Erişilebilirlik

Türkiye’nin Nükleer Santral Aşkı


Türkiye, üçüncü nükleer santrali Kırklareli’nin İğneada bölgesine yapmayı planlıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alaboyun, santralin yapımıyla ilgili olarak Çin ve ABD meşeili firmalarla mutabakat zaptının imzalandığını söylerken bakanlığın yeni tekliflere açık olduğunun altını çizdi.

Alaboyun, ‘‘şu an Çinliler ve Amerika'nın Westinghouse firmasıyla mutabakat zaptı şeklinde bir anlaşma imzalandı, onlar bir çalışma yapıyorlar ama tabii ki bu diğer firmalara açık değil anlamına gelmez. Bu konuda teklif vereceklerle görüşüyoruz. Japonların yine ilgisi var, bu nükleer tesisin teknolojisinin de aynı olmasını istiyoruz’’ dedi.

Türkiye, Mersin ve Sinop’ta nükleer santral inşa ettiriyor

1970’li yıllardan bu yana nükleer santral yapmak isteyen Türkiye, 90’larda yapmayacağını açıklamasına rağmen 2002 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi’nin işbaşına gelmesiyle birlikte yeniden gündemine aldı. Türkiye, Rusya Federasyonu’yla 14 Nisan 2010’da imzaladığı anlaşmayla Mersin’in Büyükeceli köyünde Akkuyu Nükleer Santrali’nin kurulmasına olanak sağladı.

Rusya’nın kamu şirketi Rosatom’un yapımını üstlendiği 4800 megawatt kapasiteli Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’nin 20 milyar dolara mal olması ve 2020 yılında devreye girmesi bekleniyor. Ancak Rusya’yla Suriye’de yaşanan sorunlardan sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘Mersin Akkuyu’yu Ruslar yapmaz ise bir başkası gelir yapar. Oraya 3 milyar dolarlık bir yatırım yaptılar. Dolayısıyla o konuda daha hassas olması gereken Rusya" dedi.

Efkan Bolaç: Şu anda Akkuyu’da ciddi bir inşaat yok

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Akkuyu santraline verilen ÇED raporuna itirazları reddetti ve raporu onayladı. Akkuyu Nükleer Santrali’ne yönelik mücadelesiyle tanınan Avukat Efkan Bolaç, son durumu şöyle özetliyor.

‘‘Akkuyu’da üçüncü revizyon geçiren ÇED raporunu onaylandı.. Çed raporu konusunda açılan dava ise devam ediyor. Artık inşaat faaliyeti başlayabilir. Şu an itibariyle tam anlamıyla inşaat yok diyebiliriz. Firma taş ocağı açmıştı ancak onu da durdurdu. Şu anda güvelik çalışıyor.’’

Türkiye, ikinci nükleer santralini ise Karadeniz kıyısında bulunan Sinop’a yapmayı planlıyor. 1 Nisan 2015’te Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu, Japonya tarafından Sinop'ta Türkiye'nin ikinci nükleer santralinin yapımını öngören uluslararası anlaşmayı kabul etti.

Nükleer santral 4,800 MW gücünde olacak ve MHE ile Fransız Areva şirketinin imal edecekleri Atmea 1 tipi reaktörlerle çalışacak. 22 milyar dolarlık projeyi Japon Mitsubishi Heavy Industries (MHE) Itochu Corp. ve Fransız GDF Suez hayata geçirecek.

Özgür Gürbüz: Longoz ormanları var İğneada’ya yapılmasın demek başka yere yapılabilir demek

Türkiye üçüncü santral için ise İstanbul’a 190 kilometre uzakta olan Karadeniz kıyısındaki İğneada’yı seçti. Çevreciler Avrupa’nın en hassas ekosistemine sahip longoz ormanlarının olduğu bu bölgeye santral yapılmasına karşı çıkıyor. Türkiye’de uzun yıllardır nükleer santral yapılmasına karşı çıkan aktivist ve Birgün gazetesi yazarı Özgür Gürbüz, bu yaklaşımın nükleer santral yapımının önünü açtığı gerekçesiyle eleştiriyor.

‘‘Longoz ormanlarının bulunduğu İğneada’ya yapılmaz demek Nevşehir ya da Kırşehir bozkırlarına yapılsın demek anlamına gelir ki bu çok yanlış. Çernobil’de kaza olduğunda bize çok uzaktaydı. Ama Doğu Karadeniz bölgesini etkiledi. Bahsettiğimiz şey nükleer santral. Mesafelerin kurulduğu alanın çok önemi yok.’’

Gürbüz, 1970’lerden beri İğneada’nın Akkuyu ve Sinop’la birlikte üç önemli nükleer santral bölgelerinden biri olduğunun altını çiziyor.

‘‘Deprem riski az, nüfusu az, deniz suyu sıcaklığı en elverişli aday olan İğneada, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin o dönem Doğu Bloku’na üye Bulgaristan’a yakın bir yerde santral yapımına karşı çıkmasıyla elendi.’’

Özgür Gürbüz: İğneada bir pr çalışması, 3 milyar dolar nereye harcandı?

Peki şimdi neden yeniden gündeme geldi. Özgür Gürbüz’ün bu soruya verdiği yanıt ilginç.

“İğneada’nın gündeme getirilmesi hükümetin Akkuyu’daki başarısızlığını gizleme çabası. 8 Ekim’de Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Ruslar yapmazsa başkası yapar’ dedi. Bunun anlamı şu Akkuyu’da hiçbir şey yok, bunca zaman geçmesine rağmen hala iş başlangıç aşamasında. İğneada bunun kapatılmasını içeren bir halkla ilişkiler çalışması. Erdoğan aynı açıklamasında Rusların 3 milyar dolar harcadığını söyledi. Ortada ne bir reaktör var ne ciddi bir inşaat. O halde bu para nereye harcandı?"

Türkiye’nin Rusya’ya nükleer santralin bir kilowatt için 12,35 dolar alım garantisi verdiğini hatırlatan Birgün’ün çevre ve enerji yazarı, “rüzgar santraline 7,3 dolar alım garantisi veren bir hükümetin neredeyse iki katı paraya neden nükleer santralin ürettiği elektrik satın alır, bu izah edilmeli’’ diyor.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG