Yaz aylarında yaşanan kur krizinden sonra Türkiye’nin dış ticaret dengesinde ihracat lehine devam eden olumlu gelişim devam ediyor. Türkiye’de ihracat sektörü Eylül ve Ekim aylarının ardından Kasım ayında da aylık bazda rekor kırdı.
2017 yılı Kasım ayında 14 milyar 185 milyon dolarlık ihracat yapan Türkiye, bu yıl 15 milyar 532 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirirken, ithalat rakamları 20 milyar 549 milyon dolardan 16 milyar 136 milyon dolara geriledi.
Böylelikle aylık bazda ihracatın ithalatı karşılama oranı bir yıl içinde %69’dan %96,3’e yükselerek 2008 krizinden bu yana en “yüksek karşılama” oranını yakalamış oldu.
Tüketim malları ithalatı %43, hammadde ithalatı %20 azaldı
İhracatın ithalatı karşılama oranındaki gelişme, büyük ölçüde tüketim malları, ara mallar (hammadde) ve yatırım mallarındaki gerilemeden kaynaklanıyor.
İstatistiklere bakıldığında tüketim malları bir önceki yılın aynı ayına göre %43, hammadde %18, yatırım malları %20 azalmış görünüyor.
Yılın ilk on bir ayında 154,2 milyar ihracat 206,4 milyar dolarlık ithalat toplam 360,6 milyar dolarlık dış ticaret rakamına ulaşılırken geçen yılın aynı döneminde toplam dış ticaret 206,4 milyar doları ithalat kaynaklı olmak üzere 353,8 milyar dolar idi.
Ticaret Bakanı: “İhracatta 170 milyar dolar hedefi yakalayacağız”
2018’i ihracat açısından “rekorlar yılı” olarak tanımlayan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Eylül ayında Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklanan Yeni Ekonomik Program’da öngörülen ihracat hedefinin yakalanacağının altını çizdi.
Pekcan, “İhracatımızda bir rekor da son 12 aylık dönem itibarıyla geldi. Son 12 aylık ihracatımız ise %7,8 artışla 168 milyar 77 milyon dolara yükselirken, bu rakam da Cumhuriyet tarihinde ulaştığımız en yüksek yıllık ihracatımız oldu.
Ülkemizin küresel ticaretteki rekabetçi gücünü arttırmak için sürdürdüğümüz çalışmaların sonuçlarını görmek memnuniyet vericidir. 2018 yılı ihracatta rekorlar yılı olarak geçmeye devam ediyor. Yeni Ekonomi Programı’nda öngörülen yılsonu ihracat değeri olan 170 milyar dolar hedefine ulaşacağımıza inancımız tamdır” dedi.
Milli parayla yapılan toplam dış ticaret 10,1 milyar TL’ye ulaştı
İhracatta artış ve ithalattaki azalmanın cari açık üzerinde de iyileşme yarattığının altını çizen Ticaret Bakanı, Türk Lirası’yla ticarette artış gerçekleştiğine dikkat çekse de henüz Türk Lirası’yla yapılan dış ticaretin, toplam dış ticaretteki payı %1’in altında bulunuyor:
“Dış ticaret açığımız da bu gelişmelerin ışığında yine bir önceki yılın aynı ayına göre %90,5 azalarak 604 milyon dolara geriledi. Dış ticaret açığımızdaki bu iyileşmenin olumlu etkilerini cari açığımızdaki iyileşmeyle de görüyoruz. Önümüzdeki dönemde mal ve hizmet ihracatçılarımıza ve sanayicilerimize verilen desteklerle beraber AR-GE faaliyetlerinde yoğunlaşacak üretim yapımızla dış ticaret dengemizin daha da iyileşeceğine inanıyoruz. Kasım ayı itibarıyla milli paramızla ihracat işlemlerimizi gerçekleştirdiğimiz ülke sayısı 174 olurken aynı dönemde 110 ülkeyle ithalat işlemlerimizi Türk Lirası ile gerçekleştirdik. Kasım ayında Türk Lirası ile yapılan ticaretin hacmi, 4,8 milyar TL’si ihracat, 5,3 milyar TL’si ithalat olmak üzere toplam 10,1 milyar TL’ye ulaştı.”
Türkiye’nin ihracat ve ithalatındaki ilk üç sırayı alan ülkeler Kasım ayında da değişmedi.
İhracatta ilk üç, Almanya, İngiltere ve İtalya olurken ithalatta ise Rusya, Almanya ve Çin ilk sıralardaki yerlerini korudu.
TİM Başkanı: “Irak, ABD, Belçika’da artışlar var”
Avrupa Birliği ülkeleri hala %50’den fazla bir oranla Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı olurken Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı Dış Ticaret verileri ihracat pazarlarını çeşitlendirmek için yapılan çalışmaların sonuç verdiğini gösteriyor.
Afrika ülkelerine yaptığı ihracatı %41 Meksika’ya ise %39 oranında arttıran Türk ihracat sektörünün amiral gemisi Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı İsmail Gülle Irak ve ABD pazarındaki artıştan da memnun.
Gülle, “Irak bu ay itibarıyla dördüncü pazarımız oldu. Kasım ayında Amerika’ya olan ihracatımız da arttı. Şu anda ilk 10 ülke zaten ihracatımızın yoğunluğunu taşıyan ülkeler. Burada da hemen hemen artış olduğunu görüyoruz. En ciddi artışın ve gelişmenin Belçika’da olduğunu görüyoruz. Dış ticaretin dengelenmesi ve dış ticaret fazlası veren Türkiye bizim sloganımızdı, bizim hedefimizdi, bunu gerçekleştirme yolunda gittiğimizi görüyoruz. Bu Türkiye’nin parasal ve finansal sorunlarının çözümündeki en güzel tablodur. Bundan sonra dış ticareti dengeleyen ve fazla veren bir ülkede zaten finansal sorunların ve spekülatif hareketlerin olmayacağı bir dönem görülecektir. İthalatın kontrollü şekilde azalması, yerli ve milli üretimin artması, ihracatın artması hedeflenen ve özlenen ihracat modeline doğru bizi götürüyor” dedi.
