Erişilebilirlik

Türkiye'de Sanayi Üretimindeki Düşüş Neyin Göstergesi? 


Ekonomik sorunlarını aşmaya çalışan Türkiye’de ihracat artışı sürerken, iç talepte ve sanayideki daralmanın önüne geçilemiyor.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı Sanayi Üretim İstatistikleri’ne göre, 2018 Mayıs ile Temmuz aylarında kısmi bir artış göstermiş olmakla birlikte, 2017’nin Aralık ayında başlayan düşüş sürüyor.

Son bir yılda toplam sanayi üretimindeki azalma %9,8’e ulaştı. Azalmanın yüksek teknolojili ürünler dışında tüm sektör ve ana sanayi gruplarını kapsadığı görülüyor.

En büyük negatif değişim ise %19,2 ile orta ve düşük teknoloji ürünler üretimi, %14,9 ile ara malı üretiminde görülüyor.

Prof. Karatepe: “Dünyadaki tabloya bakıldığında ihracat artışı kolay gözükmüyor”

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Yalçın Karatepe, ara malı ve sermaye malı üretiminde azalmanın dikkat çekici olduğunu söylüyor.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Profesör Karatepe, “Son bir yılda ara malı üretimi %14,9 oranında sermaye malı üretimi de %8,6 azaldı. Dayanıklı tüketim malındaki gerileme ise %7,4. Bu gerileme oranları çok yüksek. Türkiye ekonomisi yalnızca 2018’in son çeyreğinde azalan üretim yapan bir ülke değil, 2019’un birinci ve ikinci yarısında üretimi azalacak bir ülke olacak anlamına geliyor. Aralık ayında ihracat artışı %0,5 oldu. Kasım ayındaki artışın %9,4 olduğu hatırlanırsa bu artışın da cüzi olduğu anlaşılıyor. FED’in faiz artışına gitmeyeceği yönünde işaret vermesi, Almanya ve İtalya hatta İtalya’dan gelen ekonomik veriler dışarıda da durumun iyi olmadığını gösteriyor. Kaldı ki IMF Başkanı Christine Lagarde ‘Havada çok fazla bulut olduğunda, fırtınanın çıkması için gereken tek şey bir yıldırımdır’ diyerek dünyanın resesyona girebileceği uyarısında bulundu. İç talebi daralan Türkiye’nin ihracatını arttırması kolay gözükmüyor. Mevcut daralma sürecek gibi görünüyor” dedi.

Aralık ayında ödemeler dengesindeki dengesinde 6 milyar 313 milyon dolar azalmanın ithalatın çakılmasından kaynaklandığının altını çizen Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi, ihracatında ara malı ithalatını kullanan Türkiye’nin üretiminin ağırlıklı olarak stok kullanımından kaynaklandığını vurguluyor.

“İktisadi faaliyette yavaşlama dönemlerinde cari işlemler dengesinin iyileşmesi beklenen bir gelişme”

Prof. Karatepe’nin dikkat çektiği ödemeler dengesindeki azalma bugün Anadolu Ajansı’nda yayınlanan röportajda Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’ya da soruldu.

“2018 yılının ortalarından itibaren ekonomideki dengelenme sürecinin belirginleşmesi ile birlikte cari açıkta hızlı bir daralma görmekteyiz. İktisadi faaliyette yavaşlama gözlenen dönemlerde cari işlemler dengesinin iyileşmesi beklenen bir gelişmedir; bununla birlikte, son dönemde ihracat ve turizm gelirlerindeki güçlü seyrin de dengelenme sürecini desteklediğini vurgulamak gerekiyor” diyen Merkez Bankası Başkanı, ödemeler dengesindeki düzelmeyi sadece iç talep zayıflığına bağlamanın eksik bir değerlendirme olduğunu söylese de cari dengedeki iyileşmenin yapısal alanlardaki tedbirlerle ve yapısal adımlarla desteklenmesi halinde uzun dönemde dengeli büyümeye katkıda bulunacağının altını çizdi.

Çetinkaya’dan ‘sıkı duruş’ vurgusu

Merkez Bankası’nın finansal istikrara katkı sağlayacak yönde, likidite adımları atılabileceğini belirten Murat Çetinkaya, bankanın sıkı duruşunu devam ettireceği mesajını da verdi. Merkez Bankası Başkanı, “Dönemsel şartlar dikkate alınarak, finansal istikrara katkı sağlayacak yönde, likidite adımları atılabilir. Bu araçların ve atılan adımların doğrudan para politikası duruşuna dair bir sinyal içeriği bulunmuyor. Likidite araçlarına dönük uygulamaları finansal aktarım çerçevesinde değerlendirmek daha doğru olur. Para politikasına dair duruşumuz net; enflasyon dinamiklerinde ikna edici bir iyileşme gözlenene kadar sıkı duruşu koruyacağız” diye konuştu.

Dr. Akman: “Merkez Bankası yatırımcılara güven vermek istiyor ancak yaşanan şey stagflasyon”

Yeditepe Üniversitesi öğretim görevlisi ve Para Analiz internet sitesi genel yayın yönetmeni Dr. Cüneyt Akman, Merkez Bankası Başkanı’nın bu açıklamalarıyla hem yerli hem yabancı yatırımcıya güven vermeyi çalıştığını söylerken Merkez Bankası’nın yıllardır enflasyon hedefini tutturamadığına dikkat çekti.

VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan Akman, “2018 yılında Merkez Bankası’nın yıllık enflasyon hedefi %5’ti. Peki enflasyon kaç oldu? %20’nin üzerinde, Merkez Bankası’nın ilan ettiğinin dört katı. Bu bir kere güven zedeliyor. Bugün Türkiye içinden çıkılması en güç durumda. Enflasyon %20, ve durgunluk yaşanıyor. İşte bugün sanayi üretim rakamları açıklandı. 2018 Aralık’ta %12 artan sanayi üretimi 2018 Aralık’ta %9,8 düşmüş. 20 puanlık bir daralma var. Bunun adı stagflasyon. Zor çünkü enflasyondan çıkış için alacağınız önlemler durgunluğu arttırabilir, ‘durgunluktan kurtulayım’ derseniz enflasyonu azdırabilirsiniz. Birinin çözümü diğerinin felaketi. Merkez Bankası krizden çıkmak için ekonomik istikrar konusunda kendini görevli hissediyor. Bu nedenle sıkı para politikasından ödün vermeyeceğiz diyerek yerli ve yabancı yatırımcıya mesaj veriyor” dedi.

Merkez Bankası’nın yerel seçimlere kadar kalan bir buçuk aylık süreyi kazasız sürdürmek istediğini söyleyen Dr. Cüneyt Akman, başta yerli ve yabancı yatırımcı olmak üzere tüm piyasa aktörlerinin seçim sonrasında oluşacak tabloyu beklediğini savundu.

STÜDYO VOA

Mehmet Şimşek’ten “harcamaları azaltma” mesajı - 18 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG