Erişilebilirlik

Türkiye’de İnternette Yeni Yasaklar mı Kapıda?


Türkiye’de üye yapısı itibariyle iktidar çoğunluğuyla kararlar alan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) internet aracılığıyla yürütülen radyo ve görüntülü yayınları nasıl kontrol edeceği merak ediliyor.

RTÜK ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından ortaklaşa internet mecrası üzerinden yürütülen radyo ve görüntülü yayınlara ilişkin yönetmelik düzenlemesi kamuoyunda tartışılıyor. Yönetmelik, 28 Mart’ta RTÜK’ün yetkilerini internet mecrasını kapsayacak şekilde genişleten yasal düzenleme çerçevesinde hazırlandı.

RTÜK’ün sitesinde yayımlanan yönetmelik taslağına göre; “bireysel iletişim hizmetleri” olarak yapılan yayınlar söz konusu denetleme ve lisans alma şartına tabii olmayacak. Ancak son dönemde Türkiye’de işsiz kalmış profesyonel gazetecilerce Scope (Periscope), Youtube, Facebook gibi mecralar üzerinden yürütülen yayınları ise haber içerikli olması nedeniyle kapsayabileceği gündemde. Bu konuda yönetmelikteki ifadeler “muğlak” olduğu gerekçesiyle RTÜK’ün haber içerikli bireysel veya platform yayınlarını denetim kapsamına alıp almayacağı soru işareti yaratıyor. RTÜK’ün kararlarıyla yönetmeliği nasıl uygulayacağına bağlı olarak gazeteciliği etkileyebileceği vurgulanıyor.

Yönetmelik ile dizi, film, belgesel gibi görüntülü içerikler yayınlayan uluslararası kuruluş Netflix ile Türkiye merkezli Puhu TV, Blu TV, RTÜK’ün denetim kapsamına giriyor. RTÜK’ün denetimi altındaki televizyon veya radyo kuruluşları da internet mecrasındaki yayınlarıyla da artık denetlenecek görünüyor. Yönetmelikteki “yayın hizmetlerini abone ve/veya kullanıcılara ü̈cret karşılığında ve koşullu erişim yoluyla sunan medya hizmet sağlayıcı kuruluşlar” ifadesiyle bu kuruluşları RTÜK’ün denetleyeceği belirtiliyor. Bu noktada, RTÜK’ün söz konusu kuruluşlardan “yıllık net satışlarının binde beşi” tutarındaki parayı talep etmesi dikkat çekiyor. Özellikle Netflix ve Amazon Prime gibi uluslararası platformların RTÜK’ten lisans almak yanı sıra RTÜK’e gelirlerinden bir kısmını ödemeyi kabul edip etmeyeceği sorgulanıyor.

RTÜK, ayrıca ilk taslakta söz konusu internet yayın platformlarından “abone bilgisi” şeklinde “Türkiye’de kim neyi izliyor” bilgisini de talep ediyordu. Ancak taslaktaki mevcut durumda RTÜK, bu platformlardan sadece “abone sayısı” bilgisi talep ediyor.

Prof.Dr. Akdeniz: “Türkiye Netflix’i yasaklayan ilk ülke olabilir”

Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz, Türkiye’nin internet mecrasını yasaklama konusunda maalesef kötü bir sicili olduğunu vurgulayarak, RTÜK’ün de internet denetiminde müdahil olmasıyla ne gibi gelişmeler yaşanabileceği konusunda “belirsizlik” olduğunu dile getirdi.

Amerika’nın Sesi’nin sorularını yanıtlayan Akdeniz, “Türkiye’de internet sansürleri yeni bir konu değil. En az 200 bin civarında web sitesi engelli ki bunlardan en çok konuştuğumuz Vikipedia ve bunun dışında 150 binden fazla URL yani haber içeriği için erişim engeli var. Twitter üzerinden 1200 hesap kapatılmış değil ancak Türkiye’den bu hesaplara erişilmesi engelli” dedi.

RTÜK’ün AKP’li üyesi Hamit Ersoy, yönetmeliğe ilişkin “Avrupa Birliği (AB) mevzuatıyla uyumlu” açıklaması yaptı.

Ancak Akdeniz, bunun Türkiye’de internet üzerindeki kontrolü arttırmak ve görsel iletişim alanındaki kontrol boşluğunu kapatmak için yeni bir mekanizma olduğu görüşünde.

Türkiye’de Puhu Tv, Blu TV platformları yanı sıra Netflix’in görsel yayın hizmeti verdiğini kaydeden Akdeniz, keza yakında hizmet vereceğini açıklayan Amazon Prime’in da yönetmelikten etkileneceğini söyledi. Yönetmelik uyarınca örneğin RTÜK’ten lisans almaları şartını yerine getirmemeleri durumunda bu kuruluşlara Türkiye’de erişim yasağı getirilebileceğini belirten Akdeniz, “Bu durumda belki Netflix’e dünyada erişimi engelleyen ilk ülke Türkiye olacak” yorumunu aktardı.

Bu platformlarca kişisel talepler doğrultusunda görüntülü içerik hizmeti verildiğini de hatırlatan Akdeniz, ancak şimdi bu içeriklere de RTÜK’ün müdahale etme hakkı olacağını söyledi. Örneğin sigara içilmesi veya müstehcenlik gibi gerekçeler ile bazı dizilere erişim engeli gelebileceğini kaydeden Akdeniz, mesela Netfilx’in bu tarz yasakları kabul etmemesi durumunda da Türkiye’de lisans almış olsa bile bu lisansı kaybedebileceğini dolayısıyla yasaklanabileceğini anlattı.

Akdeniz: "VOA gibi kuruluşlar da denetlenecek mi bilmiyoruz"

RTÜK’ün yönetmeliğiyle bir başka önemli soru işaretini ise “hangi yayınlar kapsam dahilinde”meselesi olarak vurgulayan Prof. Dr. Akdeniz, RTÜK’ün alacağı kararlar ile haber içerikli görüntülü internet yayınlarını da hedef alabileceği düşüncesinde.

Sürekli yayıncı NTV, CNNTürk, Halk TV gibi Türkiye’deki televizyon kuruluşlarına ait internet sitelerindeki görüntülü yayınları RTÜK’ün denetleyeceğini kaydeden Akdeniz, ancak RTÜK’ün örneğin sürekli görüntülü yayın yapmayan ancak internet aracılığıyla görüntülü haber içerikleri paylaşan kuruluşları da denetlemek isteyebileceğini söyledi.

RTÜK’ün örneğin Amerika’nın Sesi (VOA) gibi internet üzerinden görüntülü haber içerikleri yayınları denetlemek isteyebileceğini belirten Akdeniz, “Bir çok haber kuruluşu, farklı haber yayınlarını internetteki farklı platformlarda paylaşıyor. RTÜK bunlar için de hamle yapabilir mi bilmiyoruz. RTÜK, re’sen denetim yapmasa da vatandaş veya kurumsal şikayetler gerekçesiyle içerik denetimleri yapabilecek. Dolayısıyla RTÜK’ün verilmiş geniş yetkileri nasıl kullanacağını bilmiyoruz, hep birlikte göreceğiz. RTÜK, yakında hangi kuruluşlarca lisans alınması gerektiğini liste halinde duyuracakmış, bunu bekleyeceğiz. Bu nedenle bunu AB’ye uyum değil de kontrol mekanizması olarak değerlendiriyorum. Muhalif medya açısından çember daralıyor diyorum” dedi.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

İran’ın İsrail’e saldırması ABD’de nasıl yankılandı? – 15 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:51 0:00
XS
SM
MD
LG