Erişilebilirlik

‘Trump Kudüs’ü İsrail’in Başkenti Olarak Tanıyabilir’ İddiası


Başkan Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımayı değerlendirdiği öne sürüldü. Böyle bir adımla Ortadoğu’daki gerilimlere bir yenisinin daha eklenmesi riski var. Ancak Trump bu adımı, ABD Büyükelçiliği’ni Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma sözünü geciktirmenin bir yolu olarak da kullanabilir.

Haber ajansı Associated Press, Trump’ın gelecek hafta bu konuda açıklama yapmasının beklendiğini duyurdu. Ajansa bilgi veren yetkililer, bu konuda aylardır iç istişareler yapıldığını ve özellikle son günlerde bu istişarelerin yoğunlaştığını söyledi. İsmi açıklanmayan yetkililer, Trump’ın büyükelçiliği taşıma sözünü getirmek istediğini; ancak böyle bir adım atmasının, aynı zamanda İsrail-Filistin barışını sağlama hedefine darbe vuracağının da bilincinde olduğunu belirttiler.

Yetkililere göre, Trump’ın planının ana hatları hafta başında Beyaz Saray’da ulusal güvenlik danışmanlarının toplantısında ortaya çıktı. Toplantıya normalde 15-20 dakika katılması öngörülen Donald Trump da bir saatten fazla kalarak çalışmayı izledi.

Yetkililer, Trump’ın 4 Aralık’a kadar büyükelçiliğin taşınmasından vazgeçilmesi konusunda bir karara imza atmasının beklendiğine ancak, başkanın her zaman tersi yönde karar da alabileceğine dikkat çektiler.

Beyaz Saray’ın Kudüs konusunda da, Başkan Trump’ın 6 Aralık’a kadar bir konuşma ya da yazılı açıklama yapması üzerinde çalıştığı belirtiliyor. Bir diğer seçenek de, Aralık ayı ortasında İsrail’e gitmesi planlanan Başkan Yardımcısı Mike Pence’in bu ziyareti sırasında Kudüs açıklamasını yapması. Pence Salı günkü açıklamasında, Trump’ın büyükelçiliğin “ne zaman ve nasıl taşınacağı konusunu etkin biçimde düşündüğünü” söylemişti.

Trump yönetimi ise, başkanın büyükelçilik konusunda herhangi bir karar almadığında ısrar ediyor.

Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, Trump’ın büyükelçiliğin taşınması talimatı vereceği yönündeki haberi “erken” olarak niteledi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert de, bu konuda henüz bir kararın verilmediğini kaydetti.

Büyükelçiliği taşımak, Ortadoğu’da geniş çaplı protestolara neden olabilir ve yönetimin Arap-İsrail barışı için yürüttüğü girişimleri baltalayabilir.

ABD’nin eski başkanlarından Bill Clinton tarafından 1995’te imzalanan bir yasa, Amerika’nın büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşımasını öngörüyor ancak başkanlar ulusal güvenlik gerekçesiyle her 6 ayda bir bu yasanın uygulanmasını engelleyebiliyorlar.

Clinton’dan bu yana tüm ABD başkanları da, Kudüs’ün statüsünün İsrail ve Filistinlilerin müzakere etmesi gereken bir konu olduğu gerekçesiyle yasayı uygulamama kararını imzaladı. Trump da geçen Haziran ayında aynı karara imza atmıştı. Ancak Beyaz Saray Trump’ın büyükelçiliği taşıma niyetini hala koruduğunu belirtiyor.

Trump’ın, büyükelçiliği taşıma konusunda da, İran nükleer anlaşmasında yaptığı gibi ince dengeler gözetebileceği yorumu yapılıyor. Nükleer anlaşmadan çekilme sözü veren Trump, Ekim ayında anlaşmayı onaylamadığını ilan etmiş ancak yeni yaptırımlara gitme ya da anlaşmanın hemen iptal edilmesi gibi bir adım açıklamamıştı.

Trump o zaman olduğu gibi şimdi de üst düzey ulusal güvenlik danışmanların itirazlarıyla karşı karşıya.

Amerikalı yetkililere göre, hafta başındaki Beyaz Saray toplantısında Savunma Bakanı James Mattis ve Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, İsrail’de büyükelçiliğin taşınmasının Ortadoğu ve Müslüman ülkelerdeki Amerikalı diplomatlar ve askerler için ağır tehlikeler yaratabileceği uyarısında bulundu.

Bu hafta Washington’da Pence ve Tillerson’la görüşen Ürdün Kralı Abdullah da aynı görüşü ileterek, büyükelçiliğin konumunda yapılacak herhangi bir yer değişikliğinin bölge genelinde gerilim ve istikrarsızlığa yol açabileceği, Amerikan karşıtı hissiyatları güçlendirebileceği uyarısında bulundu.

Beyaz Saray’da uzun süren istişarelerden sonra, Trump ve yakın çevresinin bu endişeleri haklı bulduğu ancak başkanın büyükelçiliği taşıma yönünde daha önce verdiği sözü göstermesi gerektiği noktasında ısrarcı olduğu belirtildi. Bunun üzerine tartışma, büyükelçiliğin taşınması kararını 6 ay daha geciktirip, bunu Kudüs’ün başkent olarak tanınmasıyla birleştirme seçeneğine döndü.

ABD Dışişleri Bakanlığı da, Müslüman çoğunluklu ülkelerdeki Amerikan diplomatik temsilciliklerini, büyükelçilik ve Kudüs’ün statüsü konusunda gelecek hafta bir duyuru olabileceği ve olası protestolara karşı hazırlıkla olmaları uyarısında bulundu.

Yetkililerin verdiği bilgiye göre, Trump yönetimi şimdi, Kudüs açıklamasının İsrail-Filistin müzakerelerini etkilemeden nasıl açıklanacağı üzerinde formüller üretmeye çalışıyor.

Amerika’nın önünde bu konuda bazı yasal kısıtlamalar da bulunuyor. Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımak, İsrail’in kent üzerindeki egemenliğini tanımayan BM Güvenlik Konseyi kararlarına ters düşebilir. Washington’un konseyde veto hakkı var ve Amerika’yı ihlalle suçlayan herhangi bir girişimi engelleyebilir ancak yine de bu yönde bir oylama bile yapılması, Amerika ve en yakın müttefikleri arasında sorunlar yaratabilir.

STÜDYO VOA

Trump’a ‘sus payı davası’ öncesinde konuşma yasağı – 27 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG