Başkan Barack Obama, Washington’da 47 ülkenin katıldığı nükleer güvenlik zirvesine evsahipliği yapıyor.
Bu akşam başlayacak iki günlük zirve, Amerika’nın altmış yıldan beri düzenlediği en büyük uluslararası toplantı oluyor. Zirvede nükleer silahların teröristlerin ele geçmesini önleyecek bir strateji geliştirilmesi amaçlanıyor.
Başkan Obama, teröristlerin nükleer silah ele geçirmesinin Amerika için “tek en büyük tehdit” olduğunu açıkladı.
Obama, El Kaide gibi terörist örgütlerin nükleer silah elde etmeye çalıştıklarını, başarılı olmaları halinde, dünyanın güvenlik konumunun çok değişeceğini vurguladı. Obama, teröristlerin nükleer silah kullanmada hiç çekince göstermeyeceklerini de söyledi.
Başkan Obama, Amerika’nın dünyadaki tüm kontrol dışı nükleer malzemeleri dört yıl içinde güvence altına alma çalışmalarına diğer ülkelerin de katılımını sağlamayı umduğunu belirtti.
Başkan Obama zirve öncesi Ürdün Kralı Abdullah ve Malezya başbakanı Necip Razak ile ayrı ayrı görüştü. Obama, bugün daha sonra Ukrayna, Ermenistan ve Çin devlet başkanları ile biraraya gelecek. Obama, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile yarın görüşecek.
BM Genel Sekreteri Ban-Ki Moon, Washington’a hareket ederken zirveye katılan delegelerden nükleer silahlar için gerekli malzemeyi yasaklayan bir anlaşmayı hemen müzakereye başlamalarını isteyeceğini açıkladı.
Gizli nükleer faaliyetleri Batı tarafından eleştirilen Kuzey Kore, İran ve suriye zirveye davet edilmedi.
Washington’da Olağanüstü Güvenlik Önlemleri Alındı
Zirvenin yapıldığı bölgedeki bazı caddeler ve metro istasyonları kapatıldı.
Amerika ve Rusya’nın nükleer silah stoklarını azaltma konusunda anlaşmalarının hemen ardından Obama yönetimi, nükleer malzemelerin terör örgütlerinin eline geçmemesi için küresel anlamda önlem alınmasını hedefliyor.
Başkan Obama, “Nükleer silahlar sadece Amerika ve Rusya’nın meselesi değil. Tüm ülkelerin güvenliğini tehdit eden bir olgu. Elinde nükleer silah bulunan bir terörist Moskova’dan New York’a, Avrupa’dan Güney Asya’ya kadar herkesi tehdit ediyor.” diyor.
Amerika Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’a göre bugünün nükleer tehdidi Soğuk Savaş dönemindekinden farklı:
“Nükleer savaş tehdidi – Soğuk Savaş döneminde yaşadığımız tehlike azalmış durumda. Ancak nükleer terör tehdidi arttı. Biz de tüm dünyanın ilgisini bu yöne çekmeye çalışıyoruz: el Kaide ve benzer örgütler büyük bir yıkım ve can kaybına yol açacak kadar nükleer malzeme elde etmeye çalışıyor.”
Zirveye İran, Suriye ve Kuzey Kore katılmıyor.
İsrail Başbakanı Benjamin Netenyahu da zirveye katılmayacağını açıkladı. İsrail’i nükleer güvenlik zirvesinde başbakan yardımcısı temsil edecek. Nükleer silahların yayılmasını önleme anlaşmasını imzalamayan İsrail’in nükleer silahları bulunduğu düşünülüyor. Tahran hükümeti kendi nükleer programına itiraz edenleri de bu nedenle çifte standart uygulamakla suçluyor.
İran Meclis Başkanı Ali Laricani şunları söyledi:
“Bütün bu olaylar Amerika başkanının kamuoyunun gözünü boyayan bazı jestlerinin altında Washington’un küstah ve baskıcı politikalarını sürdürdüğünü gösteriyor. Bu politikalar savaşçı eski başkan Bush’unkinden farklı değil.”
Nükleer silah üretmeye çalışmadığını savunan İran yine de nükleer programını ve füze teknolojisini geliştirmeye çalışıyor. Uzmanlar bunun yanı sıra esas tehlikenin nükleer malzemenin teröristlerin eline geçmesi olduğunu vurguluyor. Bu zirvenin başlıca konusu da bu tehditle mücadele.
