Erişilebilirlik

TikTok’la Çin’in Uygurlar’a Baskısına Meydan Okudu


Sosyal medya uygulaması TikTok’ta yaptığı son paylaşımları tartışma yaratan Amerikalı bir genç, Çin hükümetinin “gerçeği gizleme” çabalarına rağmen Uygurlar’ın yaşadığı zorluklara dikkat çekmeye devam edeceğini söyledi.

New Jersey eyaletinde yaşayan 17 yaşındaki Firuze Aziz, Çin sosyal medya ağı TikTok’taki hesabının Çin’in Uygurlar’a yönelik muamelesini kınayan üç video paylaşımında bulunmasından sonra geçici olarak kapatıldığını söyledi. Aziz’in makyaj eğitim videoları başlığı altında yayınladığı görüntüler, milyonlarca kez izlendi.

Aziz, geçtiğimiz Perşembe günü Amerika’nın Sesi’yle yaptığı telefon söyleşisinde, “İlk videomu Cumartesi günü paylaştım. Görüntüler, toplama kamplarında tutulan Uygurlar’la ilgiliydi. Ertesi sabah kalktığımda videonun bir milyon kez izlendiğini öğrendim. Pazar gecesi yine aynı konuya ilişkin iki video paylaşımı daha yaptım,” dedi.

Çin’in kuzeybatısındaki Şincan bölgesinde 13 milyon Uygur ve diğer Türki Müslüman azınlıkların yaşadığı tahmin ediliyor.

Çin hükümetinin Uygurlar ve diğer Müslüman azınlıklara yönelik baskıları uluslararası toplumun giderek büyüyen tepkisiyle karşı karşıya kalıyor.

Amerikan hükümeti ve insan hakları gruplarına göre Uygur nüfusunun yüzde 10’u kamplarda gözaltında tutuluyor.

Pekin ise kampların “mesleki eğitim merkezleri” olduğunu savunuyor.

“Çok şüpheli”

Ailesi Afgan olan Aziz, “Pazartesi sabahı uyandığımda TikTok hesabımın askıya alındığını gördüm. Bir Çin sosyal medya uygulamasının Uygurlar’la ilgili durumu anlattığım hesabımı askıya almasının son derece şüpheli ve tuhaf bir durum olduğunu düşündüm,” şeklinde konuştu.

TikTok, geçtiğimiz Perşembe günü ise video paylaşımını kaldırdığı için Aziz’den özür diledi ve bu durumun bir “insan hatasından” kaynaklandığını kaydetti.

TikTok’un Amerika’da güvenlikten sorumlu yetkilisi Eric Han, “Yaptığımız hata nedeniyle kullanıcımızdan özür dileriz,” ifadelerini kullandı.

Han, TikTok bloğunda yayınladığı açıklamada, “İnsan hatası nedeniyle 23 Kasım’da paylaşılan ve hızla yayılan video, kaldırılmıştır. Bu videoda paylaşılan içeriğin engellenmesini gerektirecek hiçbir yönetmeliğimiz olmadığını netleştirmek önemlidir. Video paylaşımı kaldırılmamalıydı,” ifadelerine yer verdi.

TikTok hesabı yeniden açılan Aziz ise uygulamanın yöneticilerinin yaptığı açıklamayı samimi bulmadığını söylüyor ve “Yaptıklarının yanlış olduğunu biliyorlar ve bunu örtbas etmeye çalışıyorlar,” dedi.

Aziz, “Uygurlar’ın durumuna dikkat çekmek ve bu konuda bilinçlenme sağlamak” için TikTok ve diğer sosyal medya platformlarını kullanmaya devam edeceğini kaydetti.

Benzer hamleler

Şincan’daki bazı Uygurlar ise son aylarda Çin’in iç pazar için çıkardığı TikTok benzeri Douyin adlı uygulama üzerinden kendi videolarını yayınladı. Videolarda toplama kamplarında kaybolan aile fertleriyle ilgili ayrıntılara yer veriliyor.

Uygurlar, sansür ve cezadan kaçmak için çektikleri videolarda arka plana videoda görülen kişinin eski bir fotoğrafını yerleştiriyor ve konuşma yerine jestlere ya da haykırışlara yer veriliyor.

Ancak Wall Street Journal’a göre bu video paylaşımlarının çoğu, Çin’in uyguladığı sansür kapsamında sanal ortamdan silindi. Bu videolarda görülen kişilerin akıbeti ise bilinmiyor.

Sızdırılan belgeler

Çin hükümeti içinde yapılan gizli yazışmalar, bu ayın başında sızdırılmıştı. Sızdırılan belgeler arasında Şincan’da toplama kampı işletmeyle ilgili kurallar ve insanları hedef almak için teknolojinin nasıl kullanılmasına ilişkin kullanım kılavuzu bulunuyor.

Belgeler ayrıca Şincan’daki kampların Çin hükümetinin iddialarının aksine gönüllü girilen mesleki eğitim kampları olmadığını ortaya koyuyordu.

Amerika Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, sızdırılan belgelerin, “Çin Komünist Partisi’nin acımasız gözaltı uygulamasını ve Uygurlar’a ve Şincan’daki diğer Müslüman azınlıklara yönelik sistematik baskı taktiklerinin ayrıntılarını gözler önüne serdiğini,” belirtti.

Pompeo, bu verilerin, Çin Komünist Partisi’nin toplu gözaltında tutulan bireylere karşı insan hakları ihlallerinde bulunduğuna ilişkin giderek çoğalan kanıtlarla aynı doğrultuda olduğunu söyledi.

Amerikn Dışişleri Bakanlığı’nın bu ayın başında yayınladığı Terörizm-2018 Raporu’na göre Çin’in terörle mücadele çabalarının ana odağını Uygurlar oluşturuyor. Raporda, “Terörle mücadeleyi bahane olarak kullanan Çin hükümeti, Şincan’da 2017’den bu yana bir milyondan fazla Uygur’u ve diğer Müslüman azınlıkları kamplarda gözaltına aldı,” ifadeleri yer buluyor.

“Birleşmiş Milletler gözlemci yollasın”

İngiltere ise Çin’i Birleşmiş Milletler gözlemcilerinin Şincan’daki kamplara “acilen ve kısıtsız” erişimini sağlamaya çağırdı.

İngiltere Dışişleri Bakanlığı, bu çağrıyı, Çin’deki belgelerin sızdırılması üzerine yaptı.

Avrupa Birliği, Çin’i ayrıca “siyasi yeniden eğitim kampları” nedeniyle de eleştiriyor.

Avrupa Komisyonu’ndan bir sözcü, yaptığı açıklamada, “Siyasi yeniden eğitim kamplarına, geniş kapsamlı gözetim uygulamasına, Uygurlar ya da diğer Müslüman azınlıkların dini inanç özgürlüğünün kısıtlanmasına karşı olduğumuzu istikrarlı şekilde ifade ettik. Avrupa Birliği olarak Çin’in uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmesini ve özellikle Şincan’da ve Tibet’te insan haklarına saygılı olmasını bekliyoruz,” şeklinde konuştu.

STÜDYO VOA

Mehmet Şimşek’ten “harcamaları azaltma” mesajı - 18 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:59 0:00
XS
SM
MD
LG