Fatih Paşa Mahallesi’nde bulunan yaklaşık 500 yıllık Surp Giragos Ermeni Kilisesi, 2008 yılında restore edilerek ibadete açıldı. Ancak PKK’nın şehir yapılanması YPS isimli grubun kazdığı hendekleri ve barikatları kaldırmak için başlatılan operasyonda yaşanan çatışmalar kiliseyi de etkiledi. Kilise sokağa çıkma yasağı uygulanan bölge içinde kaldı. Bölgedeki yasak iki yıla yakındır devam ediyor. Cemaatinin bile giremediği kiliseye, önce hırsızlar girdi. Şimdilerde ise kiliseye giren kimliği belirsiz kişiler binaya zarar verdi. Ayin yapılan sunaktaki kabartmaların büyük bölümü çekiçle kırıldı. Din adamlarının koltuğunun bulunduğu ve ayini yönettiği bölümdeki duvarlara da zarar verildi. Kiliseye kimin girdiği ise bilinmiyor. Bölgeye giriş noktalarında polis 24 saat nöbet tutuyor.
Kilise Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Gaffur Türkay, kendilerinin bile izinle bölgeye girebildiklerini söyledi. Türkay, “Çatışmalı süreçten bu yana zaman zaman izin alarak gidebildik. İlk sıralar dükkanları yıkılmıştı içinde tahribat vardı ama ana çatısı ana duvarı çan kulesi ayakta kalmıştı ve seviniyorduk ana gövde yerinde duruyor diye. Çevre Şehircilik Bakanlığı bir plan, program yapıyor elbet ve yeni bir proje ve planın olduğunu söylüyor. Ama kilise olarak bizim açımızdan sıkıntılı bir durumdur. Çünkü hiçbir şey yapılmadı ve şu an oraya girmek yasak olduğu için kimse gidemiyor. Her gittiğimde biraz daha tahribat yapılıyor içeride ve bu da bizim canımızı son derece sıkıyor. Kim giriyor, nasıl giriyor onu çözemiyoruz. Oraya normal vatandaş gidemiyor biz de izin ile gidebilirken birileri oraya gidip, her seferinde bir yerleri tahrip ediyor. Daha önce gittiğimizde sütunlardaki demir bilezikleri sökmüşlerdi herhalde altın sandılar. En son gittiğimde de dini alan dediğimiz horanlar var onları çekiçle kırmışlar. Artık bu bir talan ve yıkımdır ”dedi.
Yıkımın duyulması üzerine Türkiye Ermenileri Patrik Genel Vekili Başpiskopos Aram Ateşyan, Diyarbakır'a geldi. Ateşyan, kiliseye giderek inceleme yaptı. Vakıflar Bölge Müdürü Metin Evsen’den bilgi alan Ateşyan, kilisenin tahrip edilmesine tepki gösterdi. Ateşyan, "İki yıl önce buraya geldim. Ermeni Katolik ve Protestan kiliselerini mukayese ederken sevindim. İçlerini sadece kirletmişlerdi. Ama bugün gelip gördüm her tarafını balyozla kırmışlar. O el işlemeleri 3 yıl sürdü. Horan dediğimiz yerler hepsi paramparça oldu. Bunu yapan Tanrı'nın yarattığı kul, insan olamaz. Binlerce sene burada yaşamışız, eserler bırakmışız. Bu eserlerin bir seferde kendini bilmez kişiler tarafından yok edilmesi aynı zamanda ülkeye zarardır. Bu eserler ülkenin zenginliğidir. Burası sadece bize ait değildir. Bu devlete, bu topraklara ait. Bunu yok etmek insanlığa sığmaz. Ve devletin önünde bu en büyük suçtur. Her duvardan bir kapı açılmış. Han gibi isteyen girip çıkıyor ve bu kutsal mekanı kirletiyorlar" diye konuştu.
Ateşyan, kilisenin restorasyonunun geciktirilmesine de tepki göstererek, bir an önce onarılması çağrısı yaptı.
