Erişilebilirlik

Türkiye: "Suriye Konusunda Bizim Olduğumuz Yerde PYD Olamaz"


Türkiye, Rusya’nın Soçi kentinde gerçekleştirilen “Suriye Ulusal Diyalog Kongresi”nde, Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura’ya anayasa komitesi dahil hiçbir süreçte PYD-YPG’nin katılımını görmek istemediğini iletti.

Ankara’nın, BM’ye mesajının “Suriye konusunda bizim olduğumuz yerde PYD olamaz” şeklinde olduğu duyuruldu.

Türk diplomatik kaynaklar, Rusya'nın ev sahipliğinde Soçi’de gerçekleştirilen Suriye Ulusal Diyalog Kongresi'ne dair değerlendirmelerde bulundu. Kaynaklar, Türkiye’nin temsil ettiği Suriye muhalefet kesimi açısından da hedeflenen kazanımları elde ettiğini kaydetti ve özellikle Soçi’nin BM eliyle yürütülen Cenevre’ye anlamlı katkı sağlanması amacına da ulaşıldığını ifade etti.

Kaynaklar, Soçi’de BM Özel Temsilcisi Mistura’nın Suriye’nin geleceği açısından yeni anayasa komitesini oluşturma konusunda yetkilendirildiğini belirterek, Türkiye’nin Cenevre’ye katma değer sağlanmasını teşvik ettiğini vurguladı. BM Özel Temsilcisi Mistura’nın yetkilendirilmesi ve Cenevre’ye katkısıyla Soçi’nin Türkiye bakımından başarıya ulaştığını anlatan kaynaklar, “Soçi’de katılımcılar, BM Özel Temsilcisi’nin görev yönergesini de onaylamış oldular. Cenevre’deki barış görüşmeleri yol haritasına da desteklerini vermiş oldular. Bu çerçevede, Mistura’ya önemli bir sorumluluk olarak anayasa komitesini oluşturma görevi verildi. Kendisi (Mistura) muhtemelen 25-30 veya belki 40 kişilik anayasa komitesi oluşturacaktır. Anayasa komitesi ile ilgili 150 kişilik isim önerisi yapıldı. (Soçi’deki bu liste) BM Temsilcisi Mistura’ya iletilecek ve kendisi ya bu listeden ya da liste dışından seçim yapabilecek. Yeni bir süreç başlatılmadı. Soçi kendi başına bir barış dinamiği haline gelmedi. Cenevre’ye bir katma değer oluşturuldu” ifadelerini kullandı.

Diplomatik kaynaklar, Soçi’de Mistura’ya yetki verildiğini ancak bunun “sınırsız yetki” olmadığını da dile getirdi. Kaynaklar, anayasa komitesi için Cenevre’de kararlaştırıldığı üzere üçte biri Suriye Rejimi (Beşar Esad yönetimi), üçte biri Muhalefet ve üçte biri ise akademisyenler, uzmanlar, toplumsal kabul görecek isimler olan Bağımsızlar’dan oluşacağı bilgisini aktardı. Ancak Mistura’nın, anayasa komitesini oluştururken Suriye’deki hassasiyetleri dikkate alacağı beklentisini de anlatan kaynaklar, “Muhalefet ile bizim gibi taraflar ile istişare içerisinde yapılacak” vurgusunda bulundu.

Bu noktada, Türkiye’nin, Suriye’deki PYD-YPG’nin terör örgütü PKK’nın kolu olduğu yaklaşımından hareketle Suriye’nin geleceğiyle ilgili her türlü süreçte Ankara’nın PYD-YPG varlığına karşı çıkışı gündeme geldi.

“Bizim olduğumuz yerde PYD vesaire olamaz” diyen Türk diplomatik kaynaklar, “PYD meselesi elbette her fırsatta her ülke ile ilişkimizde gündemde. Mistura ile her karşılaşmamızda gündeme geliyor. Mistura ile Soçi’deki görüşmemizde de (anayasa komitesi) PYD’yi görmek istemediğimiz söylendi. Kendisi de bunun bilincinde olduğunu söyledi” dedi.

Dolayısıyla kaynaklar, Mistura’nın oluşturacağı anayasa komitesinde kesinlikle PYD-YPG’nin olmasını Türkiye’nin kabul etmeyeceğini mesajını verdi.

Kaynaklar, ayrıca Soçi’deki kongre çerçevesinde, “PYD vesaire oradan buradan kongreye katıldığı tespitimiz yok. Ruslar bize verdikleri sözü tuttular” açıklaması da yaptı.

Soçi’ye Mihraç Ural nasıl katıldı?

Soçi’deki kongrede, Hatay–Reyhanlı’da 11 Mayıs 2013 günü gerçekleştirilen ve 52 can kaybına neden olan bombalı araç saldırısı faili olduğu iddia edilen THKP-C Acilciler terör örgütü lideri Mihraç Ural’ın görülmesi sıkıntı yaratmıştı.

Türkiye’nin tepki gösterdiği bu olayı değerlendiren kaynaklar, Mihraç Ural’ın Soçi’deki kongreye “başka bir uydurma isim ile katılım” sağladığının anlaşıldığını ifade etti. Ural’ın kongrede görülmesi üzerine Türkiye’nin Moskova Büyükelçiliği tarafından yazılı nota ile Rusya tarafına bildirim yapıldığını açıklayan kaynaklar, sözlü olarak hemen Soçi’de Türk Heyeti tarafından Rusya Heyeti’ne Ural’ın kongrede olmasından duyulan rahatsızlığın iletildiğini söyledi.

Soçi’nin hazırlık aşamasında kesinlikle Ural’ın katılımcılar arasında bulunduğuna dair bir bilgi olmadığını anlatan kaynaklar, Türk Heyeti’nin hemen Soçi’de olaya müdahale ettiği, gecikme olmadığını da dile getirdi. Kaynaklar, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da açıkladığı üzere Türkiye’nin Rusya’dan Mihraç Ural’ın iadesini talep ettiğini de yineledi.

Ancak kaynaklar, Suriye’de yaşadığı bilinen Mihraç Ural’ın, Türkiye’nin iade talebi üzerine Rusya’da alıkonulup konulmadığı veya Suriye’ye geri dönüş yapıp yapmadığı konularında ise herhangi bir bilgi vermedi.

Suriye Rejimi ile dolaylı temas, İran ile bölgesel sahiplenme

Türk diplomatik kaynaklar, ayrıca Soçi’de Beşar Esad Rejimi’nin doğrudan temsilcisi bulundurmadığını da belirterek, ancak rejime yakın isimler olabileceğini anlattı. Kaynaklar, Türkiye’nin hali hazırda Suriye Rejimi ile temaslarını Rusya ve İran üzerinden yürüttüğünü ve direkt görüşme olmadığını da yineledi.

Kaynaklar, ayrıca Suriye konusunda İran ile ilişkiler açısından ise, “Biz İran ile birlikte yaşamak zorundayız onlar da bizimle yaşamak zorunda. Satranç oyununu bulmuş bir bölge. Bölgesel sorunların çözümünde bölgesel sahiplenmeyi unutmamak lazım. Bu çerçevede İran ile ilişkilerimiz her zaman sürüyor” görüşünü açıkladı.

BM Özel Temsilcisi Mistura ne demişti?

BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura ise, Soçi’de kongre sonunda yaptığı açıklamada, Suriye Anayasa Komitesi’nin oluşturulması konusunda fikir birliğine varıldığını vurgulamıştı. Mistura, ancak komiteye Soçi’deki kongrede belirlenen temsilciler yanı sıra kongreye katılmayan gruplardan da temsilcileri dahil edeceklerini açıklamıştı.

Mistura, Suriye Anayasa Komitesi’nin ise en fazla 45-50 kişiden oluşacağını da açıklayarak, Soçi’ye katılamayan muhalefet grupları dahil bir dizi istişare gerçekleştirme niyetinde olduğunu belirtmişti.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Blinken: ''İsrail'in Refah'ta sivilleri korumaya yönelik inandırıcı bir planı yok'' - 13 Mayıs
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:19 0:00
XS
SM
MD
LG