Erişilebilirlik

Terör, 2013'de Afrika'yı da Vurdu


Terör, 2013'de Afrika'yı da Vurdu
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:02:22 0:00

2013, dünyanın Afrika’daki terör olaylarına tanık olduğu bir yıldı. Mali ve Somali gibi ülkelerde köktendinci gruplara karşı yürütülen askeri operasyonların ardından komşu ülkelerde meydana gelen terör saldırıları, tehdidin boyutlarının ne kadar ciddi olduğunu gösterdi

Yılın başında, Mali ordusu El Kaide’ye bağlı güçlerin ülkenin güneyine ilerlemesini durduramayınca, Fransız ordusu bir operasyon düzenleyerek, ülkeyi bu tehditten kurtardı. Bu operasyona Cezayir’de bir doğal gaz üretim tesisinde yüzlerce kişiyi rehin alarak tepki gösteren köktendinci gruplar, 36 yabancıyı öldürdü.

2013’ün başında, Somali bir dönüm noktası yakalamış gibiydi. Kenya ve Afrika Birliği askerlerinden oluşan güçler, şeriatçı militan grup El-Şebab’ı etkili olduğu önemli kentlerden çıkarmayı başardı.

Ancak Eylül ayında, bir grup El Şebab militanı Kenya güvenlik güçlerini ve istihbaratını şaşkına uğratarak Nairobi’deki bir alışveriş merkezine saldırdı. 60’tan fazla kişinin ölümüne neden olan saldırıyı tüm dünya dehşetle izledi.

Nijerya, 2009’dan bu yana mücadele ettiği şeriatçı örgüt Boko Haram’a karşı yavaş yavaş başarı elde ettiğini belirtiyor.

Birleşmiş Milletler’e göre, Nijeryalı yetkililerin Mayıs’ta örgüte karşı başlattıkları operasyonda 1,200’den fazla militant öldürüldü, ancak Boko Haram’ın saldırıları durmadı.

Afrika’da görmeye alıştığımız bir düzen işliyor. Dinci militan örgütler ele geçirdikleri bölgelerde yönetimi üstlenmeye kalkışıyor. Ancak askeri bir müdahale yapılınca geri çekiliyorlar. Bazıları öldürülüyor, sağ kalanlar organize olup, tekrar saldırıyorlar.

Senegalli araştırmacı Bakary Sambe, özellikle batılı ülkeler tarafından yapılan askeri müdahalelerin, radikalleşmeyi daha da körüklediği görüşünde. Terrörizme karşı savaş ilan etmeyi anlamsız bulduğunu belirten Sambe, bunun sebebini de terörün sürekli kendini yenileyen ve geliştiren bir yapıya sahip olmasına bağlıyor. Sambe, terörle mücadelede en etkili yöntemin yoksulluk, az gelişmişlik, devlet tarafından reddedilmiş hissi gibi radikalleşmeye neden olan etkenlere karşı mücadeleyle elde edilebileceğini savunuyor.

Uzmanlara göre, El Şebab, El-Kaide’nin Afrika’daki en organize ve en etkili kolu. Özellikle alışveriş merkezine yaptığı saldırıdan sonra El Şebab’ın imajini güçlendirdiği ve örgüte katılımın arttığı söyleniyor.

Doğu Afrika uzmanı Abdiwahab Şeyh Abdisamed, uluslararası kamuoyunun baskıyı arttırması gerektiği görüşünde. Abdisamed, El Şebab’ın Somali ile kısıtlı olmayan bir planı olduğunu, sadece bu bölge ile ilgilenmediklerini ve asıl hedeflerinin tüm dünyayı zorla radikalleştirmek olduğunu belirtiyor.

Amerika ve Avrupa Birliği bu tehditleri yakından izliyor. Halen Mali’de militanlarla savaşmaya devam eden Fransa hariç, batılı ülkeler önümüzdeki yıllarda doğrudan müdahaleden kaçınarak, Afrikalı askeri güçleri finanse etme ve eğitme yöntemi ile militanlarla mücadeleye devam etmeyi planlıyor.

STÜDYO VOA

Uluslararası yatırımcılar Türk ekonomisinden güvence bekliyor – 17 Nisan
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:50 0:00
XS
SM
MD
LG