Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür kuruluşu UNESCO, Brezilya’da düzenlenen Dünya Su Forumu’nda sunduğu raporunda insan yapımı su düzenleme sistemlerinin doğal çözümlerle desteklenmesi gerektiğini belirtti.
Su ihtiyacı her yıl yüzde bir oranında artıyor. Ancak iklim değişikliği, kirlilik ve erozyon su kalitesini ve suya erişimi azaltıyor. Bugüne kadar ülkeler genellikle su depoları, sulama kanalları, su arıtma tesisleri gibi geleneksel insan üretimi su sistemlerine güvendi. UNESCO’nun çalışması ise sulak alanlar, doğal bahçeler ve sürdürülebilir tarım uygulamaları gibi doğal çözümlerin faydalarını ortaya koyuyor.
UNESCO Dünya Su Değerlendirme Programı koordinatörü Stefan Uhlenbrook, doğal çözümlerin çok sayıda su düzenlemesiyle eş zamanlı kullanılabileceğini ve bunun da su baskınlarını ve kuraklığı azaltmak gibi faydaları olacağını söyledi. Uhlenbrook’a göre bunun istihdam sağlamak ve biyolojik çeşitliliği arttırmak gibi faydaları da olacak.
Yapay ve doğal çözümler dengelenmeli
UNESCO, amacın su bentleri gibi geleneksel yöntemleri elemek değil, insan üretimi sistemlerle doğal sistemlerin birlikte, denge içinde kullanılmasını sağlamak olduğunu söylüyor.
Bu dengeyi sağlamayı başaran yerlerden biri New York. Kent, doğal su havzalarını koruyarak su arıtma alanında her yıl yüz milyonlarca dolar kar ediyor.
Bazı topluluklar su baskınlarıyla mücadele için yapay sulak alanlar oluşturuyor. Hindistan’ın Rajasthan eyaleti gibi bazıları ise daha fazla sürdürülebilir toprak ve su sistemleri ile hasat mevsimini uzatıyor ve kuraklıkla mücadele ediyor.
Uhlenbrook’a göre gelecek 30-40 yılda gıda üretimini yüzde 50 oranında arttırmak; daha fazla ormanı tahrip etmeden ve daha fazla ağaç kesmeden tarım alanı yaratmanın yollarını bulmak gerekecek.
Uzmanlar daha yeşil su düzenlemelerinin tarım üretimini yüzde 20 arttırabileceğini söylüyor. Bu da 2050’ye kadar 10 milyara ulaşması beklenen küresel nüfusu doyurabilmenin anahtarı.
