Erişilebilirlik

Yabancı Öğrenciler Kompozisyon Yazmakta Zorlanıyor


Anadili İngilizce olmayan yabancı üniversite öğrencileri için kompozisyon yazmak, oldukça zordur. Ancak İngilizce yeterliliği, iyi yazı yazmak için gereken tek şart değil. Anadili İngilizce olanlar bile kompozisyon yazmak için gereken doğru yaklaşıma sahip olmadıkları sürece zorluk çekebilir.

Maryland Üniversitesi’nden edebiyat profesörü Maurice Boissiere, kompozisyon yazmanın püf noktalarını bilmek gerektiğinin altını çiziyor.

Boissiere, “Yazdıkları kompozisyonlardan A alan yabancı öğrencileri de eğittim, dersi geçmeyi başaramayan Maryland’lı öğrencileri de. Esas mesele, soru sorabilmek,” diyor.

Bu sorular, kompozisyonun ana odağını netleştirmeye yarıyor.

Profesör Boissiere, kompozisyon yazmaya başlamadan önce her öğrencinin yazının tarzı, formatı ve amacı hakkında sorular sorması gerektiğini söylüyor.

Boissiere, stilin, kompozisyonun araştırma, fikir, özet ya da görüş yazısı olup olmadığını belirleyen etken olduğunu söylüyor. Örneğin kişi, okuru belirli bir görüşü benimsemeye ikna etmeye mi çalışıyor? Belirli bir konuda derinlemesine yapılan araştırmayı mı sunuyor? Bir olayı ya da durumu mu anlatıyor? Bu yazı türlerinin hepsi, farklı yaklaşımlar gerektiriyor.

Biçim ise bir kompozisyonun yapısını belirleyen standart yazım formatı olarak kabul ediliyor. Makalelerde kaynak göstermek için kısaca MLA olarak bilinen Modern Language Association, bilimsel makaleler için kullanılan ve APA olarak bilinen American Psychological Association ve biçim rehberi Chicago Manual of Style gibi yazım kılavuzları kullanılıyor.

Boissier, kompozisyonun amacını belirlemenin sağlam bir tez oluşturmak için kilit önem taşıdığını söylüyor. Yani yazar ne konuda yazdığını iyi bilmeli ve amaçsız şekilde konu dışına çıkmamalı.

Bu sorulara yanıt verdikten sonraysa iyi bir kompozisyon yazmak için üç püf noktasına dikkat etmek gerekiyor.

Birincisi, netlik. Yazar, kendini açık ve net bir şekilde ifade etmeli.

“Gereksiz yere dolandırılan ve anlaşılması güç hale getirilen kelime ve ifadeler ciddi bir sorun. Okuyucu ne demek istediğinizi anlayamıyorsa o zaman kendinizi karmaşık bir biçimde ifade etmenizin hiçbir değeri yoktur.”

Dikkat edilmesi gereken ikinci nokta, fikirlerin kısa ve öz şekilde ifade edilmesi.

Boissiere, “Yazmak düşünmektir. Söylemek istediklerinizi tam olarak ifade edemiyorsanız bu, düşüncelerinizin karmaşık ya da bulanık olduğu anlamına gelir” diyor.

Üçüncü nokta ise son halini teslim etmeden yazının önce mutlaka tercihen anadili İngilizce olan bir kişi tarafından gözden geçirilmesi. Profesör Boissier, içinde noktalama işareti, yazım ya da dilbilgisi hatası olan yazıların teslim edilmemesi gerektiğinin altını çiziyor.

Makalenin Amerikalı okuyuculara tuhaf gelen yerlerini gözden geçirip yeniden yazmak, kişiye Amerikan kültürü hakkında çok şey öğretiyor.

Maryland Üniversitesi İngilizce Edebiyat Bölümü’nde lisansüstü öğrencisi ve asistan olan John Pugh, ’“Yabancı öğrencilerin yazdıklarını gözden geçirerek gereken düzeltmeleri yapmalarına yardım ediyorum. Benim işim bu,” diyor.

Pugh, “Kültürel farklılıklar, kritik düşünmeye alışık olmayan bazı yabancı öğrenciler için ciddi bir engel oluşturabiliyor. Ancak yazı yazmak bu engeli aşmalarına yardımcı oluyor” diye açıklıyor.

Boissiere, birçok öğrencisinin soru sorma zahmetine girmekten çekindiğini söylüyor.

“Her hafta ofis saatlerim olmasının bir nedeni var” diyen Boissiere, “Ofisime gelip soru soran öğrenci sayısı ne yazık ki az” diye yakınıyor.

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG