Venezuela her ne kadar son yıllarda yaşanan ekonomik ve siyasi krizlerle gündemde yer alsa da halkın yaşadığı sorunlar bunlarla sınırlı değil. Yaşamı olumsuz etkileyen bir diğer konu da yaşanan su kesintileri.
Su rezervleri açısından oldukça zengin olmasına rağmen, yüzbinlerce Venezuelalının yaşadığı su kesintileri halkın gündelik yaşamını olumsuz etkileyen unsurlar arasında ilk sıralarda yer alıyor.
VOA Türkçe Venezuela muhabiri Mustafa Özdemir su kesintileri hakkında Caracaslılarla konuştu.
Venezuela’da mart ayından bu yana yaşanan elektrik kesintilerinin yarattığı en büyük sorunlardan biri de başkentte yaşanan su sorunu.
Caracas’ta su kesintisi yaşayan mahalleleri tespit ve takip eden bir sivil toplum kuruluşunda yönetici-mühendis Jesus Vazquez, bugün Caracas’lıların en az %90’ının su kesintilerinden mustarip olduğunu söylüyor:
“Caracas yaklaşık bin metre rakımlı bir vadide kurulu ve başkenti besleyen önemli su kaynakları 60-70 kilometre uzakta daha düşük rakımlı başka eyaletlerde. Caracas’ın ihtiyacı olan, saniyede 19 ton suyu getirebilmek için yaklaşık 600 megavat elektrik enerjisi gerekiyor. Elektrikler gittiğinde ya da voltaj düştüğünde su hizmetleri de aksıyor ve bu durumdan özellikle yüksekte olan yerleşim birimleri daha fazla etkileniyor.”
Venezuela’da suyun sahibi olan devlet, yaşanan problemi hafifletmek adına su dolum tesislerinden, su kesintisi yaşanan bölgelere kamyonlarla ücretsiz olarak su taşıyor.
Son aylarda su kesintilerinin artması üzerine devletin ve belediyenin su kamyonlarının sayısı yetersiz gelmeye başlamış. Su şirketleri geçen yıllarda, bir zorunlu nakliye hizmeti karşılığında bütün gün ücretsiz su alabiliyorken bugün bir zorunlu servise karşılık bir kamyon su alıyor.
Jose Fernandez, Los Palos Grandes adlı orta gelirlilerin yaşadığı bir semtte restoran işletiyor. Ekonomik krize bir de su kesintileri eklenince özellikle yemek üzerine çalışan işletmelerin ayakta kalmasının daha da zorlaştığını bir ifade ediyor:
“Bizim son zamanlarda sadece pazartesi ve salı günleri suyumuz oluyor. Su tankımızı ve elimizdeki bütün kap-kacağı, pet şişeleri suyla doldurup 5 gün susuzluğa dayanıyoruz. Bina deposundaki su bir hafta dayansın diye, bina yönetimi tarafından sabah saatlerinde 5-10 dakika, akşamları da kısa süre su veriliyor. Bizim biraz daha fazla iş yaptığımız cuma ve cumartesi günleri artık suyumuz kalmamış oluyor ve depoladığımız suyla mutfakta ve banyoda durumu idare etmeye çalışıyor ve temizliği neredeyse susuz yapmak durumunda kalıyoruz. Suyun bol olduğu Venezuela’da, su sıkıntısı yaşamamız garip gibi görünse de bu bir gerçek.”
Suya erişimin kısıtlı olması tarımdan sanayiye, sağlıktan temel insan haklarına kadar birçok anlamda gündelik yaşamı olumsuz etkiliyor. Bir de söz konusu ülke yüksek enflasyon, göç, suç, yoksulluk gibi sorunlarla ve siyasi istikrarsızlıklarla boğuşan Venezuela olduğunda, sorun biraz daha hassaslaşıyor.
