Erişilebilirlik

Türkiye'nin Dostları Devrede


AB'nin genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle dışpolitika yetkilisi Catherine Ashton ile
AB'nin genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle dışpolitika yetkilisi Catherine Ashton ile

Avrupa Birliği’yle müzakerelerde başlık açmayı neredeyse unutan Türkiye’nin sürecinin teknik olmaktan çok siyasi nedenlerle çıkmaza girmiş olması Ankara’ya tam destek veren ülkeleri ve Komisyon’u rahatsız ediyor. Son İlerleme Raporu’nun açıklanmasından bu yana Türkiye için “pozitif gündem” adı verdiği formülü devreye sokmaya çalışan Avrupa Birliği Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle, Brüksel’de Türkiye’yle ilişkilere yeniden ivme kazandırmak için yoğun çaba harcıyor.

Başlık açmaktan çok pratikte bazı açılımlar sağlayabilecek, Türkiye’de Avrupa Birliği’ne yönelik olumsuz algıyı pozitife çevirebilecek ve somut olumlu etkileri kolaylıkla hissedilebilecek adımları hayata geçirmeye çalışan Füle’ye, “Türkiye odak grubu” adı verilen ülkeler de tam destek veriyor. İngiltere, İtalya, İspanya, İsveç ve Finlandiya’dan oluşan bu grup, Füle’nin de katılımıyla geçen ay Lüksemburg’ta yapılan Avrupa Birliği dışişleri bakanları toplantısı sırasında bir araya gelerek izlenecek stratejiyi masaya yatırmışlardı. Aynı grup, pazartesi günü de Brüksel’de bir kez daha bir araya geldi. Bu toplantının bir öncekinden farkını ise Türkiye’nin üyelik sürecinin tıkanmasında önemli rol oynayan Fransa ve Almanya ile 1 Ocak’tan itibaren Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı görevini üstlenecek olan Danimarka’nın da toplantıya katılması oluşturdu.

İngiltere, İsveç ve Finlandiya toplantıya dışişleri bakanı düzeyinde katılırken diğer ülkelerin katılımı daha düşük seviyeli oldu. Son dönemde Türkiye’yle ikili ilişkiler konusunda, özellikle de Ankara’nın son derece hassas olduğu terörle mücadele alanında sıcak mesajlar vermeye çalışan Almanya ve Fransa’nın toplantıya katılımı en dikkat çekici unsuru oluşturdu. Toplantıda, siyasi reformlar konusunda daha yoğun diyalog ve işbirliği, müzakere başlıklarında Avrupa Birliği müktesebatına uyum, vize, mobilite, göç ve ticaret gibi konuları temel alan pozitif gündemle ilgili görüş alışverişinde bulunulurken Paris ve Berlin’in nabzı yoklandı.

Gelinen aşamada Almanya ve Fransa’nın pozisyonlarında esneme olduğunu söylemek pek mümkün değil. Dönem Başkanlığı’nı Polonya’dan devralacak olan ve daha önceki dönemlerde Türkiye’ye soğuk bakan tavrıyla dikkat çeken Danimarka da “duygusal yaklaşımlardan çok objektif verilere dayalı” bir Türkiye politikası izleyeceğinin sinyallerini verdi.

XS
SM
MD
LG