Rusya’nın Soçi’de Suriye konulu toplantısına PYD-YPG yapılanmasını davet etmesine sert tepki gösteren Türkiye, Moskova’nın söz konusu toplantıyı iptal ettiğini ve yeniden PYD’yi davet etmeyeceğini belirtti.
Rusya’nın 18 Kasım’da Soçi’de “Suriye Halkları Kongresi” adı altında düzenleyeceğini duyurduğu toplantıya PYD-YPG’yi davet etmiş olması, Ankara’da rahatsızlık yaratmıştı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ise, doğrudan Rusya’yı hedef alan açıklamalar yapmaması dikkat çekmişti. Erdoğan’ın kendisi değil ancak Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, 1 Kasım’daki basın toplantısında, PYD’ye davet yapılmasını “Kabul edilemez” olarak nitelendirmişti. Ertesi gün Erdoğan, Suriye’deki Türk Silahlı Kuvvetleri’nin askeri varlığını anımsatarak, İdlib konusunda Rusya ile dayanışma içinde olduklarını söylemişti. PYD’nin elinde tuttuğu Afrin’e askeri operasyon düzenlenmesi ihtimalini yeniden gündeme taşıyan Erdoğan, Suriye’deki askeri hareketlenmelerde PYD’nin olası ilerleyişine Rusya’nın da izin vermeyeceğini ifade etmişti.
Bugün itibariyle Erdoğan’ın, Rusya ile Suriye konusunda görüşmeler gerçekleştirdiği ve Türkiye olarak PYD’nin davet edildiği toplantıdan duyulan rahatsızlığı bizzat ilettiği gündeme geldi. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, NTV’de katıldığı programda, yürüttükleri temaslar neticesinde, Soçi’deki toplantı hakkında Rusya’nın erteleme kararı aldığını açıkladı.
Türkiye’nin tepkisi üzerine Kremlin’in kendileriyle temasa geçtiğini söyleyen Kalın, “Kremlin ile temaslarmız neticesinde bu toplantıyı ertelediklerini açıkladılar. Şu an itibariyle, eğer tekrar bir karar değişikliğine gitmezlerse 18'inde değil daha ileri bir tarihte bu toplantının yapılması planlanıyor.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önümüzdeki hafta içerisinde sadece bu konu değil bölgesel gelişmeler nedeniyle temasları olacağını da belirten Kalın, “PYD ve YPG’nin masada olması bizim açımızdan kabul edilemez. O toplantı ertelendi, bize verilen bilgi bu. Biz katılmıyoruz. Suriyeli gruplar katılacaklar ama büyük ihtimalle biz oraya gözlemci gönderebiliriz. Şu anda tam kesinleşmedi. Ama Rusya'nın bize söylediği toplantının şu anda ertelendiği şeklinde ve oraya PYD’nin davet edilmeyeceği şeklinde. Biz de bu şekilde bir değerlendirme yapıyoruz.” diye konuştu.
PYD-YPG konusunda Türkiye’nin terör örgütü PKK bağlantısını açıkça söylediğini vurgulayan Kalın, “Biz baştan beri bunu Amerika Birleşik Devletleri’ne de söyledik, Rusya’ya da İran’a da diğer ülkelere de. Bizim için bir kırmızı çizgidir. Neden? Çünkü PYD bir terör örgütüdür. PKK’nın Suriye'deki uzantısıdır. PYD’li olmayan Kürtlerle bizim bir sorunumuz yok. Onların asıl masada olması gerekir. Aslında PYD’li olmayan yani PKK'ya biat etmemiş birçok Suriyeli Kürt var fakat bunlar o kadar sindirildiler, o kadar bastırıldılar ki son yıllarda kimse seslerini duymuyor." açıklaması yaptı.
Bu arada Soçi’ye Suriye’deki Kürt yapılanması PYD (Demokratik Birlik Partisi) yanı sıra Suriye Kürdistan Demokrat Partisi ve Suriye Kürt Ulusal Konseyi’nden de temsilciler olacağı da duyurulmuştu. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat’ın da toplantıya katılacağı kaydedilmişti.
Kalın: Bağdat’a PKK’yı temizle mesajı verildi
Türkiye’nin terör eğer ülke sınırları dışındaysa orada mücadele etme stratejisi izlediğini de anlatan Kalın, Irak’ın Kandil bölgesine sıklıkla hava operasyonları düzenlemesi örneğini anımsattı. “Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi, Türkiye'nin milli çıkarları söz konusu olduğunda biz kimseden izin almak zorunda değiliz. Çünkü bu uluslararası anlaşmalardan doğan temel hakkımızdır” diyen Kalın, son gelişmeler sonrasında Irak yönetiminden de PKK’nın oradan temizlenmesi beklediklerini açıkladı. Kalın, Bağdat Yönetimi’ne, “Nasıl Irak toprakları DEAŞ’tan tamamen temizlendiyse, şu anda PKK'dan da tamamen temizlenmesi için önümüzde iyi bir fırsat var” mesajını verdiklerini de söyledi. Kalın, Türkiye’nin sadece Kandil’e değil Irak’ta Sincar bölgesine de operasyon gerçekleştirebileceğini de dile getirdi.
Kalın, ayrıca “DEAŞ ne zaman ki Batılı hedefleri vurmaya başladı, işte Paris'te, İspanya'da, Amerika'da başka yerlerde eylemler yapmaya başladı, İngiltere'de o zaman DEAŞ terörü, küresel ve acil bir konu haline geldi. PKK terörüne baktığınız zaman, Avrupa'nın terör örgütleri listesinde var, Amerika'nın terör örgütleri listesinde var. Ama bu Türkiye'nin bir meselesi olarak görülüyor. Dolayısıyla PKK, Batılı hedefleri vurmadığı müddetçe Batılı ülkeler hiçbir zaman aynı aciliyetle, aynı hassasiyetle bu konunun üzerine gitmediler, gitmeyecekler. Biz bunu gördük. Dolayısıyla biz burada kendi ulusal çıkarlarımız ve önceliklerimiz çerçevesinde bu mücadeleyi yürütüyoruz. Burada önceliğimiz kendi sınırlarımızın, kendi güvenliğimizin sağlanması” ifadelerini kullandı.
ABD’ye de PYD ilişkisini sonlandırma çağrısı
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, ABD’ye yönelik olarak PYD-YPG konusundaki eleştirilerini de yineledi. DEAŞ ile mücadele gerekçesiyle PYD-YPG’ye siyasi alan yaratıldığını savunan Kalın, “PKK orada hem kendi elemanlarını eğitiyor hem propagandasını yapıyor hem Amerika’dan silah yardımı alıyor. Bunun somut örneğini de Rakka’da gördük. Rakka’da kimlerin nelerle, hangi flamalarla, hangi paçavralarla kutlama yaptığını açık bir şekilde gördük. Amerikalılar da bunu izahta çok zorlandılar, hala da zorlanıyorlar. Hatta bu soruları cevaplamaktan kaçındılar” görüşlerini dillendirdi.
Türkiye – ABD ilişkilerine bakıldığında Donald Trump dönemiyle birlikte İran konusunda görüş ayrılığı yaşanmaya başladığını da açıklayan Kalın, ancak ilişkilerde asli olarak PYD ve Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) başlıklarında sıkıntı olduğunu anlattı. Kalın, “PYD’lilerin, PKK’lı olduğunu onlar da gayet iyi biliyorlar. En son PYD’ye verilen silahlar, PKK operasyonlarında ortaya çıktı. Dolayısıyla burada çok haklı ve meşru talebimiz ve çağrımız var. Madem Rakka ve Deyrezor tamamen DEAŞ’tan temizlendi o zaman bu ilişkiyi artık sonlandırın” dedi.
Kalın, FETÖ konusunda ise, “15 Temmuz darbe girişimini yapmış bir terör örgütünün halen ABD’de ele başından operative düzeydeki diğer elemanlarına kadar bu kadar rahat edebilmesi orada bir melce bulması kabul edilebilir bir şey değil. Biz de gene burada son derece haklı ve meşru taleple bunları ifade ediyoruz. Beklentimiz, tabii ki FETÖ”nün ele başından diğer elemanlarına kadar hepsiyle ilgili Türkiye’nin hukuk çerçevesinde yaptığı taleplerinin karşılanması” ifadelerini dile getirdi.
Kalın, ayrıca Başbakan Binali Yıldırım’ın, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile Beyaz Saray’da görüşeceğini açıkladı. Kalın, görüşmelerde ABD’yle sadece vize krizinin görüşülmeyeceğini ve Yıldırım’ın ABD ziyaretinin önceden kararlaştırıldığını da sözlerine ekledi.
