Erişilebilirlik

Türkiye’de Gelir Dağılımında 'Orta Direk' Kalmadı mı?


Türkiye’de Gelir Dağılımında 'Orta Direk' Kalmadı mı?
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:07:55 0:00

Türkiye’de gelir dağılımı adaletsizliğinde artış yaşandığı TÜİK’in 2018 yılı araştırmasıyla geçtiğimiz günlerde doğrulandı. Sokakta da hali hazırda zengin ile yoksul arasındaki uçurum oluştuğu ve orta sınıf kalmadığı görüşünde fikir birliği mevcut görünüyor.

TÜİK’in açıkladığı “Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması 2018”e göre, Türkiye’de en zengin ile en yoksul vatandaş arasındaki kazanç ve dolayısıyla hayat koşulları arasında adaletsizlik büyüyor. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) da, TÜİK verileri itibariyle “Gelir eşitsizliği son 10 yılda giderek arttı. En zengin yüzde 20'nin milli gelirden aldığı pay en yoksul yüzde 20'nin 7,6 katına çıktı. Bu oran 2010'da 6,9 idi” açıklaması yapmıştı. Dolayısıyla bilimsel açıdan Türkiye’de gelir adaletsizliği yaşandığı kabul edilmişti.

Türkiye’deki gelir adaletsizliği, sokaktaki vatandaşlara sorulduğunda ise TÜİK’in en son yüzde 13 seviyesinde olarak açıkladığı işsizlik sorununa bizzat tanık olduklarını belirterek, zengin bir azınlık yaratılmasından yakınıldığı gözlemleniyor.

VOA Türkçe’nin mikrofon uzattığı vatandaşlar, 1980’li yıllarda Turgut Özal’ın siyaset gündemine taşıdığı “orta direk” olarak adlandırılan orta sınıfa mensup sayısında ciddi azalma olduğunu ve yoksullaştıklarını söylüyor. Vatandaşlar, orta sınıf ile yoksul olarak tanımlanamayacak elde ettiği kazancıyla iyi hayat koşullarına sahip olma durumunu ifade ediyor ancak her geçen gün güç koşullarda yaşamak zorunda kaldıklarını vurguluyor.

Emekli olduğunu kaydeden Nagihan Tezer, VOA Türkçe’ye görüşlerini “Gelir dağılımında asla adalet olduğunu düşünmüyorum, yoksulla da zengin arasında çok büyük bir uçurum olduğunu düşünüyorum. Bunun da gün geçtikçe daha çok açıldığını yani o makas ne kadar azalırsa halkın refah payı daha yükselecek diye düşünüyorum. Ama bunun için bir çaba gösterildiğine de asla inanmıyorum. Eskiden bir orta direk diye bir şey vardı Türkiye’de ama artık o orta direğin kaybolduğunu zengin ve fakir diye insanların ayrıldığını düşünüyorum” diye anlatıyor. Türk milleti için dua ettiğini de belirten Tezer, emekliler olarak çok az ücretle geçinmeye çalıştıklarını ve eğitimli insanlara da hak ettikleri maaşlar verilmediğini söylüyor. Tezer, “Ben emekliyim mesela 2 bin 500 lira maaş alıyorum. Benim ek gelirim olmasa nasıl geçineceğimi biri bana anlatsın. Bir devlet büyüğü gelsin benim yanıma desin ki, 2 bin 500 liraya şöyle şöyle yaşayabilirsin, yüz lira bozdurursun sana 5 gün yeter desin bakalım ben de ona göre hayatımı idame ettireyim. Önce yolsuzluk önlenmeli. Türkiye’de bir çok insanın alın teriyle değil yolsuzluklarla zengin olduğuna inanıyorum. Alın teriyle çalışan insanların asla hakkını alamadığını, o haklarını alamadıkları için de fakirleştiklerini düşünüyorum. Ne çalışan bir doktor maaşının karşılığını alabiliyor ne bir avukat ne bir hakim alabiliyor onun için ben yolsuzluklarla bir sürü hak etmeyen insanın çok zenginleştiğini biliyorum ve görüyorum” diyor.

Soyadını paylaşmak istemediğini kaydeden Murat adlı emekli de, “Hakkaniyet yok, zengin daha zengin fakir gittikçe daha fakirleşiyor. Adalet dağılımı yok, işsizlik çok, yolsuzluk çok. İnsanların bir şeyler yapması lazım. Halkın uyanması lazım. Bu kadar sömürüye karşı bir şeylerin yapılması lazım yapmasa hep ezileceğiz. Uçurum gittikçe açıldı önceden de vardı ama bu kadar değildi fark baya açıldı yani. Ekonomi yok ki bitmiş. Ekonomi yok, sıfır” tepkisini ifade ediyor.

Adını açıklamak istemediğini kaydeden bir vatandaş da, gelir dağılımı adaletsizliğini planlama yokluğuna bağlıyor. Ülkede planlama yapılmadığı için adaletli gelir dağılımı yapılamadığını söyleyen vatandaş, “Makas biraz daha açılıyor onu başka etkenleri de var yani nüfus artışı yeteri kadar teknolojik gelişimin sağlanamaması, eğitim, bütün sistemlerdeki aksaklıklar şey yapıyor. Geçmişte nüfus daha azdı insanların ihtiyaçları daha farklıydı. Mesela yirmi sene önce bir cep telefonu dediğin şey çok farklı bir şeydi şimdi sıradan bir ihtiyaç oldu. Üretimin olmadığı bir ülkede çok sıkıntı hep dış dış dış. Yirmi sene önce desen ki bu ülke mercimek ithal edecek herhalde bana her türlü hakaret olurdu. Bu ne plansızlığın getirdiği sonuç” diye konuşuyor.

Bir başka vatandaş da, “Zenginler daha zengin fakirler daha fakir. Orta tabaka diye bir şey kalmadı artık. Önce adil olmak lazım adil olunacak, insanlara öncelikle iş bulunacak gençler işsiz kalmayacak iş bulurlarsa çalışırlarsa daha adil kazanılır. Ekonominin durumu hiç iyi değil ekonominin durumunu hiç iyi bulmuyorum. Kendi adıma söylüyorum tabii. Eğer bir ülkede işsiz gençlerin oranı çok yüksekse ekonomi çok berbattır” görüşünü aktarıyor.

İnşaat mühendisi Ali Çotuk da, diğer vatandaşlar gibi orta sınıf kalmadığından yakınanlardan birisi. Çotuk, “Çok kazanan oranı çok fazla az kazananın çok az, orta kalmadı artık. Hani bu hükümet politikası mıdır nedir belli olmuyor, Allah iyi yapsın artık aklımız da ermiyor. Millet geziyor sadece geziyor işsizlik had boyutta. Suriye, Rusya, Amerika bir dolu düşmanımız var bunlar ayrı bir boyut Allah devlete kuvvet versin ben başka bir şey diyemiyorum. Uçurum gittikçe açılıyor şöyle söyleyeyim yeni zenginler türedi eski zenginleri hükümet politikası mıdır onu bilemiyorum ama eski zenginler göçtü yeni zenginler türedi. Hükümetin tarafı olanlar şimdi daha zengin oldu gibi gözlem var. Bir defa işsizliğin önüne geçilmeli. Her şey satıldı, fabrikalar satıldı, hiçbir şey kalmadı. Bunu sağır sultan duydu hala biz kendi kendimizi kandırıyoruz” diye dertli olduğunu anlatıyor.

Emekli olduğunu açıklayan Erol Yıldırım adlı vatandaş da, “Gelirin yüzde seksenini yüzde on alıyor geri kalanı da yüzde doksana bölüyorlar adaletli olabilir mi böyle bir şey? Her gün uçurum daha fazlalaşıyor ve ben emekliyim 14 yıldır emekliyim, 14 yıl önce aldığım şeyleri şimdi alamıyorum maaşım düştü aşağıya, maaşım reel olarak yükseldi ama satın alma gücü düştü aşağıya. Adam kayırmadan, eşitçilik lazım” diyor.

İşşiz olduğunu söyleyen Oğulcan Dilmaç da, ülkede çok düşük bir asgari ücret olduğunu vurgulayarak, lise mezunu olarak dört aydır iş bulamadığını anlatıyor. Dilmaç, “Öncelikle baştakilerin bir kendine gelmesi lazım. Sonra milleti düzeltecekler. Karınlarını baya doyurdular yıllarca, sağlam doyurdular. Şimdi milleti sömürme sırasında. Bu iş artık oraya geldi. Ülkede işsizlik oranı gerçekten yükseldi yani. Bence önce işsizliği düzeltmeleri lazım” diyerek kendi yaşadığı durumu örnek gösteriyor.

Seyyar satıcı olduğunu belirten ancak adını paylaşmayan bir vatandaş ise, gelir adaletsizliğinden söz edilmesini hükümeti eleştirmek olarak algıladığını ortaya koyuyor. Gelir durumunu şu anda iyi gördüğünü ve eskiden kötü olduğunu söyleyen bu vatandaş, “Hükümetimiz çalışıyor güzel bir çalışma var yani” görüşünü savunuyor.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Köprü kazasının ardından milyarlarca dolarlık tazminat bekleniyor – 28 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG