Başkan Donald Trump’ın eski seçim kampanyası yöneticisi Paul Manafort yargılandığı davada savcılıkla işbirliğine gitti. Manafort anlaşma kapsamında kendisine isnat edilen iki suçlamayı kabul ederek soruşturmada savcılıkla işbirliği yapacak.
Manafort’un savcılıkla anlaşma yoluna gitmesiyle özel yetkili savcı Robert Mueller da 2016 başkanlık seçimlerine Rusya’nın müdahale ettiği iddialarına yönelik olarak yürüttüğü soruşturmada önemli bir tanık kazanmış oldu.
Beyaz Saray ise Manafort davasında yaşanan bu gelişmenin doğrudan Başkan Trump’la ilgisinin olmadığını savundu.
Manafort savcılıkla işbirliği anlaşması kapsamında Ukrayna’daki siyasi danışmanlık faaliyetleri konusunda kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etti. Bu kapsamdaki suçlamalar arasında adaleti engellemek için komplo kurmak” ve “ABD’ye karşı komplo kurmak” var.
Trump’ın eski kampanya sorumlusu Paul Manafort’a aralarında yolsuzluk ve bankacılık usulsüzlüğünün ve vergi kaçırmanın da olduğu sekiz farklı suçlama getirilmiş ve Manafort geçen ay suçlu bulunmuştu. Manafort bu suçlar için 7-10 yıl arasında hapis cezası alabilir. İşlediğini itiraf ettiği suçlarsa beş yıla kadar hapis cezası öngörüyor. Savcılıkla işbirliğine giden Manafort’un nihai cezası savcılıkla işbirliği kapsamında paylaşacağı bilgilere bağlı olacak.
Manafort’un avukatı Kevin Downing, Manafort’un savcılıkla yaptığı işbirliği anlaşması için “Ailesinin güvende olmasını ve iyi bir yaşam sürmesini sağlamak istedi. Sorumluluğu üstlendi” dedi.
Manafort’un Trump konusunda savcılarla nasıl bir bilgi paylaşabileceği ya da Manafort’un anlatacaklarının, 2016 seçimlerine Rusya’nın müdahale ettiği iddiasına ilişkin soruşturmaya nasıl yardımcı olacağı belirsiz.
Beyaz Saray: “Başkan Trump’la ilgisi yok”
Ancak Paul Manafort hükümetin önemli bir tanığı olabilir. Trump’ın eski kampanya yöneticisi Manafort, 2016 yılında Trump Tower’da Ruslarla yapılan ve Trump’ın o dönem başkanlık seçimlerinde rakibi olan Demokrat aday Hillary Clinton’la ilgili olumsuz bilgi ve belgenin kendisine iletilmesinin gündeme geldiği toplantıya katılmıştı. Manafort aynı zamanda Amerikan istihbaratının Rus istihbaratıyla bağlantısının olduğunu düşündüğü bir kişinin de yakın iş ortağı.
Beyaz Saray basın sözcüsü Sarah Sanders ise Manafort davasının Başkan Trump’la doğrudan bağlantısının olmadığını savundu. Sanders, “Bu konunun başkanla ya da 2016 yılında zaferle sonuçlanan seçim kampanyası ile ilgisi yok. Tamamen alakasız” ifadelerini kullandı. Trump’ın avukatı Rudy Giuliani de aynı görüşü dile getirdi.
Savcılık Manafort’un Amerika’da Ukrayna’nın çıkarları adına büyük çaplı bir lobi faaliyetini yönettiğini ve bunu da Adalet Bakanlığı’na bildirmeden yaptığını iddia etmişti. Amerika’da yabancı hükümetler ya da kişiler adına yapılan lobi faaliyetleri yasa gereği adalet bakanlığına bildirilmek zorunda. Manafort aynı zamanda bu lobi faaliyetlerinden kazandığı paraları da Amerikan hükümetine bildirmemekle ve bu parayı Kıbrıs’ta açılan hesaplar üzerinden aklamakla suçlanıyordu.
