Amerika’nın başkenti Washington’ın eyalet olma mücadelesinde mutlu sona mı yaklaşılıyor? Temsilciler Meclisi Denetim Komisyonu kentin eyalet olması yönündeki yasa tasarısını onayladı. Ancak süreç burada bitmiyor.
Yasa tasarısının Temsilciler Meclisi ve Senato’dan onay olması gerekiyor. Demokratların çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi’ndeki oylama Washingtonluları mutlu etmesi çok yüksek ihtimal ancak Senato’da durum biraz karışık gibi…
Başkent Washington DC Amerika’nın 51. Eyaleti oluyor mu? Ülkenin kurucusunun adının verildiği ve özel bir statüye sahip kent uzun yıllardır eyalet statüsü kazanmak için mücadele veriyor.
En son 1993 yılında Temsilciler Meclisi’nde yapılan oylama sonucundaki başarısız girişimin ardından konu bir kez daha Temsilciler Meclisi’nin gündemine geliyor.
Temsilciler Meclisi Denetim Komisyonu bu yöndeki yasa tasarısını Cumhuriyetçi üyelerin karşısına çıkmasına rağmen Demokratların oylarıyla kabul etti.
Komisyonda kabul edilmesiyle yetkililer yaz mevsiminden önce yasa tasarısının Temsilciler Meclisi’nde oylanacağını belirtiyor.
Demokratların çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi’nde yasa tasarısının kabul edilmesine kesin gözüyle bakılıyor. Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin de yasa tasarısının sıkı bir savunucusu olduğu biliniyor.
Ancak süreç burda bitmiyor.
Yasa tasarısının Senato’da kabul edilmesi gerekiyor. Ancak Senato’da çoğunluk Cumhuriyetçiler’de ve Cumhuriyetçiler de Washington DC’nin eyalet olmasına karşı.
Peki neden?
Başkent Washington 700 bin nüfusuyla ülkenin en büyük 20. kenti ve bu nüfusuyla iki eyaletten daha büyük. Eyalet olması durumunda 2 senatörle bir Temsilciler Meclisi üyesine sahip olacak. Kent büyük bir çoğunlukla Demokrat olarak biliniyor. Eyalet olması durumunda yapılacak seçimlerde kentin çıkaracağı 2 senatörün de Demokrat olması çok büyük ihtimal.
İşte Cumhuriyetçiler de günümüzde oldukça bölünmüş olan bir Senato’da 2 Demokrat üye daha görmeye yanaşmıyor.
100 üyeli Senato’da günümüzde Cumhuriyetçilerin 53, Demokratların 45, bağımsızların da 2 üyesi bulunuyor. Yasa tasarılarının ya da kararların Senato’da kabul edilmesi için 51 oya ihtiyaç duyulduğu düşünülürse 2 senatörün önemi daha da önemli hale geliyor.
Temsilciler Meclisi’nde muhtemelen kabul edilecek yasa tasarısının Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Senato’nun gündemine bile gelemeyebileceği belirtiliyor.
Washington’da yaşayanlar vergi vermelerine rağmen Kongre’de temsil edilmediklerinden şikayetçi.
Kentin bir belediye başkanı ve 13 kişilik yönetim konseyi bulunuyor. Ancak Kongre’nin konseyin aldığı kararları değerlendirme ve engelleme yetkisi bulunuyor. Kent bütçesi de Kongre’den onay almak zorunda.
Kentin Temsilciler Meclisi’nde bir temsilcisi var ama onun da herhangi bir yasa tasarısında yetkisi bulunmuyor.
En son 1993 yılında konuyla ilgili Temsilciler Meclisi’nde oylama yapılmış, 153’e karşı 277 oyla kentinde eyalet olmasıyla ilgili yasa tasarısı reddedilmişti.
Yaklaşık 30 yıl sonra kentin eyalet statüsü kazanmasına ilk defa bu kadar çok yakınlaşıldı.
Kent yetkilileri umutlu olsalar da yıllardır bekledikleri statüyü kazanmaları için Senato’da Demokratların çoğunlukta olmalarını beklemeleri gerekecek gibi görünüyor.
Bu nedenle 2020 seçimleri başkent için ayrı bir önem de taşıyor.
Eğer seçimler sonucunda Senato’da Demokratlar çoğunluğu elde eder ve başkan da Demokrat olursa büyük bir ihtimalle bekledikleri statüyü elde edebilecekler.
Ancak bunun için 10 ay beklemeleri ve Kasım ayında yapılacak seçimlerde sonuçların kendileri lehine sonuçlanmasını ummaları gerekecek gibi görünüyor.
