Erişilebilirlik

Erdoğan: 'Terör Örgütü Uzantılarını Belediyelere Taşıyorlar'


31 Mart yerel seçimleri yaklaşırken iktidar ve muhalefet partileri arasındaki polemik de sertleşiyor. Bugün mitinglere ara vererek Ankara’da ABD Başkanı Donald Trump'ın damadı ve kıdemli danışmanı Jared Kushner ve TBMM Başkanı Mustafa Şentop'la görüşen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 13 milyon 500 bin kişi tarafından takip edilen Twitter hesabından yaptığı paylaşım tartışma yarattı.

“Bugün Türkiye’de iki ittifak karşı karşıyadır” diyen Erdoğan, AKP ve MHP’nin kurduğu ‘Cumhur İttifakı’nın karşısında ‘Zillet İttifakı’ olduğunu söyledi.

Erdoğan: “Zillet İttifakı’nın amacı terör örgütlerinin uzantılarını belediye meclislerine taşımak”

Cumhurbaşkanı, partisinin içinde olduğu Cumhur İttifakı’nı “15 Temmuz gecesi sokaklarda meydanlarda kurulmuştur, milletin emrindedir, zalimlerin karşısında mazlumun yanındadır, pazara kadar değil mezara kadardır, hak ve hakikatin savunucusudur” sözleriyle tarif etti.

Aynı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli gibi “Millet İttifakı” yerine uzun süredir “aşağılanma” ya da “hor görülme” anlamına gelen “Zillet” İttifakı demeyi tercih eden Erdoğan’ın, CHP ve İyi Parti’nin kurduğu ittifakı, “Gizli pazarlıkların ve siyasi mühendisliklerin çıkar hesaplarının ürünüdür, Kandil’in ve Pensilvanya’nın güdümündedir, kirli ilişkiler bitene, çıkarlar çatışıncaya kadardır, amacı terör örgütlerinin uzantılarını belediye meclislerine ve bürokrasisine taşımaktır” demesi ise adı geçen partilerin tepkisini çekti.

Akşener: “Cumhurbaşkanı milletin yarısına hakaret etti, bu ayıptır”

Cumhurbaşkanı’nın bu sözlerine ilk yanıt, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’den geldi.

Partisinin genel merkezinde bir basın toplantısı düzenleyen Akşener, seçim dönemlerinde doğası gereği siyasetin ve siyasetçinin dilinin sertleşmesinin normal olduğunu söylemekle birlikte millete saygının bir koşulu olarak bunun da bir sınırı olması gerektiğini ifade etti.

Akşener, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın, bugün sosyal medyada yaptığı bir paylaşımla, milletimizin yarısına hakareti kabul edilebilir bir davranış değildir.Türk devlet geleneğinden biliriz ki; Cumhurbaşkanı milletine hakaret etmez. Bu ayıptır, yanlıştır. Ancak, bu dilin ve üslubun nedenini biliyoruz. Bu dil, kirli bir ittifakı aklama çabasıdır. Beka gibi önemli bir gerekçeyle, asla izah edemeyecekleri bir ittifakı, izah etme çabasıdır. Birbirlerine bu kadar ağır hakaret etmiş iki siyasetçiyi (Erdoğan ve Bahçeli) bir araya getiren nedir? Onları buluşturan, ülkenin ve milletin değil, koltuklarının bekasıdır” dedi.

İyi Parti’li Türkkan’dan ‘Cukka İttifakı’ çıkışı

İttifakları farklı kelimelerle ifade etme yarışına bir katkı da İyi Parti TBMM Grup Başkan Vekili Lütfü Türkkan’dan geldi.

Cumhur İttifakı’nı “Cukka İttifakı” olarak tanımlayan Türkkan, “MHP, girdiği Cukka İttifakı ile, AK Parti’nin yolsuzluk, rüşvet ve ihanet sarmalı içinde boğulan 17 yıllık tüm günah dolu yıllarının da bizatihi kefili ve ortağı olmuştur. AK Parti ile MHP arasında hiçbir fark kalmamıştır” dedi.

CHP’li Altay: “Bu ülkede PKK hendek kazarken devletin kaymakamı, valisi şantiye şefliği yaptı”

CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sürekli vurguladığı gibi CHP ile HDP arasında bir ittifak olmadığını dile getirirken terör örgütü ile ittifak arayanlara iktidar partisini adres gösterdi.

Altay, “PKK bir terör örgütüdür; devlet bununla kesin, katı ve amansız mücadele yapmalıdır. Bu konuda devletin yanındayız. Ama 6 milyon oy almış bir siyasi parti olan HDP'yi terör örgütü olarak nitelerseniz, Türkiye'ye yapılabilecek en büyük kötülüğü yaparsınız, Kürtler'in yarısını terörize edersiniz ve Türkiye'yi coğrafi olarak değil ama kafalarda bölmüş olursunuz. Bu ülkede PKK hendek kazarken devletin kaymakamı, valisi şantiye şefliği yaptı. Tayyip Erdoğan'ın emriyle yaptı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, eğer bir siyasi parti ile bir terör örgütü arasında ilişki arıyorsa önce AKP-FETÖ, AKP-PKK, AKP-IŞİD arasındaki ilişkiye baksın, sonra HDP-PKK arasındaki ilişkiye de baksın, bir mahzuru yok. HDP ile resmi bir ittifakımız yok, HDP'yi terörist bir parti olarak da görmüyoruz” dedi.

Saadet Partili İslam: “Kendi milletine dönüp ‘ya bendensin ya da hainsin’ diliyle hitabı, ne yazık ki bir ilktir”

KHK ile üniversiten ihraç edildikten sonra siyasete giren Saadet Partisi İstanbul milletvekili Cihangir İslam da bir cumhurbaşkanının toplumu kutuplaştırdığını ve bunun bir ilk olduğunu söyledi.

Prof. İslam, “15 Temmuz Darbe Kalkışması’na beraberce karşı çıktık. Hukuk devleti ve demokrasi adına hepimiz, TBMM'de bütün partiler direndik. TBMM'de de söyledik, 15 Temmuz'dan siyasi rant devşirmek amacıyla bir cumhurbaşkanının halkın yarısını düşmanlaştırması ne yazık ki bir ilktir. Bir siyasi parti genel başkanlığı hem de cumhurbaşkanlığı görevini üstlenmiş olan siyasinin en sorumlumuz olması beklenirken kendine destek vermeyen bütün vatandaşları terör örgütleri ile bağlantılı ilan etmesi, siyasi muhaliflerini "düşman" olarak göstermesi bir ilktir. İçimizde en ciddi ve en sorumlu davranması beklenenlerin kendi milletine dönüp ‘ya bendensin ya da hainsin’ diliyle hitabı, ne yazık ki bir ilktir” dedi.

STÜDYO VOA

ABD'den İsrail'e 1 milyar dolarlık silah yardımı planı - 15 Mayıs
lütfen bekleyin

No media source currently available

0:00 0:29:58 0:00
XS
SM
MD
LG