Avrupa’nın bir kez daha salgının merkezi haline gelmesi üzerine gözler Türkiye’ye çevrildi. Türkiye’de yeterli aşı ve filyasyon çalışması yapılmadığını savunan Türk Tabipleri Birliği (TTB) uygun önlemlerin alınması halinde yeni kısıtlamalara gerek kalmayacağı görüşünde.
Yarın yargılanacak olan TTB Onur Kurulu Üyesi Şeyhmuz Gökalp’ın duruşması için Diyarbakır’a gelen TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, pandemi ile ilgili Türkiye’de yaşanan gelişmeleri VOA Türkçe’ye değerlendirdi. Sağlık Bakanlığı’nın verileri hala açıklamamasına tepki gösteren Fincancı, aşı verilerinin de şüpheli olduğunu savundu. Türkiye’de yaşayan sığınmacıların aşılanmasında ciddi sorunlar yaşandığını vurgulayan Fincancı, “Türkiye'de Sağlık Bakanlığı verileri paylaşmama konusundaki ısrarını sürdürüyor. Bunun yanı sıra yanıltıcı birtakım rakamlar paylaşıyor. Aşılama oranlarında yüzde seksene ulaşıldığı gibi bir yanılsama yaratılıyor. Oysa böyle değil yazık ki çünkü özellikle kayıtlı göçmenler, hem de kayıt dışı göçmenler ilgili aşılama oranlarında ciddi sorun var. Kayıt dışı göçmenler hiçbir yere kayıtlı olmadıkları gibi ihbar edilebilecekleri kaygısı taşıyorlar, sağlık hizmeti almaları gerektiğinde. O nedenle onu hiç katmıyoruz ve ciddi bir nüfus bu. Onun yanı sıra 18 yaş üstüne aşılama yapıyorlar. Oysa kendileri dahi 12 yaşın üstüne başladıklarını söylediler. Ama bu yanıltıcı bir rakam genç nüfusta aşılama oranlarının ne düzeyde olduğunu bilmiyoruz” dedi.
“Bir günde 1,5 milyon aşı yapılabilir”
Sağlık Bakanlığı 17 Kasım 2021 tarihindeki vaka sayısını 23 bin 867 olarak açıkladı. Bakanlık verilerine göre dün 229 kişi hayatını kaybederken, ölüm sayılarındaki artış dikkat çekti. Fincancı, insanların iş kaygısıyla hastalığı gizlediklerini vurgulayarak, “İnsanlar işsiz kalacakları kaygısıyla güven duymuyorlar ve temasını bildirmekten kaçınıyor. Dolayısıyla pozitifler aramızda dolaşmaya devam ediyor. Sağlık Bakanlığı’nın eksik veri paylaşımı ile dahi vakaların yükseldiğini görüyoruz. Ölümler artık haftalık 1500. Çok ciddi bir rakam canlarımızı yitiriyoruz” diye konuştu.
Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre 18 Kasım saat 17.13 itibariyle Türkiye’de 119 milyon 23 bin 326 doz aşı yapıldı. Türkiye genelinde iki doz aşı yapanların oranı yüzde 80,3 olarak açıklanırken Diyarbakır’daki aşılama oranı ise yüzde 59,1 olarak kayıtlara geçti. Günlük aşılama oranlarının düşük olduğunu ifade eden Fincancı, Doğu ve Batı arasında da oran farkı bulunduğunu söyledi. Fincancı, bu görüşünü şöyle açıkladı: “Türkiye'nin Doğusu ile Batısı arasında dramatik bir fark var… Anadilde sağlık hizmeti ve bilgilendirmeler yapılması gerekiyor. Aşı merkezleri oluşturularak aşının yaygınlaştırılması gerekiyor. Son dönemde günlük 200 bin üzerine çıkmaz oldu aşı. Oysa ki biliyoruz bu ülkede 1-1,5 milyon aşılama yapılabilir.”
“Filyasyon yanlış yapılıyor”
Son günlerde filyasyon çalışmalarının azaldığı da sık sık gündeme geliyor. Fincancı, filyasyon çalışmalarının yanlış yapıldığı görüşünde. Filyasyon çalışmalarının güven vermediğini öne süren Fincancı, birçok kaygıdan dolayı filyasyonun başarılı olmadığını belirtti. Fincancı, kaygıların giderilerek filyasyon yapılmasını önererek, “Biz temizlik işçisini, Sağlık Bakanlığı çalışanı şoförleri filyasyon ekiplerinde görevlendirdik. Bu insanlarda ciddi bir güven eksikliğine yol açtı. Soru sorduklarında haklı olarak temizlik işçisi ya da şoför sorulara yanıtını veremez oldu. Dolayısıyla sadece ilaç dağıtan bir sistem. Bir de üstüne temasını bildirdiğinde işini kaybetme riski, evde kaldığında günlük işlerde çalışıyorsa işini kaybetme durumuna düşmesi gibi kaygıların da artması, bildirimleri inanılmaz ölçüde düşürdü. Gerçek filyasyon olabilmesi için öncelikle toplamı desteklemek gerekiyor. Hem sosyal hem de ekonomik olarak temaslı işini kaybetmeyeceği, aç kalmayacağı duygusuyla kendisini ifade edebilmeli ki gerçek olsun. Bunun yanı sıra sadece temas takibi olmamalı. Hızlı testlerle toplum mutlaka düzenli olarak taranmalı ki, gizli kalan vakaları bilelim” şeklinde konuştu.
“Uygun önlemlerle kısıtlamaya gerek kalmaz”
Son günlerde en çok tartışılan konulardan biri de kısıtlamaların yeniden uygulanıp uygulanmayacağı. Fincancı’ya göre, uygun önlemler alınırsa kısıtlamaya gerek kalmayacak. Fincancı uygun önlemleri ise şöyle sıraladı:“İşyerlerindeki çalışan sayısını azaltın, dönüşümlü çalıştırın insanları, böylece bulaşma riski azalır. Toplu taşıma sıklığını arttırın, dönüşümlü çalışma ile zaten az olan toplu taşıma kalabalıkları azalmış olacak. Okullar mutlaka eğitime devam etmelidir ama sınıfları mevcudunu azaltmak gerekir. Dönüşümlü eğitim modelleri de mümkündür.”
