Başkan Donald Trump, 3 Kasım seçimlerine kısa süre kala, yeniden seçilmesi halinde Anayasa Mahkemesi’ne aday gösterebileceği yargıçların listesini açıkladı.
Trump, Anayasa Mahkemesi yargıçlarının atamasının bir Amerikan başkanının vereceği en önemli karar olduğunu söyledi. Trump, Anayasa Mahkemesi’ne aday olarak gördüğü isimlerin listesini açıklamanın, başkan adaylarının Amerikan halkına karşı bir yükümlülüğü olduğunu belirtti. Başkan’ın listesinde üç Cumhuriyetçi senatör de yer alıyor:
Ted Cruz, Cumhuriyetçi Senatör (Teksas)
Tom Cotton, Cumhuriyetçi Senatör (Arkansas)
Josh Hawley, Cumhuriyetçi Senatör (Missouri)
Bridget Bade, 9’uncu Bölge Temyiz Mahkemesi Yargıcı
Daniel Cameron, Kentucky Başsavcısı
Kyle Duncan, 5’inci Bölge Temyiz Mahkemesi Yargıcı
Paul Clement, Eski Anayasa Mahkemesi Başsavcısı
Steven Engel, Adalet Bakanı Yardımcısı
Noel Francisco, Eski Anayasa Mahkemesi Başsavcısı
James Ho, 5. Bölge Temyiz Mahkemesi Yargıcı
Greg Katsas, District of Columbia Temyiz Mahkemesi Yargıcı
Barbara Lagoa, 11’inci Bölge Temyiz Mahkemesi Yargıcı
Christopher Landau, Meksika Büyükelçisi
Martha Pacold, Illinois Kuzey Bölge Mahkemesi Yargıcı
Peter Phipps, 3’üncü Bölge Temyiz Mahkemesi Yargıcı
Sarah Pitlyk, Missouri Doğu Bölge Mahkemesi Yargıcı
Allison Jones Rushing, 4’üncü Bölge Temyiz Mahkemesi Yargıcı
Kate Todd, Beyaz Saray danışman yardımcısı
Lawrence VanDyke, 9’uncu Bölge Temyiz Mahkemesi Yargıcı
Carlos Muniz, Florida Yüksek Mahkemesi Hakimi
Başkan Donald Trump, Haziran ayında DACA (Deferred Action for Childhood Arrivals) programının iptal edilmesinin Anayasa Mahkemesi’nde dörde karşı beş oyla engellenmesinin ardından potansiyel anayasa mahkemesi adaylarının listesini açıklayacağını söylemişti. DACA küçük yaşta aileleriyle birlikte kaçak olarak Amerka'ya gelen genç göçmenlerin sınırdışı edilmesini erteleyen bir program.
Trump, 3 Kasım seçimlerindeki Demokrat rakibi Joe Biden’ın Anayasa Mahkemesi için potansiyel aday listesi açıklamamasını ise, adaylarının aşırı sol eğilimli isimler olacağı görüşüne bağladı. Biden’a adaylarını açıklama çağrısı yapan Trump, bu adayların kamuoyu tarafından destek görmeyeceklerini savundu.
Anayasa Mahkemesi’nde henüz atama gerektiren bir makam bulunmuyor. Ancak Trump’ın listesini açıklamasının, kendisine 3 Kasım seçimleri öncesinde siyasi destek sağlaması bekleniyor.
Başkan’ın Anayasa mahkemesi için geçen dört yıllık görev süresi içinde yaptığı iki atama, 2017’de hakim Neil Gorsuch ve 2018’de Brett Kavanaugh, Cumhuriyetçi Parti’nin muhafazakar tabanından büyük destek görmüştü.
Şu anda 4’e 5 muhafazakar yargıçların çoğunlukta olduğu Anayasa Mahkemesi’nde muhafazakarların artması, birçok Cumhuriyetçi için kürtajın yasal olması gibi bazı taleplerinin karşılanması açısından önemli.
Başkan Trump ve destekçileri, Anayasa Mahkemesi’nin muhafazakar başkanı John Roberts’ı, birçok davada Başkan’ın görüşlerine karşı oy kullandığı için sık sık eleştiriyor.
Anayasa Mahkemesi’nin dokuz yargıcından dördü 70 yaşının üzerinde. Bunlar; liberal Ruth Bader Ginsburg (87), Stephen Breyer (82) ve muhafazakar Clarence Thomas (72) ile Samuel Alito (70).
Ömür boyu görev yapan Anayasa Mahkemesi yargıçlarının tutumu, ABD’nin önemli meselelerinden kürtaj, LGBT hakları, silahlanma hakkı, dini özgürlükler, ölüm cezası ve başkanın yetkileri gibi konularda çok önemli rol oynuyor.
Trump, 2016’daki seçimler öncesinde de Anayasa Mahkemesi potansiyel aday listesini açıklamıştı.
‘‘Paniği azaltmak için yaptım’’
Trump’a basın toplantısı sırasında, gazeteci Bob Woodward’ın ‘‘Öfke’’ (Rage) adlı kitabında yer alan iddialar da soruldu. Bu iddialara göre Trump, Şubat ayında Corona virüsü ortaya ilk çıktığında, virüsün ne kadar ölümcül olduğunu biliyordu; ancak durumu hafife aldı.
Trump, ‘‘Bunu paniği azaltmak için yaptım. İnsanları çılgınlığa sürüklemek istemedim. Ülke olarak güçlü olmamız lazım’’ dedi. ‘‘Sayılara bakıldığında aslında yönetim olarak çok iyi yaptık’’ diyen Trump, Başkan Yardımcısı Mike Pence dahil birçok kişinin salgınla mücadelede büyük çaba harcadığını ve basının bu çabaya gerekli önemi göstermediğini kaydetti. Trump, ‘‘Havalara zıplamak, korkunç bir sorunumuz var diye bağırmak istemiyoruz. Bu şekilde insanları korkutmak istemiyoruz. İlaç ve sağlık malzemelerinin fiyatlarının da fırlamasını istemiyoruz’’ diye konuştu.
‘‘Bundan sonra Amerikan halkı sözünüze nasıl güvenebilir?’’ sorusuna ise Trump, ‘‘Bence bu güvenin en önemli parçası. Sorunu çok iyi yönettik, panik olmadık. İyi liderlik sergiledik’’ yanıtını verdi.
‘‘Başlangıçta salgın daha ciddiye alınsaydı daha fazla hayat kurtulur muydu?’’ sorusu karşısındaysa Trump, ‘‘Yaptıklarımızı yapmasaydık milyonlarca kişi ölürdü. Sınırlarımızı kapattık, ülkeyi çok hızlı kapattık. Şimdi artık ülkeyi yeniden açtığımızda kimlerin virüse karsı hassas ve korumasız olduğunu biliyoruz. Harika bir iş yaptık. Kimseyi kaybetmeyi istemeyiz. Hiç kimse kaybedilmemeliydi, ancak bunu Çin yaptı. Çin en başından bu virüsün sınırları dışına çıkmasına izin vermemeliydi’’ ifadelerini kullandı.