet ancak kendisine karşı işlenen suçları affedebilir” sözüne uygun olarak infaz teklifi sunması için AKP’ye seslendi. Beştaş, Erdoğan’ı ve AKP’yi o söze dönüş çağrısı yaptıklarını ifade etti. Beştaş, “Bu taslağa göre, çete üyeleri çıkacak ama toplantı gösteri yürüyüş hakkını kullanan gençler çıkamayacak, cezaevinde kalacak. Katiller çıkacak ama gazeteciler çıkamayacak. Sadece gerçek haber yaptıkları için tutuklanan gazeteciler çıkamayacak. Kadın katilleri çıkacak, canavarca eşini kardeşini öldüren caniler çıkacak ama Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak, Figen Yüksekdağ ya da İdris Baluken çıkmayacak. Hırsızlar çıkacak ama Osman Kavala çıkamayacak ya da başka yazarlar çıkamayacak. Bu yönüyle bunu kabul edilemez buluyoruz. İnfazda herkes için eşitlik istiyoruz” dedi.
Türkiye’de 88 bini tutuklu olmak üzere ceza infaz kurumlarında 288 bin yurttaş bulunduğunu söyleyen Beştaş, “Dünyanın her yerinde ve evrensel hukuk ilkelerinde af ya da bu tür infaz değişiklikleri devlete karşı işlenen suçlarda gündeme gelebilir. Devlet kendisine karşı işlenen suçları affedebilir ama birinizin şahsına, malına, ırzına, çocuğuna karşı işlenen suçlarda normalde devletin affetme yetkisi yoktur. Bizde işler tam tersi işliyor. Neymiş efendim kişilere karşı işlenen suçlar var ama terör suçları diye nitelendirilen ama ezici çoğunluğu siyasi suçlar olarak belirlenen kişiler kapsam dışı bırakılıyor. Halihazırda daha önce vekil olan 7 arkadaşımız, içinde Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş var, 52 belediye eş başkanımız, gazeteciler, sendikacılar, öğrenciler, siyasetçiler aydınlar yazalar ve daha bir çok kişi düşüncelerinden dolayı, söz söyledikleri için, herhangi bir suç işledikleri için değil, hapishanede tutuluyorlar. Hangi haklarını kullanamamışlar? Düşünce ve ifade özgürlüğü hakkı, toplantı ve gösteri yürüyüş hakkına dayanarak sendikal, siyasal ve gazetecilik faaliyetlerini yürütmüşler. Ama bu infaz kanununa göre toplum vicdanını yerle bir edecek şekilde kapsam dışına çıkarılmaya çalışılıyorlar. Bu eşitlik ilkesine aykırıdır, bunu kabul edemeyiz” diye konuştu.
Beştaş, Corona virüsü salgını nedeniyle kapasitesinden fazla şekilde dolu cezaevlerinde yaşanacak ölümlerden de devletin birinci derece sorumlu olacağı mesajını da yineledi.
