Erişilebilirlik

Türkiye'yi Yeni Sistemde Neler Bekliyor? 


Türkiye, 24 Haziran’daki seçimlerle birlikte son dört yıl içerisinde 5’nci kez sandıkta tercihini ortaya koyarken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bugün resmen göreve başlamasıyla “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” de yürürlüğe girdi

Türkiye, bugünden itibaren “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” adı altında Recep Tayyip Erdoğan’ın yürütme yetkisini hukuken tek başına kullanacağı Başkanlık Sistemi’yle yönetilecek.

Yeni yönetim sistemi anayasadaki tanımlamalar bakımından şu özelliklere sahip görünüyor:

Cumhurbaşkanı hangi yetkilere sahip oldu?

Anayasa değişikliğine bakıldığında; “Başkan” konumundaki Cumhurbaşkanı, kendisine tanınmış yetkiler bakımından “Yürütme” gücünü tek başına elinde toplanmasıyla dikkat çekiyor. Anayasa değişikliğindeki o yetkiler şöyle özetleniyor:

  • Cumhurbaşkanı eski durumda olduğu gibi “devletin başı” olmaya devam edecek. Ama artık yürütme gücünün de başı olacak. Başbakanlık kurumu kaldırılıyor.
  • Cumhurbaşkanı, TBMM adına Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) başkomutanı olmaya devam ediyor.
  • Cumhurbaşkanı, kanun niteliğinde kararname yayımlayabiliyor. Anayasada kanunla düzenlenmesi öngörülmüş ve mevcut durumda kanunlarda açıkça düzenlenmiş konularda kararname çıkarılamıyor. Cumhurbaşkanı, kararnameler veya kanunlar için yönetmelik de çıkarabiliyor. TBMM, bir konuyu kanun ile düzenlerse o konuyla ilgili yayımlanmış Cumhurbaşkanlığı kararnamesi hükümsüz (geçersiz) hale geliyor.
  • Cumhurbaşkanı bir veya birden fazla yardımcı seçebiliyor.
  • Cumhurbaşkanı’nın bir siyasi parti ile bağı olabileceğinden Cumhurbaşkanının tarafsızlığına ilişkin madde anayasadan çıkarılıyor.
  • Halk oylamasıyla Cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili mevcut koşulların yanı sıra en az 100 bin seçmen tarafından da Cumhurbaşkanlığı’na aday gösterilmesi de artık mümkün.

Cumhurbaşkanı TBMM’yi fesh edebiliyor, OHAL’de insan haklarını askıya alabiliyor

  • Cumhurbaşkanı, tek başına bakanları atayabiliyor veya görevlerine son verebiliyor.
  • Cumhurbaşkanı, üst düzey kamu yöneticilerini de atayabiliyor. Bu hükümde kısıtlayıcı bir ifade bulunmaması nedeniyle bürokratik yapıda “üst düzey” kavramıyla pek çok atama yetkisi, tek başına Cumhurbaşkanı tarafından kullanılabilecek.
  • Bakanlık kurulması, kaldırılması, görevleri ve yetkileri Cumhurbaşkanı tarafından kararname ile gerçekleştirilebiliyor.
  • Sıkıyönetim uygulaması anayasadan çıkarılıyor ancak olağanüstü hal (OHAL) ilan etme yetkisi, Cumhurbaşkanı’na veriliyor. OHAL ilanı kararları, Meclis’in onayına sunuluyor.
  • Cumhurbaşkanı’na TBMM’yi fesih yetkisi veriliyor. Ancak bu durumda kendi görevi de sona eriyor. Bu tür bir durumda eş zamanlı olarak seçimlere gidilmesi söz konusu olacak.
  • OHAL’in uzatma süresi geçmişte 3 aylık sürelerle yapılıyordu. Şimdi Cumhurbaşkanı, OHAL’i 4 aylık sürelerle uzatabilecek.
  • Cumhurbaşkanı, Anayasa’nın 104’ncü maddesindeki kanun hükmünde kararname (KHK) çıkarılmasıyla ilgili “temel haklar ve siyasi haklarla ilgili kısıtlayıcı KHK çıkarılmaması” hükmüne de tabii değil. Cumhurbaşkanı, OHAL’de insan temel hak ve hürriyetleri ile siyasi haklar alanını etkileyebilecek kararname çıkarabiliyor.

TBMM yetkileri tırpanlandı ve yapısı değişti

  • 24 Haziran ile birlikte TBMM çatısı altında 550 olan milletvekili sayısı 600’e çıktı.
  • Anayasa’daki TBMM yetkileriyle ilgili 87’nci madde de değişti. TBMM’nin mevcut anayasadaki “Bakanlar Kurulu’nu ve bakanları denetlemek; Bakanlar Kurulu’na belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek” yetkisi elinden alındı.
  • Anayasa’da “TBMM’nin bilgi edinme ve denetim yolları” başlıklı 98’nci maddesi de değişti. Maddeye, “Genel görüşme ve Meclis araştırmasına yürütme adına herhangi bir temsilci katılamaz” hükmü eklendi.
  • Anayasa’da “TBMM’nin bilgi edinme ve denetim yolları” başlıklı 98’nci maddesindeki değişiklikte ayrıca “Milletvekilleri tarafından sözlü soru sorulması ve denetim yetkisi ortadan kalkacak mı?” sorusu da ortaya çıkıyor. Eski anayasada “soru” ifadesi kullanılarak yazılı ve sözlü soru sorma denetim yetkisi bulunuyordu. Ancak şimdi “yazılı soru” ifadesiyle yapılan tanımlama dikkat çekiyor. Yeni haline göre; maddeye, “Yazılı soru; yazılı olarak en geç 15 gün içerisinde cevaplanmak üzere milletvekillerinin, Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlara yazılı soru sormalarından ibarettir” ifadesi eklendi. Dolayısıyla milletvekilleri, eski durumdayYürütmenin başı olan Başbakan’a soru sorma yetkisine sahip iken yürütme başı olacak Cumhurbaşkanı’na soru soramayacak.

Yürütmenin başı Cumhurbaşkanı yargılanabilecek mi?

Cumhurbaşkanı artık yürütme organı başı olması ve tarafsız olmaması itibariyle eski anayasadan farklı şekilde yargılanabilecek. Cumhurbaşkanı’nın yargılanmasına ilişkin Anayasa’daki “Sorumluluk ve sorumsuzluk hali” başlıklı 105. madde tümüyle değişti. TBMM’de ancak milletvekilleri çoğunluğu tarafından talep edilmesi halinde gerçekleşebilecek yargılama süreci şöyle:

  • Cumhurbaşkanı hakkında bir suç işlediği iddiasıyla TBMM üye tam sayısının (600 milletvekili olacak) salt çoğunluğunun (301 milletvekili) önergeyle soruşturma açılması istenebilecek.
  • Meclis, Cumhurbaşkanı hakkında soruşturma talebi önergesini en geç 1 ay içerisinde görüşecek. Ve üye tam sayısının (600 milletvekili) beşte üçünün (360 milletvekili) gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verebilecek. Hakkında soruşturma kararı verilmiş Cumhurbaşkanı ise, seçim yapılmasına karar veremeyecek.
  • Soruşturma açılması halinde eskiden anayasada Bakanlar hakkında olduğu gibi her siyasi partiden TBMM’deki sandalye sayısına bağlı olarak temsilerin yer alacağı 15 kişilik Komisyon oluşturulacak.
  • Eğer Komisyon, Cumhurbaşkanı’nın yargılanması yönünde karar verirse ilgili süreç sonunda TBMM’de üye tam sayısının (600 milletvekili) üçte ikisi (400 milletvekili) gizli oyuyla Yüce Divan’a sevk edilebilecek. Bu durumda, Cumhurbaşkanı, Yüce Divan konumundaki Anayasa Mahkemesi’nde yargılanacak.
  • Yüce Divan’da seçilmeye engel bir suçtan mahkum edilen Cumhurbaşkanı’nın görevi sona erecek.
  • Cumhurbaşkanı’nın görevde işlediği iddia edilen suçlar ile yargılama ise görevi bittikten sonra yapılabilecek.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Mehmet Şimşek’ten “harcamaları azaltma” mesajı - 18 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG