Erişilebilirlik

Türkiye’nin İran’a Yaptırımlardan Muaf Tutulması Ne Anlama Geliyor?


Türkiye’nin İran’a Yaptırımlardan Muaf Tutulması Ne Anlama Geliyor?
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:05:36 0:00

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve ABD Maliye Bakanı Steven Mnuchin yaptıkları açıklamada, İran’a yönelik ambargoda petrol ithalatıyla ilgili Türkiye, Çin, Hindistan, Güney Kore, Tayvan, Japonya, Yunanistan ve İtalya’nın geçici olarak muaf tutulduğunu açıklamıştı.

İran'a yönelik yaptırımlarda ABD’nin Türkiye'yi altı ay süreyle muafiyet listesine almasının ne anlama geldiğini ve konuyla ilgili bütün gelişmeleri İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) Genel Başkanı Dr. Serhan Afacan, Amerika’nın Sesi’ne değerlendirdi.

ABD’nin İran’a yönelik yaptırımları ilan ettiği günden itibaren diğer ülkelerden saygı ve iş birliği beklediğinin altını çizen Dr. Afacan, bazı ülkelerin söylemleri farklı olsa da fiiliyatta ABD ile iş birliği yapma iradesini gösterdiğini söyledi. ABD’nin geçici olarak yaptırımlardan muaf tuttuğu ülkelerin, Türkiye de dahil olmak üzere İran’dan en az yüzde 30 oranında daha az petrol aldığını görüyoruz diyen Afacan, sekiz ülkenin ABD’ye iyi niyet gösteren ülkeler olduğunu ve yaptırımlardan bu sebeple muaf tutulduklarını söyledi.

Afacan, muafiyetlerin sınırsız ve koşulsuz bir rahatlama getireceğini düşünmenin yanlış olduğunu da vurguladı.

Afacan, “Türkiye İran’dan petrol alımını şimdiye kadar yüzde 30 oranında düşürdüyse de 5-6 aylık bir muafiyetten sonra petrol ithalatını yüzde 50 oranında düşürmüş olacak. Türkiye hiçbir şey olmamış gibi petrol ticaretini sürdüremeyecek çünkü ABD ile gerginliği tırmandırmak istemez” dedi.

“Brunson krizi çözülmeseydi Türkiye muaf tutulmazdı”

Devletlerin uluslararası ilişkilerde pazarlık kalemlerini ayrı tuttuğuna dikkat çeken İran Araştırmaları Merkezi Genel Başkanı Dr. Serhan Afacan, ülkelerin bir konuda gerilim yaşarken diğer konuda rahat bir ilişki yürütebildiklerine dikkat çekti. Afacan, “Eğer Brunson krizi suhuletle çözülmeseydi, bugün itibarı ile biz Türkiye’nin ABD’den muafiyet alan 8 ülkeden biri olacağı konusunu konuşuyor olmayacaktık” dedi.

Türkiye’nin, İran’la petrol harici ticaretinin düşük olduğunu ifade eden Afacan, 10-15 milyar dolar düzeyine takılmış ticaret hacmini uzun zamandan beri 30 milyar dolar seviyelerine çıkarmak isteyen iki ülkenin bunda başarılı olamadığını kaydetti. 15 milyar dolarlık ticaret hacminin de en büyük kaleminin petrol olduğunu söyleyen Afacan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye ham petrol ihtiyacının yüzde 50’sinden fazlasını İran’dan karşılıyor. Dolayısıyla İran, Türkiye için önemli petrol kaynağıdır ama tek kaynak değildir. Rusya, Suudi Arabistan, Katar, Venezuela gibi kaynaklar da var. Muhtemelen Türkiye, peyderpey onlardan petrol alımını biraz daha arttıracaktır. Kış mevsiminde yaşamı direkt etkilemesi sebebiyle doğalgaz şu an için gündemde değil. Ayrıca Türkiye, doğalgazı zaten İran’dan çok Rusya’dan tedarik ediyor.”

“ABD jeopolitik olarak Türkiye’nin Rusya’ya tamamen bağımlı olmasını istemez”

Enerji tedarikinin ülkelerin sadece ekonomik değil milli güvenliklerinin de bir parçası olduğuna vurgu yapan Dr. Afacan, ülkeler enerjiyi sağlıklı bir şekilde tedarik edemezse ve bir kaynağa bağımlı kalırlarsa bunun ülkeler açısından milli güvenlikte zaafa yol açabileceği anlamına geldiğini, Amerika’nın da bunu çok iyi bildiğini söyledi.

Afacan, “Doğalgaz konusunda Rusya’ya büyük oranda bağımlı olan Türkiye’nin petrol konusunda da Rusya’ya tamamen bağımlı olması, ABD’nin jeopolitik hesapları açısından çok makul bir şey değil. ABD, bütünüyle Türkiye’yi köşeye sıkıştırıp Rusya’nın her alanda Türkiye’nin başat kaynağı olmasını kuşkusuz istemeyecektir” dedi.

“İran’ın endişeleri azaltması gerekiyor”

Trump’ın nihai hedefinin, İran’ı baskı altına alıp İsrail ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin güvenliğini garanti altına almak olduğunu belirten Dr. Serhan Afacan, İran’ın da bir noktada yaptırım baskısının devam etmesi durumunda Avrupa Birliği’nin de etkisiyle mutlaka müzakere masasına oturmanın yolunu arayacağını söyledi.

İran’ın bu tarz yaptırımları hak etmediğini ancak İran hükümetinin de belli ülkelerin endişelerini azaltmasının gerekliliğinden bahseden Dr. Serhan Afacan, “Ortadoğu’da bütün problemlerden İran sorumlu değil ama bütün problemli alanların içinde İran var” dedi.

Bu krizin makul bir şekilde çözülebilmesi için hem Trump hükümeti beklentilerini biraz daha makul bir seviyeye çekmeli hem de İran hükümetinin bölgeyi ve küresel güçleri daha rahatlatacak adımlar atması gerekecek diyen Dr. Afacan, Türkiye’nin de diplomatik temaslarla bu sorunun çözümü için yapmaya çalıştığı şeyin tam da bu olduğunu söyledi.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG