Erişilebilirlik

Türkiye’de 1 Mayıs Gösterilerine Geniş Katılım


1 Mayıs Ankara’da iki ayrı gösteriyle kutlandı. Ankara’da iki ayrı meydanda gösteriye izin verilmesi üzerine göstericiler Tandoğan ve Sıhhiye’de toplandı. Otobüslerle Ankara’ya gelen grupların ortak gösteri yapmasına izin verilmedi. Buarada polis, Tandoğan ve Sıhhiye meydanlarında güvenlik barikatını aşmaya çalışan bir grup göstericinin üzerine göz yaşartıcı gaz sıktı.

Ankara’da 1 Mayıs İşçi Bayramı gösterileri nedeniyle Ankara’da 4 binden fazla polis görevlendirildi. Bursa ve İzmir’de de büyük gösteriler yapıldı. Diyarbakır’da 1 Mayıs İstasyon Meydanı’nda kutlandı.Hatay’da işçi ve işverenler halaylarla 1 Mayıs’ı kutladı.

1977 yılında 37 kişinin öldüğü 1 Mayıs olaylarından 32 yıl sonra ilk kez 2009’da yeniden gösteri yapılmasına izin verilen Taksim Meydanı da büyük gösterilere sahne oldu. Üç koldan Taksim’e yürüyen gruplar arasında bu yıl büyük çeşitlilik vardı. Taksim’de civar illerden getirilen 14 bin polis görev yaptı.

Hilmi Hacaloğlu İstanbul’dan bildiriyor:

İstanbul böyle renkli 1 Mayıs görmedi

1977 yılındaki kanlı 1 Mayıs gösterilerinin ertesi yılı 1 Mayıs kutlandıktan sonra Taksim Meydanı, emekçilere kapatılmıştı. 2010 yılında ilk kez alana giren sendikalar ve demokratik kitle örgütleri, bugün üst üste üçüncü sene Taksim Meydanı’na ya da kendi deyimleriyle “1 Mayıs Meydanı”na çıktı.

Ancak işçi ve memur konfederasyonları arasında anlaşmazlık sürüyor. Türk-İş, Hak-İş ve Memur-Sen kutlamalar için İzmir’i tercih etti. Türk-iş yönetimine muhalif sendikaların oluşturduğu Sendikal Güçbirliği Platformu, DİSK, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve TMMOB’la birlikte Taksim’deydi.

Özgür Basın Özgür Gelecek

Gazeteciler, özellikle Ahmet Şık ve Nedim Şener’in tutuklandığı 3 Mart 2011 tarihinden bu yana daha çok sokağa çıkıyor. 1 Mayıs’ta da bu resim değişmedi. “Özgür basın varsa özgür toplum vardır” pankartı altında yürüyen gazeteciler, cezaevinde bulunan meslektaşlarına resimlerini taşıyarak destek verdiler.

Ahmet Şık ve Nedim Şener’in tutuklanmasının ardından ANGA (Ahmet ve Nedim’in Gazeteci Arkadaşları) adı altında kampanya düzenleyen gazeteciler, artık “Dışarıdaki Gazeteciler” ismiyle TGS pankartının ardında yer aldılar.

Geçtiğimiz ay tahliye edilen Ahmet Şık ve Nedim Şener de onlara katılarak “basın özgürlüğü” meselesinin kendileriyle sınırlı olmadığına ilişkin güçlü bir mesaj verdiler.

Latif Demirci’nin 1 Mayıs karikatürünün basılı olduğu tişörtleri meslektaşlarına dağıtan TGS Başkanı Ercan İpekçi, gazetecilerin gündeminin artık özlük haklarından çok basın özgürlüğü olduğunu söyledi. İpekçi şöyle konuştu: “temel talebimiz cezaevindeki gazeteciler derhal serbest bırakılmalı. Bu utanç tablosuna neden olan Türk Ceza Kanunu ve Terörle Mücadele Yasası değiştirilmeli. Özel yetkili mahkemeler, katalog suçlar, TMY’nin altıncı ve yedinci maddesi hemen kaldırılmalı. Şu anda yüz dolayında tutuklu gazeteci var, ama yargılanan gazeteci sayısı 3 binden fazla.”

Gösterilerde Geniş Yelpaze

Yalnız bu örgütler değil mevcut hükümet politikalarına muhalif birçok sosyalist, sol, kemalist örgütle beraber Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetiyle benzer gelenekten gelen HAS Parti ve “müslüman sol” olarak tanımlanan Anti-kapitalist Müslüman Gençler de meydandaydılar.

Fatih Camii’nde iş kazalarında ölen tersane işçileri için gıyabi cenaze namazı kılan grup, “kölelere özgürlük” ve “Mülk Allah’ındır” pankartları arkasında yürüdü. Yürüyüş boyunca “Muahmmed’den Musa’ya önderlere bin selam” sloganı atan yaklaşık 150 kişi, “başörtüsüne şartsız özgürlük” ve “dünya malı dünyada kalır” dövizleri taşıdı. Anti-kapitalist Müslüman Gençler grubunun lideri İhsan Eliaçık, “bir zamanların mazlumu şimdinin zaliminden hesap soracağız” dedi.

Feministler de Meydanda

Tarlabaşı, Şişli ve Dolmabahçe’den Taksim Meydanı’na yürüyen gruplar arasında arka arkaya kümelenen feministler ve LGBT de büyük ilgi çekti . “Sokakta işyerinde erkek egemenliğine ve kapitalizme direniyoruz” pankartı altında yürüyen Feministler, mor flamaları ve danslarıyla göz kamaştırdılar.Kadın haklarını savunan gruplar, Türkçe ve Kürtçe yazılı pankartlarla da hemcinslerini kendi saflarını davet ettiler, “evi işini bırak dünya dursun!” diye slogan attılar.

Şehir Tiyatorlarının özelleştirilmesine hayır


Türkiye’de son yıllarda yaşanan televizyon dizisi patlaması, hiç şüphesiz oyuncular için yıpratıcı oluyor. Sabah saatlerine kadar süren set çalışmalarına ve uzun yayın sürelerine tepki gösteren bir grup oyuncu, Oyuncular Sendikası’nı kurdu. İki yıldır gayet mütevazi işler gerçekleştiren sendika, 1 Mayıs’ta adeta gövde gösterisi yaptı.

Yaklaşık 1000 kişilik bir kortejle yürüyüşe geçen oyunculara, elinde “şehir tiyatroları yok edilemez” pankartı taşıyan tahta bacaklı bir akrobat da destek verdi. Oyuncular Sendikası Yönetim Kurulu üyesi Janset Paçal, “bugüne kadar 1 Mayıs’larda çok etkin değildik. Ama inanınca inandırınca oluyor. Şehir Tiyatroları’nın özelleştirilme çalışmalarının yarattığı tepki de gücümüzü arttırdı. Taleplerimiz net. Tüm oyunculara sosyal güvence sağlamak, temel çalışma koşulları elde etmek ve tüm alanlarda taban ücret belirlemek istiyoruz” dedi.

Fenerbahçe Halktır Yenilmez


Türkiye’de özellikle şike soruşturmasının başladığı 3 Temmuz’dan beri futbolseverler ama özellikle de Fenerbahçeli taraftarlar politize oldular. Yıllardır Beşiktaş’ın yaratıcı taraftar grubu Çarşı’yı görmeye alışık Taksim Meydanı, bu kez Kadıköy sakinlerinin önde gelen muhalif taraftar grubu Sol Açık’ı ağırladı.

“Fenerbahçe halktır yenilmez” pankartı altında yürüyen sarı lacivertliler, çoğunlukla üzerlerinde “revolucion” yazılı Che resimli t-shirtler giyiyorlardı. “İsyan devrim Fenerbahçe”, “AKP halka hesap verecek” sloganları atan devrimci marşlara eşlik eden gruptan Metin Tekiz vicdanlı olduğumuz ve yaşananları görmezden gelemediğimiz için buradayız” dedi ve ekledi, “Sol Açık tribünlerde endüstriyel futbola karşı gelişen bir grup. Galatasaray tribün grubu Tek Yumruk’la aynı manifestoyu benimsiyoruz. Polis baskısına, polis şiddetine ve şikeye karşıyız. Özlemimiz, daha özgür daha adaletli daha demokratik bir Türkiye”.

1 Mayıs’a katılan Fenerbahçeliler, daha sonra son dönemde gerginlik yaşadıkları Galatasaray, Trabzonspor taraftarlarıyla birlikte “futbolun katili federasyon; ırkçılık, şike işte federasyon işte” yazılı pankartın ardında birlikte yürüyerek dostluk mesajı verdiler.

Kanlı 1 Mayıs’ı aydınlatacak belge

Türkiye’yi 12 Eylül Darbesi’ne götüren kilometre taşlarından belki de en önemlisi Kanlı 1 Mayıs’tı. 1977’de 37 kişinin ölümüne yol açan provokasyonun ardındaki sır perdesi hala aralanmış değil. 12 Eylül davasını açılmasının ardından Ankara Özel Yetkili 12. Ağır Ceza Mahkemesi, MİT ve Genelkurmay’a yazı göndererek “elinizde belge var mı” diye sordu. MİT, mahkemeye belge göndermedi ancak Genelkurmay Başkanlığı 5 Mayıs 1977’de MİT’ten kendilerine gelen belgeyi mahkemeye sundu, tabii “devlet sırrı” olabilir kaydı düşerek. Şimdi Türkiye bu belgenin ne olduğunu merak ediyor.

Tüm Dünya'da 1 Mayıs Gösterileri

XS
SM
MD
LG