Erişilebilirlik

TRT Çalışanlarından Protesto


Türkiye’nin kamu yayıncılığı yapmakla görevli tek yayın kuruluşu olan TRT, bugün 14 televizyon kanalı ve yerel, ulusal, bölgesel, uluslararası yayın yapan 16 radyo istasyonuna sahip. Ancak Türkiye’nin dev kamu yayıncısında sular bir türlü durulmuyor.

Yaz aylarında 1786 personelini emekli eden TRT, geçtiğimiz hafta 169 çalışanını “İstihdam Fazlası Personel” (İFP) ilan etti. Spiker, prodüktör, muhabir, kameraman, teknisyen, mühendis, sanatçı kadrolarında yer alan TRT personeli, Devlet Personel Başkanlığı havuzuna gönderildikten sonra diğer devlet kurumlarında göreve başlayacak.

Bu durumu protesto eden bir TRT çalışanı, Harbiye’deki tarihi İstanbul Radyosu binası önünde protesto gösterisi düzenledi. “TRT’de siyasi kadrolaşmaya hayır” , “Biz istihdam fazlası isek yerimize aldıklarınız ne?”, “TRT hepimizin öyle kalsın” yazılı dövizler açan TRT çalışanları, “TRT halkındır halkın kalacak” ve “ İFP’yi reddediyoruz” şeklinde slogan attılar.

Levent Gürel: “İyi yetişmiş kadrolar hiç uğruna tasfiye ediliyor”

İFP ile kurumdan uzaklaştırılan çalışanlardan biri, geçtiğimiz Çarşamba gününe kadar TRT İstanbul Haber Merkezi’nin gece editörlüğünü yapan Levent Gürel.

Gece nöbetine gelirken kendisine bu haberin verildiğini söyleyen Gürel’e göre, TRT’nin kalifiye kadroları hızla tasfiye edilmek isteniyor.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan TRT çalışanı Levent Gürel “20 Mart 1987’de yazılı sınav, kompozisyon sınavı, yabancı dil sınavı, sözlü sınav, üç aylık kurs sonrası yeterlilik sınavından geçerek TRT’ye başladım. Hem televizyon prodüktörlüğü hem de montajcı sınavını kazanmıştım ama İstanbul’da yüksek lisans yaptığımdan ve burada montajcı kadrosu olduğundan orayı seçtim. Gündüz okula gittim, gece kurumda çalıştım. Çok geceler, 32 yıldır çalıştığım İstanbul Radyosu binasındaki nöbetçi yataklarında uyudum. Ben aslında TRT ile evliydim. Muhabirlik, istihbarat şefliği, sabah kuşağı editörlüğü, özel kuşak program editörlüğü yaptım. Bu karar bildirildikten sonra dün akşam da nöbete geldim. İşler aksamasın diye her zamanki gibi çalıştım. Pazar günü de nöbete gideceğim. Kendim için değil Türkiye için Türkiye’nin düzeni için üzülüyorum. İyi yetişmiş kadrolar, bir hiç uğruna tasfiye ediliyor. İnanın Uganda’da da bile böyle bir uygulama yapılmaz” dedi.

Banu Savaş: “Emekli olmayı kabul etmeyince bizleri havuza gönderdiler, dava sürecini takip edeceğim”

Halen TRT’de yayınlanan iki programın yapımcısı olan Banu Savaş da İFP listesinde yer alan kurum personellerinden biri.

27 yıldır TRT’de görev yapan Savaş, geçen yaz emekliliği zorlandığından isminin listede yer alması onun için sürpriz olmamış.

VOA Türkçe’ye konuşan TRT programcısı, “Ben bir senedir başıma gelecekleri biliyordum. Çünkü geçtiğimiz sene 1786 kişi, ‘sizi oraya ya da buraya süreriz’ denerek emekliliğe zorlandı. Beni de o günlerde dört üst düzey yönetici aradı ve emekliliği hak ettiğimi söyleyerek emekli olmamı istediler. Emekliliğe ayrılmak istemediğimi belirtince havuza gönderileceğimi söylediler. Ben de yazılı olarak onlara ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan 66 yaşında, TRT Genel Müdürü İbrahim Eren’in babası 67 yaşında hala aktif görevde ben 49 yaşında emekli olmayı kabul etmiyorum’ dedim. Ben KPSS ile girmedim bu kuruma, sınavlar kazandım. TRT mesleğimde ilerlemem için eğitti, birçok kurs aldırdı, devlet bana yatırım yaptı. Başka bir kuruma gönderilmek sorun değil. Detayları bilmiyorum. Kuruma ve mesleğime geri dönmek için dava sürecini takip edeceğim” dedi.

Asla atıl durumda olmadıklarını belirten Banu Savaş, sözleşmeli personelin kendilerine göre çok yüksek ücretlerle işe alındığının da altını çizdi.

TRT Çalışanlarından Protesto
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:00:36 0:00

Bir TRT çalışanı: “Tecrübe tasfiye ediliyor, bu tasfiyenin en hazin yanı budur”

İFP listesinde yer alan ancak ismini vermek istemeyen bir başka TRT çalışanı ise bu değişimin TRT ile kalmayacağı, genele yayılarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabi çalışan herkes için bir tehdit unsuru haline gelebileceğine dikkat çekti.

31 yıldır TRT’de çalışan personel, “Her şey 703 Sayılı KHK ile başladı. Bu nedenle bu durumu bekliyorduk. İyi bir kameramanın yetişmesi 10 yıldan az değildir. İyi bir yönetmen bence 20 yılda yetişir. İyi bir kamu prodüktörü de öyle. Bu tasfiyenin hazin yanı budur. Zira tecrübenin tasfiyesidir. Tecrübe aktarımı hayatidir ve bu aktarım yapılmadığı sürece Amerika sürekli olarak keşfedilmeye çalışılacaktır. Tasarladıkları yayıncılık anlayışı hiçbirimizi ne onları ne bizi istedikleri yere götüremez” dedi.

TGC: “TRT yöneticileri personel tasarrufu ile uğraşacağına kurumu demokrat bir yayın çizgisine kavuşturmalı”

168 TRT personelinin başka devlet kurumlarında görevlendirilmesine Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) de tepki gösterdi.

TGC, “TRT yöneticileri kurumun deneyimli yayıncı, spiker, teknisyen, sanatçı kadroları üzerinde baskı amaçlı uygulamalar gerçekleştirmektedirler. TRT’nin kadro şişkinliğinin günahı kurumun deneyimli yayıncılarına çıkarılamaz. Bu günah olsa olsa kurumun içini tek sesli politik amaçlarla dolduran siyasetçilerindir. Yeniden yapılanma adı altında TRT’ye emek vermiş deneyimli, yetenekli personelin bir anda kenara itilmesi sağlıklı bir tutum değildir. Ülke tek seslilikten kurtulmalı, çok sesliliğe yani demokrasiye doğru yol almalıdır. Bunun için diyoruz ki; TRT yöneticileri personel tasarrufu ile uğraşacaklarına kurumu bir an önce kamu hizmeti yayını yapan demokrat bir çizgiye kavuşturmalıdırlar” dedi.

STÜDYO VOA

BM’den Gazze’de ‘kıtlık’ uyarısı – 18 Mart
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:58 0:00
XS
SM
MD
LG