Erişilebilirlik

‘Türkiye Algı Operasyonuna Karşı Diplomatik Tedbir Almalı’


ARŞİV - 5 Mayıs 2016
ARŞİV - 5 Mayıs 2016

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Barış Pınarı Harekatı’nın etnik bir çatışma gibi görülmemesi için uluslararası kamuoyuna dönük ve algı operasyonlarına karşı diplomatik çalışmalar yürütmesi gerektiğini söyledi.

Davutoğlu, Suriye’de yaklaşık 8 yıldır devam etmekte olan iç savaşı sürecinde Türkiye’nin izlediği dış politikanın mimarlarından biri olarak görülüyor. Özellikle de Türkiye’nin Beşar Esat rejimi karşıtı politikasını şekillendiren isimlerden biri olan Davutoğlu, bugün Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile birlikte kameralar karşısındaydı ve Barış Pınarı Harekatı çerçevesinde Suriye’ye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

CHP’nin önerisi anımsatılarak “Beşar Esat ile görüşülmeli mi?” yönündeki soruya karşılık Davutoğlu’nun rejimden öte bölge ülkeleri Rusya ve İran ile diyaloğu ve anayasa hazırlığı sürecini işaret etmeyi tercih etti. Suriye’de halkın taleplerine karşın rejim tarafından kimyasal silaha başvurulduğuna ilişkin Birleşmiş Milletler’in yaşananları doğruladığını söyleyen Davutoğlu, “Maalesef Suriye rejimi kendi halkıyla yürüttüğü mücadelede 1 milyondan fazla insanın ölümüne, milyonlarca insanın Suriye’den mülteci olarak başka yerlere gitmesine, şehirlerin yıkımının önünü açtı. DEAŞ ve PKK gibi terör örgütlerinin Suriye'deki boşluğu kullanarak sadece Suriye’ye değil Türkiye’yi de tehdit eder bir duruma gelmesine sebebiyet verdi” vurgusu yaptı.

Dolayısıyla Türkiye’nin “harekat yapmak zorunda kaldığını” ve bunun geçmişte Şam rejimince izlenmiş politikalar sonucu ortaya çıktığını söyleyen Davutoğlu, “Suriye’de kalıcı barışın tesisi için öncelikle uluslararası toplum ve Suriye’deki bütün tarafların ittifak ettiği bir anayasa ve siyasal çözümün ortaya çıkması lazım. Bu ortaya çıktıktan sonra herkes herkesle görüşmeli. Ancak bütün bunlar askıdayken Suriye rejimiyle geçmişte PKK-PYD’nin temasları da söz konusu edildiğinde tek tarafla netice elde edilmesinde zorluklar vardır. Birleşmiş Milletler içerisinde ciddi bir barış süreci başlatılmalı. En uzun sınırına ve ortak kader geçmişine sahip Türkiye’nin görüşleri ve gelecek kaygıları da dikkate alınarak yeni bir Suriye ve Ortadoğu perspektifi çizilmeli” ifadesini kullandı. Davutoğlu, Suriye rejimini “meşruiyetini kaybetmiş bir yönetim” olarak tanımladı.

Davutoğlu, Barış Pınarı Harekatı içinse, “Fırat’ın doğusuna yönelik başlamış harekatta ilk hedefimiz başarıyla neticelenmesi. Sonraki aşamada Suriye’de kalıcı barışı tesis etmektir. Hem iyi dileklerimizi hem de Mehmetçiklerimiz için dualarımızı paylaşırken birkaç hususa dikkat çekmek isterim; Güvenlikle ilgili bütün tedbirleri almak yanında oradaki kardeşlerimizin kalbinin kazanılmasına özen gösterilmelidir. Türkiye'yi etnik bit çatışmanın içine sürüklemeye çalışanlara karşı tek bir kardeşimizin bile kalbini kırmamalıyız. Suriye’nin toprak bütünlüğüne ne de Suriye’deki herhangi bir toplum kesimine hele hele Kürt kardeşlerimize dönük izlenimi vermek isteyenlere karşı askeri hareket harekatı yürürken oradaki halkın kalbini kırmadığımızı göstermek büyük önem arz edecektir. Bunun harekattaki sivil amaç olması gerekecektir. Özellikle Irak’ın kuzeyinde Kandil ve Sincar’dan bu bölgeye destek koridorunu kesmek için de Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ile görüşülmeli. Meşruiyet sorgulaması yürüten uluslararası yayın organlarına ve çevrelere karşı kapsamlı bir kamuoyu diplomasisi olması derhal başlatılmalıdır. Bütün büyükelçiliklerimiz özellikle de Birleşmiş Milletler’in bugün toplanacağı da göz önünde bulundurularak, muhatap ülke yönetimlerini kapsamlı bilgi vermelidir” dedi.

Davutoğlu, ayrıca Türkiye’nin bundan sonra IŞİD ile ilgili gelişmelerden sorumlu ülke olmayı reddetmesi gerektiğini de söyledi.

Saadet Partisi Temel Karamollaoğlu ise, Esad ile görüşülmesi meselesine ilişkin soruya kısa ve açık yanıt verdi. Karamollaoğlu, “Bu bölgedeki problemleri bu bölgede başka menfaatler içinde olan ülkelerle bir araya gelerek çözmek mümkün değil. Bu bölgede bulunan ülkeler bir araya gelmeli. Başka bir çare yok. Türkiye'nin de Irak'ın da, İran'ın ve Suriye’nin de da hatta civarda başka katkı sağlayabilecek ülkelerden, görüşlerinden faydalanılmalı. Mühim olan akan kanı durdurmak” açıklaması yaptı.

Karamollaoğlu, Barış Pınarı Harekatı’yla ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi parti liderlerine bilgilendirme yapmasını da değerlendirerek, “İçimizde bulunduğumuz şartlarda en önemli konu çok farklı kanaatlere sahip olan kişilerin sık sık bir araya gelerek bu meseleleri mütalaa etme alışkanlığını kazanması gerekiyor. Türkiye'yi ilgilendiren bir konudur harekat, herkesin ittifak içinde olmaya ihtiyacı var ve bilgilenmeye de ihtiyaç var. Sayın Cumhurbaşkanı bütün parti başkanlarını bilgilendirerek ittifakın güçlenmesine katkı sağlar diye düşünüyorum” diye konuştu.

“Toplumun her kesimine hitap edecek parti programı çalışıyoruz”

Türkiye’nin geleceğine ümitle bakmasını sağlayacak bir vizyon ortaya koymayı hedeflediklerini söyleyen Davutoğlu, aslında bunun AKP içerisinde olmasını istediklerini ancak zikrettikleri her görüş için fitne gibi yakıştırmalar yapıldığı için partilerinden ayrılmak zorunda kaldıklarını söyledi. Artık bu tartışmaları geride bıraktıklarını söyleyen Davutoğlu, iyi niyetli çalışmalarına verilmiş olan yanıttan sonra şimdi artık toplumun her kesimine hitap edecek bir parti programı ve vizyon çalışması yürüttüklerini söyledi.

Geçmişte siyasi partiler içerisinde bulunmuş ya da bulunmamış aydın kesimlerden yararlandıklarını söyleyen Davutoğlu, bunlar belirli bir aşamaya geldiğinde kamuoyuyla paylaşacaklarını kaydetti.

  • 16x9 Image

    Yıldız Yazıcıoğlu

    Yıldız Yazıcıoğlu, 1994-1998 döneminde Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nde lisans eğitimini tamamladı. Mesleğe 1997 yılında Cumhuriyet’te stajyer olarak başladı. 1998-2000 döneminde yüksek lisans eğitimine devam etti. 2000 – Mayıs 2009 döneminde Milliyet’te mesleki kariyerini cumhurbaşkanlığı ve parlamento muhabirliği noktasına taşıdı. 2009 - 2011 yıllarında ABD’nin başkenti Washington DC’de kariyerini sürdürdü ve farklı medya kuruluşları için temsilcilik – yorumculuk görevlerini yürüttü. Bu dönemde VOA Türkçe’de eğitim aldı ve görev yaptı. Ardından Ankara’ya dönüşünde Habertürk TV’de, ArtıBir TV’de görevler üstlendi. Şu anda VOA Türkçe ekibinde görev almayı sürdürüyor.

STÜDYO VOA

Mehmet Şimşek’ten “harcamaları azaltma” mesajı - 18 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG