Erişilebilirlik

Vurulma Anını Çeken Gazeteciye Bir Dava Daha


2017 yılında Diyarbakır’daki Nevruz kutlamaları sırasında Kemal Kurkut isimli gencin polis tarafından vurulma anının fotoğraflarını çeken gazeteci Abdurrahman Gök hakkında bir dava daha açıldı. Sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla açılan dava, Gök’ün 20 yıl hapis cezası istemiyle yargılandığı diğer davayla birleştirildi.

Gazeteci Abdurrahman Gök, hakkında açılan davanın dördüncü duruşmasında bugün hakim karşısına çıktı. Diyarbakır 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya, Gök ve avukatı Resul Tamur katıldı. "Örgüt üyesi olmak" ve "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla yargılanan ve 20 yıla kadar hapsi istenen Gök’ün yargılanması sürerken, hakkında bir dava daha açıldı.

Halen süren davanın 30 Eylül 2021 tarihindeki son celsesinde savcının, iddianamede yer almayan iki ayrı sosyal medya paylaşımı nedeniyle yaptığı suç duyurusu üzerine, yeni davanın açıldığı öğrenildi. İki paylaşımla ilgili soruşturma yapıldığı sırada, Gök’ün başka paylaşımları da tespit edilerek, yeni iddianameye eklendi. Mahkeme başkanı, yapılan suç duyurusu üzerine Gök hakkında "örgüt propagandası yapmak" iddiasıyla hazırlanan yeni iddianamenin, dava dosyası ile birleştirildiğini söyledi. İddianamenin henüz kendisine tebliğ edilmediğini belirten Gök, iddianameye okuduktan sonra savunma yapacağını ifade etti.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın. Hazırladığı tek sayfalık iddianamede Gök “terör örgütü propagandası” yapmakla suçlandı. İddianamede, Gök’ün 2017-2019 tarihleri arasında sosyal medya hesaplarından yaptığı altı paylaşımına yer verildi. Paylaşımlarda, Gök'ün haber takibi amacıyla gittiği Suriye'de çektiği ve YPG militanlarının yer aldığı fotoğraflar delil olarak gösterildi.

“Dava tesadüf değil”

Davayı VOA Türkçe’ye değerlendiren Gök’ün avukatı Resul Tamur, savaş muhabirlerinin yaptığı haberlerin dava konusu edildiğini söyledi. Davaya konu delillerin ilk dava dosyasında da bulunduğuna dikkat çeken Tamur, iddianameyi hazırlayan savcının bunları propaganda olarak değerlendirmediğini düşündüğünü belirtti.

Dava açılmasını beklediklerini vurgulayan Tamur, “İddianamede tartışılabilecek çok net bir nokta var; çatışmalı alan gazeteciliği ve muhabirliği. Bu alanlarda bulunmuş gazetecilerin alandaki çatışan taraflara ilişkin yaptığı haberler, ister istemez haberin öznesinin görseli ile verilebilecek olan haberlerdir. Yeni iddianame ile cezalandırılmak istenen doğrudan çatışmalı alanda çalışan muhabirin haberinin cezalandırılması talebidir. Bir dahaki celsede bu tartışılacak. Davaların tesadüfi olması mümkün değil, akla yatkın da değil” dedi.

“Hukukun gazeteci haklarını çiğnemek için silah olarak kullanılmasına son vermek gerekir”

VOA Türkçe’ye yargılamayı değerlendiren Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye temsilcisi ve Bianet medya özgürlüğü raportörü Erol Önderoğlu, davanın Doğu ve Güneydoğu'da ihlalleri gündeme taşıyan habercilerin hapis tehdidiyle iş yapamaz hale getirilmesi amaçlı görülebileceğini söyledi.

Türkiye’nin sadece geçen yıl gazetecilerin haksız tutukluluğu gerekçesiyle AİHM’de 8 kez mahkum olduğunu hatırlatan Önderoğlu şunları söyledi; “Hiç kimse hukukun üzerinde değil ve olamaz. Ancak Türkiye, gazetecilerin haksız tutukluluğu konusunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde sadece geçen yıl sekiz mahkumiyet yaşamış. Hukukun gazeteci haklarını çiğnemek için silah olarak kullanılmasına artık bir son vermek gerekmez mi? Ay başında Van'da, kimisi ‘iki köylüye işkence’ dosyasını işlemiş toplam beş gazetecinin savcılığın mütalaa desteğiyle beraat etmesinden memnuniyet duymuş, ümitlenmiştik. Kemal Kurkut'un polisçe öldürülmesini anında yakalamış olan fotomuhabiri Abdurrahman Gök'e açılan dava da Doğu ve Güneydoğu'da ihlalleri gündeme taşıyan habercilerin ‘hapis tehdidiyle iş yapamaz hale getirilmesi için’ olarak görülebilir. İddianameyi incelediğimizde suçlamanın "gizli tanık" beyanları ve "bilinmeyen bir erkek' ile telefon görüşmesine dayandırılması yeterince vahimdi. Son duruşmada ise dosyaya, Gök'ün Kobani ve Rakka'da çekilen iki fotoğraf da eklendi. Güvenlikçi politikaların yargıya empoze edilmesi, hukuk ve temel haklara bundan daha fazla zarar veremez.”

STÜDYO VOA

İran’ın İsrail’e saldırması ABD’de nasıl yankılandı? – 15 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:51 0:00
XS
SM
MD
LG