Türkiye önceki sabah, Kürt meselesinin çözümüne yönelik adımların hızlanacağı duygusuyla uyandı. Önce AKP ve CHP liderlerinin Kürt meselesi konulu bir zirve düzenlemelerinin ardından Diyarbakır bağımsız milletvekili Leyla Zana’nın “Kürt sorununu Erdoğan çözer” açıklaması, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın “PKK silah bırakmak bırakırsa ve dört parti anlaşırsa Öcalan’a tecrit konuşulur” sözleri bu umudu sıcak tutuyordu. Üstelik hafta başında PKK’nın Kandil’deki lideri Murat Karayılan’ın Radikal gazetesi yazarı Avni Özgürel’e verdiği mülakkattaki olumlu yaklaşım da bu umudu perçinledi. Ancak Salı sabahı PKK’lı bir grup Hakkari Dağlıca’da karakol bastı ve 8 Türk askeri hayatını kaybetti. Saldırıya, operasyonla karşılık veren Türk Silahlı Kuvvetleri ise 15 teröristin öldürüldüğünü açıkladı.
Gül: Kürt meselesiyle terör birbirinden ayrılmalı
Türkiye, bu terör saldırılarına en yüksek düzeyde tepki gösterdi. Olaydan iki gün sonra konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “terörle bir yere varılmaz” mesajı verdi.
Cumhurbaşkanı Gül şunları söyledi: “Aslında burada hain bir saldırı var. Bir sızma söz konusu. Onun neticesinde bu kadar kayıp var. Ama karşılık hemen verildi. Püskürtüldüğü gibi bir çok kişi de zararsız hale getirildi. Terör yaparak, Türk milletini diz çöktürüp hizaya getirip “acaba bir şeye zorlar mıyız?” kafası çok büyük bir yanılgıdır. Bu şekilde hiç bir başarı da mümkün olmayacaktır.”
2009’da Kürt açılımına büyük destek veren hatta zaman zaman taşıyıcısı olan Cumhurbaşkanı Gül, Kürt meselesinin konuşularak çözüleceğinin altını çizdi. PKK’nın taşeron bir siyaset izlediğini ifade eden Gül, “memlekette konuşulan Kürt meselesiyle, terör meselesi birbirinden çok farklıdır. Teröristler bugün başkasının aleti olur, yarın başkasının aleti olur. Dün de başkalarının aletiydi. Bölgedeki, dünyadaki çeşitli gelişmeler her zaman bu tip kullanılmaya muhtaç insanları kullanacaklardır” dedi ve Kürt vatandaşlardan terör örgütüyle aralarına mesafe koymalarını istedi.
Genelkurmay Başkanı Özel: Askeri harekat için ABD ikna edilmeli
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici ve parti yöneticilerini kabul eden Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ise Kuzey Irak’a askeri harekatın mümkün olduğunu ancak bunun üç şarta bağlı olduğunu belirtti. Özel’e göre, askeri harekat için; devlet kararı olmalı, ABD ikna edilmeli ve muhtemel kayıplara karşı kamuoyu hazırlıklı olmalı. Orgeneral Özel, Türkiye’de büyük tartışma yaratan Uludere olayında ölen 34 kişi arasında PKK mensuplarının da bulunduğunu iddia etti.
BDP: Barışı partiler değil halk getirir
Barış ve Demokrasi Partisi BDP cephesinden de çok kaydadeğer açıklamalar geldi. Partisinin kalesi sayılan Diyarbakır’da gazetecilerle bir sohbet toplantısı gerçekleştiren BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, “Türkler AKP’nin barış getireceğini de Kürtler de PKK’nın barış getireceğini beklesinler, halk kendi barışını getirecektir, herhangi bir müzakerenin gelişmesi beklenmemelidir” dedi.
Demirtaş, Türkiye’de büyük gürültü koparan Oslo Görüşmeleri’nde BDP yöneticilerinin yer almadığını söyledi. “Biz BDP Eşbaşkanları olarak o görüşme süreçlerinin hiçbirinde yer almadık. Ne İmralı ne Oslo görüşmeleri hakkında bilgimiz olmadı” diyen Demirtaş, gazeteci Avni Özgürel’e “Oslo Görüşmeleri’ni KCK-PKK-BDP bünyesinde 11 kişi biliyordu” diyen Murat Karayılan’ı da yalanlamış oldu.
BDP Eşbaşkanı, “Kürt sorununu Erdoğan çözer diyen Leyla Zana hakkında ise “Zana’nın şüphesiz bize yönelik eleştirileri anlamlıdır. Ama bu parti içinde ciddi bir rahatsızlık, bölünme, yarılma yaratacak bir durum değil. Partimizde hiçbir zaman şahinler ve güvercinler olmamıştır. Bütün arkadaşlarımız kalıcı ve onurlu bir barış gerçekleştirme çabasında. Leyla Zana’nın niyeti de budur” dedi.
Adalet ve Kalkınma Partisi ile CHP’nin Kürt sorununun çözümündeki görüşmelerini de yorumlayan Demirtaş, AK Parti, CHP ve MHP’ye “ortak proje hazırlayın, gelin görüşelim” çağrısında bulundu.
Barzani: Silahla çözüm arama devri kapandı
Gözlerin çevrildiği bir diğer isim olan Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ise Kürtçe yayın yapan TRT 6 kanalının ilk Soranice yayına katılarak son gelişmeler üzerinde değerlendirmelerde bulundu. Barzani, “artık savaş ve silah kullanma devri geçti. Bir an önce diyalog yoluna dönülmeli ve sorunlar barışçı bir biçimde çözülmeli. Savaş hiçbir sorunu çözemez” dedi.
Barzani, Dağlıca’ya yapılan son PKK saldırısını da kınadı.
Gül: Kürt meselesiyle terör birbirinden ayrılmalı
Türkiye, bu terör saldırılarına en yüksek düzeyde tepki gösterdi. Olaydan iki gün sonra konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “terörle bir yere varılmaz” mesajı verdi.
Cumhurbaşkanı Gül şunları söyledi: “Aslında burada hain bir saldırı var. Bir sızma söz konusu. Onun neticesinde bu kadar kayıp var. Ama karşılık hemen verildi. Püskürtüldüğü gibi bir çok kişi de zararsız hale getirildi. Terör yaparak, Türk milletini diz çöktürüp hizaya getirip “acaba bir şeye zorlar mıyız?” kafası çok büyük bir yanılgıdır. Bu şekilde hiç bir başarı da mümkün olmayacaktır.”
2009’da Kürt açılımına büyük destek veren hatta zaman zaman taşıyıcısı olan Cumhurbaşkanı Gül, Kürt meselesinin konuşularak çözüleceğinin altını çizdi. PKK’nın taşeron bir siyaset izlediğini ifade eden Gül, “memlekette konuşulan Kürt meselesiyle, terör meselesi birbirinden çok farklıdır. Teröristler bugün başkasının aleti olur, yarın başkasının aleti olur. Dün de başkalarının aletiydi. Bölgedeki, dünyadaki çeşitli gelişmeler her zaman bu tip kullanılmaya muhtaç insanları kullanacaklardır” dedi ve Kürt vatandaşlardan terör örgütüyle aralarına mesafe koymalarını istedi.
Genelkurmay Başkanı Özel: Askeri harekat için ABD ikna edilmeli
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici ve parti yöneticilerini kabul eden Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ise Kuzey Irak’a askeri harekatın mümkün olduğunu ancak bunun üç şarta bağlı olduğunu belirtti. Özel’e göre, askeri harekat için; devlet kararı olmalı, ABD ikna edilmeli ve muhtemel kayıplara karşı kamuoyu hazırlıklı olmalı. Orgeneral Özel, Türkiye’de büyük tartışma yaratan Uludere olayında ölen 34 kişi arasında PKK mensuplarının da bulunduğunu iddia etti.
BDP: Barışı partiler değil halk getirir
Barış ve Demokrasi Partisi BDP cephesinden de çok kaydadeğer açıklamalar geldi. Partisinin kalesi sayılan Diyarbakır’da gazetecilerle bir sohbet toplantısı gerçekleştiren BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, “Türkler AKP’nin barış getireceğini de Kürtler de PKK’nın barış getireceğini beklesinler, halk kendi barışını getirecektir, herhangi bir müzakerenin gelişmesi beklenmemelidir” dedi.
Demirtaş, Türkiye’de büyük gürültü koparan Oslo Görüşmeleri’nde BDP yöneticilerinin yer almadığını söyledi. “Biz BDP Eşbaşkanları olarak o görüşme süreçlerinin hiçbirinde yer almadık. Ne İmralı ne Oslo görüşmeleri hakkında bilgimiz olmadı” diyen Demirtaş, gazeteci Avni Özgürel’e “Oslo Görüşmeleri’ni KCK-PKK-BDP bünyesinde 11 kişi biliyordu” diyen Murat Karayılan’ı da yalanlamış oldu.
BDP Eşbaşkanı, “Kürt sorununu Erdoğan çözer diyen Leyla Zana hakkında ise “Zana’nın şüphesiz bize yönelik eleştirileri anlamlıdır. Ama bu parti içinde ciddi bir rahatsızlık, bölünme, yarılma yaratacak bir durum değil. Partimizde hiçbir zaman şahinler ve güvercinler olmamıştır. Bütün arkadaşlarımız kalıcı ve onurlu bir barış gerçekleştirme çabasında. Leyla Zana’nın niyeti de budur” dedi.
Adalet ve Kalkınma Partisi ile CHP’nin Kürt sorununun çözümündeki görüşmelerini de yorumlayan Demirtaş, AK Parti, CHP ve MHP’ye “ortak proje hazırlayın, gelin görüşelim” çağrısında bulundu.
Barzani: Silahla çözüm arama devri kapandı
Gözlerin çevrildiği bir diğer isim olan Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ise Kürtçe yayın yapan TRT 6 kanalının ilk Soranice yayına katılarak son gelişmeler üzerinde değerlendirmelerde bulundu. Barzani, “artık savaş ve silah kullanma devri geçti. Bir an önce diyalog yoluna dönülmeli ve sorunlar barışçı bir biçimde çözülmeli. Savaş hiçbir sorunu çözemez” dedi.
Barzani, Dağlıca’ya yapılan son PKK saldırısını da kınadı.
